Cumartesi, Ağustos 4

Yeni Blog

Heyoo!!
Yeni bir blogum var artik.. Uzunbacaklibaba;) isteyenler oradan takip edebilir yeni yepisyeni hikayeler yazacagim uzak diyarlardan.. Son 1,5 ayım Türkiyedeki bunuda ilk buradan söylüyorum..

http://uzunbacaklibaba.blogspot.com/


Operimmm

uzunbacaklibaba

Çarşamba, Ağustos 1

01 ağustos 2012

blogu özlediğim doğru..
neler neler olduğunu merak etmeniz haklı..
ama tahmin bile edemeyeceğiniz şeyler olduğu gerçek..

nasıl özledim buraları..ama gururuma yediremiyorum hepsi bu..

birde exit kapısı bazen uzay boşluğuna açılıyormuş değil mi?

Bu gün 1 ağustos..bu gün 8 yıldır kutladığım 7 yıldır sürpriz üzerine sürpriz yaptığım gün.. ve ben bu gün bu günü düşünmemek için ne el oyalayıcı saçmalıklar yapıyorum bilemezsin blog..

cambaz..

her elveda son mu duru?

Pazartesi, Temmuz 23

Elveda..

Çok yalpaladım..
Gittim geldim..

Hep çok sevdim..
Çok sevildiğimi düşündüm..

Her şeye göğüs gedim.
Yapabilirdim..

Her defasında sıfırdan yeniden yapabilirdim..Onunla..Yaşadığımız kötü hiç birşeyin ne önemi vardı..
Ben yapabilirdim ..Tek başıma olmadı..

Ne yaptım ettim de olduramadım.Mazhar' ın dediği gibi..

Ve bu sabah silindiğimi gördüm tek tek..Bütün her şeyimin..

Canım acıyamadı..Ağlayamadım...

Bitti..Bütün anlattıklarıma kendi kendime devam edeceğim..Okul projesine..Vakıfa..
Ama burda herşey bitti.

Burda yazıyor olmamın hiç bir anlamı yok artık ben ne kadar bu sayfalar benim desemde aslında onundu..Belki başka bir yerlerde yazıyor olurum ama burda daha fazla devam edecemeyeceğimi biliyorum..
Beni okuduğunuz eleştirdiğiniz..Dinlediğiz..Bazen kızdığınız ,bazen hak verdiğiniz, yanımda olduğunuz her kelime için teşekkür ederim..

Hayat benim için sıfırdan başlıyor artık bu defa gerçekten sıfır noktasındayım..

Elveda..

Cambaz



Pazar, Temmuz 22

her şey iyi olamazdı...

Dargın kızgın değilim..
Nasıl olduğumu bilmiyorum..

Ama bana verilen en büyük ceza seninle ilgili kötü hiç bir şeyi
hatırlayamıyor olmak..İyi ne varsa aklımda..Ve bu beni kahrediyor..

cambaz..

Cumartesi, Temmuz 21

mutlu cambaz

Allahım cidden ben eşşeğini kaybeden sonra bulan şu fakir köylü varya onun soyundanım.net yani..

Size enterasan haberlerim var.Çok uzun yazamayacağım akşama bir kutlama söz konusu çünkü:)

1) Hormonlarım benimle çok fena dalga geçmiş..Benim yumoşlar epey garipleşmiş..Ama yine bir aksiliği erken teşhis etmiş olduk..Gerçi bu beraberinde epey kötü sonuçlar getirdi.Yeni ilaçlar kurallar vsvs.Mesela bunlardan biri sex yasak hemde tam 90 gün.Çünkü 90 günlük bir ilacım var ve ilaç öyle böyle ağır değil.Gerçi sevgilimde yok tek gecelikleride beceremiyorum.Yani bir kaybım yok ama hani böyle yapamayacağını bilmek sinir bozucu:( Yapabilitem olsada vermesem ok çok tatlı oluyorda böyle bu ne yaa:/:/ Yine saçlarım dökülecek:( Yine kilo vereceğim..,uff bunları geçelim

2)Kendimi çok seviyorum lan.Sapığımı şikayet ettim ettim durduramadım bende en sonunda onu ......pornosu pazarlıyor ve yayınlıyor diye şikayet ettim hafta içi.Şak diye bulacaklar bu gün.Aradılar ihbarınız için teşekkürler diye..Hatta bulmuşlardır bile.Kurtulmak istiyorum artık..Ne bu len ne benim ne eski sevgilimin özel hayatı kalmadı anasını satayım yeter.Gerçi benim çokda sikimde değil ama hırs yaptırdı bana güzellikle durmadı.Ee bende durduramayınca kökten çözdüm:)

Şimdilik bu kadar...

Akşama neyin kutlaması var bilmiyorum ama mutluyum sanırım bu bile yeterli:)

cambaz



Cuma, Temmuz 20

Popo ile gülme seansları!!

Yukarıdaki beni bence çok seviyor.
Ne zaman bir hüsran yaşasam hooop daha saçma bir şey çıkıyor.Aman Allahım karman çorman oluveriyorum..Öncekini unutuyorum nerdeyimm ben diye bağırmaya başlıyorum:)
Yani şu iki gündür yaşadığımı bir anlatsam yemin ediyorum kıçınızla gülersiniz.
Çünkü ben ağlamadığım zamanlarda epey kıçımla gülüyorum kendime.

Değildir ya dimi?
Yani mümkün değil ki:(

uffff neyse olmasın diye dua edin ne olur ne olurrr...

...........


cambaz

Çarşamba, Temmuz 18

Hayallerinizden Vazgeçmeyin..

Saniye geçmiyor ki hayat yeni şeyler getirsin..

Sabah yaptığımız toplantı somrası İ.K. nın asistanı bir mail atmış..
Eylüle kadar finanslar çıkarılacak.Ki ben son bir aydır zaten taslağını yapıyordum.Ona ok vermişlerdi.
Holding herşeyi ok ler ise; Eylül -ocak arası seçici hocalar belirlenecek.ki bu hocalar zaten antrenörler olacak..Bu Antrenörlerinde başına biri getirilecek ki şuan en büyük sorunum bu.Kim olacak?

Ocakta şehirlerden çocuklar seçilmeye başlanacak..
ve Eylülde pilot olarak şu an zaten var olan ve spor kompleksleri olan okullardan birinde iki spor dalından( şuan daha karar verilmedi ama sanırım Voleybol ve Yüzme ile başlanacak) kız ve erkek olmak üzere ikişer takım oluşturulacak..Ama bu iki sınıfın yönetimi herşeyi ayrı olacak.

İlk yıl pilot olduğu için ağır denetimde olacak.İkinci yıl takımların başarılarına bakılacak ve sonrası ver elini bu güzel projenin kocaman olmasına..

Bu proje benim değildi.Ama 6 aydır öyle uğraştım ki..Her şeyi projenin sahinin hayallerini gerçekleştirmek beni mutlu ettiği için yaptım aslında.Artık onun mutluluğu afrikadaki çocuklar kadar uzak ve banane benim için.


Ve eminim bu proje ile ilgilenemeyecek kadar mutlu zaten..

cambaz ,şaşkın:)

azad edildim..

Azad edildim..

Sonunda ..

ve tek bir şey söylüyorum onunla ilgili..Mezardan babam çıksa gelse bi bardak su ver ona dese,ve ben babamın geri gideceğini bilsem dönüp bakmayacağım ona..Böylede büyük bir yemin edecek kadar azad edildim..

Daha öncede demiştim ya hayat üzülecek kadar uzun değil..
İç yanmalarına engel olamıyorum evet ama ben yangınımı kendim söndürebilirim..
Kimseye ama kimseye ihtiyacım yok..

O bu şu bla bla bla..Hiç biri ile egomu tamir edecek değilim..

Ne derseniz deyin ayıplayın yargılayın ama o 7 yıldan fazlası ile pişmanım son hissettiğim tek gecelik hissiyatından sonra..Yakışmadı ..

diyeceklerim bu kadar..



PS: İnan Kıraç a anlattığım proje gerçek olacak..Proje benim değildi ama hayata geçirecek olan benim üzgünüm..


cambaz

Salı, Temmuz 17

bla bla bla


Çok enterasan günler geçiriyorum bu aralar yine yeniden..

Bir taraftan tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmaya çalışan sevgili kardeşimin her gün kendine yaptığı iğnelere ve her gün gittiği doktor kontrollerine şahit oluyorum..Bir taraftan güvenilmezin teki sandığım adamın bana yaptığı jesti sindirmeye çalışıyorum.

Kardeşime her baktığımda ne düşüneceğimi şaşırıyorum..Üzülüyorum bazen.Bazen bunu yapabilecek kadar güçlü ve ona destek olan dünyalar iyisi bir kocası( her ne kadar şu an görevde olsada) olduğu için onu çok şanslı görüyorum.. Ama en çok üzülüyorum..Kendiğiliğinden bir bebeği ellerine alamadığı için..

Sonra güvenilmez olduğuna kalıbımı basacağım Kemal in bana hayatımın akşamını yaşatmasını sadece izliyorum şuan.Telefonlarına çıkmıyorum.Mesajlarına cevap vermiyorum..Çünkü kimseyi üzmek istemiyorum..Onunla tedavi olmak istemiyorum..Evet bir başkası tarafından sevilmeyen benin onun sevgisi ile iyileşmesini istemiyorum..

Ve o bunu bildiği için ısrar ettikçe ediyor..
''Geçen defa olmadı..O seni aldı..Ama bu defa bittiniz artık.Seni almasına izin vermemek için elimden geleni yapacağım yapıyorumda..İzin ver en azından denememe izin ver.Bak neleri göze aldım senin için..''

Kimse benim için bir şeyleri göze alsın istemiyorum diyemiyorum amına koyayım!!

cambaz

Pazartesi, Temmuz 16

Mucizeler..

Hayatımın en güzel cuma akşamını yaşadım..
Bu kadar gülüp bu kadar ağladığım başka bir akşam var mı deseler yok derim hiç düşünmeden..
Uzun çok uzun zamandır bu kadar mutlu hissetmemiştim kendimi..

Her şeye bitti dediğim anlarda mı olur böyle şeyler bilemedim ki ben:)

Cuma öğlen vakıfa istifa mı verdim ağlayarak..Benden büyüktü uğraşamayacaktım artık olanlarla..Ne gücüm kalmıştı ne sabrım ne de cesaretim..

Akşamüzeri Kemal aradı istifanın kabulu için hastahaneye gelebilir misin dedi.Ok dedim hem Mert'i de görmeliydim artık.Başarılı bir nakil geçirmişti ve ben yakışıklımı daha görmemiştim.

Yol uzundu..Sanırım 3. kez okuduğum ve her defasında farklı bir ruh halinde olduğum Cemal Süreyya' yı aldım yanıma.İlkinde yeni aşıktım..İkincisinde yeni terk edilmiş..Bu defa vazgeçmişlik duygusu ile okuyacaktım.Çok zorladığım her şeyden vazgeçmiştim..

Hastahaneye geldim..Sıfır moral..Arızalı sakat bir ayak..Zorla vakıfın olduğu kata çıktım.Hatta asansöre binmeden Kemal 'i aradım çünkü nedense girer girmez binaya beni ara demişti..

Vakıfın olduğu kata çıktım vee..Adımımı ataratmaz bir şamata ile karşılaştım..Mert tekerlekli sandalyede ağızlığı ile beni karşılıyordu.Bütün vakıftakiler..Toprağın ailesi..

Çok uzatmayacağım..Benim içindi bu kutlama.Mert bana teşekkür ediyordu.Toprağın annesi karnındaki bebeği gösteriyordu.Ağlamaya başladığım zamanı hatırlıyorum ama bütün gece susmadım sanırımki ne ara sustum onu hatırlamıyorum..Vakıfdan istifam kabul edilmemiş.Aksine tüm yetki bana devredilmişti.Bana sürekli sorun çıkaran adam istifa etmiş gitmişti.Kemal in babası bütün yetkisini oğluna devretmişti.Kemal de tek imza ile bana devr etti.Herşey 10 dk da oldu bitti.Hiç sorgulamadım.Sorabileceğim tek insan Kemal 'e bile neden demedim..Avukatımı aradım yasallıklarını onaylattım ve sonra ağlamaya devam ettim.Gördüğüm herkese sarıldım sanırım:)

Her şey tam bitti diyorum bir anda değişiveriyor..Nasıl oluyor neler oluyor anlamıyorum hayatımda.Ama şu anki halini epey sevdim hayatımın..Şamatasız tehlikesiz..İnandıklarım...Tutkularım..Vazgeçtiklerim..

Dedim ya bütün cuma gecesi ağladım..Çıkarken Kemal hadi dedi kutlayalım bunu hayır dedim..Yalnız kalmak istiyorum...Biraz da yalnız ağlamak istiyorum..Hiç ısrar etmedi bir taksi çağırdı.Hiç birşey beklemiyorum dedi.Hayatımda bana öyle şeyler öğrettin ki teşekkürler diyebilirim sadece dedi..

Emeklerim,heyecanlarım,tutkularım boşa çıkmamıştı...


PS: Anlatılacak koca bir haftasonu ve yeni bir maceramız var 1 ay sürecek..Ama bunlarıda yarına bırakalım..
Kitap için o kadar kararlı olduğumu anlayan yayın evi süresiz uzattı yayın tarihlerini.Sen biraz düşün dediler yinede ama bilmiyorlar ki.. Neyse boşverin..

cambaz














Çarşamba, Temmuz 11

.....

Yahu amma içini dökmek isteyen takipçim varmış.Anasını satayım etmediğiniz küfür kalmadı kitaptan vazgeçtim diye.Ne oluyoruz yahu?
Yayın evinden de haber gelmedi sözleşmeyide imzalamıştım oysa.Ama cidden yapamayacağım.
O kadar anıyı yaşanmışlığı tek başıma tekrar yaşamak istemiyorum.
Evet bir kitap yazmayı çok istiyorum ama bu en azından şimdi olmayacak!!

Seni sevmiyorum diye terk edildiğim 7 yıllık bir ilişkiyi içeren kitabı oturup yazmak istemem hataydı.Evet içinde mucizelerim-saçmalamalarım -kayıplarım ve BABAM olacaktı.Ama bu kadar anıyı kötü biten bir sonla tekrar başa saramadım.

Yenilgi ise ok yenildim kabul ediyorum.Şarkıları dinlerken ,ona yazdığım şiirleri okurken yüreğimin sıkıştığını hissediyorum.Ve bunlar olurken kulağımın bir tarafında bütün kötü anıların sesi yerine seni sevmiyorum sesi yankılanıyor!Seni sevmiyorum..

7 yılım sadece ona mı aitti tabii ki değil ama diğer yaşanan herşeyin içindeydi.Babasız geçen 8 yılın,hastalıklarımın,Güneş'i kaybettiğimde,Toprağı kaybettiğimde,hastalığımı atlattığımda..O yüzden yeter dedim ve 100. sayfada gecenin bi vakti bir anda bırakıverdim..

Ve beni istemeyen birini ben çıkarıyorum hayatımdan sonunda.O anılarıda istemiyorum..Hep dediğim gibi ''Ben sevildiğimi hissettiğim sürece seninim!!'' şimdi artık ne hissediyorum ne de seninim..


Belki bir çocuk masalı yazarım ne dersiniz?

Salı, Temmuz 10

Ben sadece eski sevgiliyim!!

Ben ne eski bir arkadas ne bir arkadas ne bir tanidik hic bir şey olmak istemediğime karar verdim hayatında!! Ben sadece eski bi sevgiliyim! Diğerleri gibi..Sıradan farksız..O yüzden çok geç kaldığım bir şeyi yapıyorum çıkıyorum hayatının her yerinden..

Cambaz

Pazartesi, Temmuz 9

Allam ben naptııımmm

Bu kitap yazma işi hiç bana göre değilmiş.
Sürekli geçmişteki şeyleri hatırla.
Yazdığın yazıları şiirleri derle topla..tekrar oku tekrar hatırla..
O zaman dinlediğin şarkıları dinle ki yazıyı toparlarken o anı hisset..vs vs uff çok sıkıldım resmen.Hiç doğru bir zaman değil bunu yapmam için.O anıların hepsinin a. koyasım var çünkü!!

Vazgeçiyorum..Maili attım bile yayın evine ben yapamıyorum dedim.Bakalım adam ne diyecek.Aman yaaa kork kork nereye kadar.Ayy yapmasamıydım.Uff beni sen yaparsın diye ikna edecek biri yok ki etrafımda.Evet gaza ve yüreklendirilmeye ihtiyacım var ne olmuş.Siz her boku kendiniz yalnız mı yapıyorsunuz ayy maşallah..Tövbe tövbe...
A.q. bütün yakın arkadaşlarım bir anda singlelıktan couple durumuna transfer oldu.Ne oldu eros hepsine mi kodun geçtin? Bu sebeptendir ki sürekli yeni aşk yaşama durumlarındalar.E hal öyle olunca beni destekleyecek bi insan evladı kalmadıııı.Zaten kitabı da beni destekleme rolü üstenmeye meraklı 3-5 salağada anlatmam herhalde ,bilen insan bir elin parmaklarını geçmiyor...Offff daraldım.
Yapamayacağım gerçekten olmuyor:( İki ileri bir geri gidiyorum.Pes ettiğime inanamıyorum.Bakalım yayın evi ne diyecek:/


cambaz ,sik kafalı!!

Cumartesi, Temmuz 7

Masal

Adam bana masal yazmış..
Epey de güzel olmuş ne yalan söyliyeyim.. Ama anlatamadığım bir şey var ki ben o masalı elimdeki herhangi bir yazi gibi okudum hepsi bu..
Değil etkilenmek tebessum etmedim. Epey guZel olmus dedim icimden..
Oysa ben bana yazilan notlari saatlerde yuzumdeki o salak siritma gitmeden defalarca okuyabilen biriydim..

Normal egolari olan bir kadın olmak istiyorum. Egolarini sarip sarmalamak icin elinden geleni arkasina koymayan bir kadin olmak istiyorum.Ama yapamiyorum ne taktik ne yaralarimi sarma çabası bir halt yok bende.. İstediğim o guzel kahkahalarım.. Ve istedigim sadece huZur..


Cambaz
Cumartesi

Salı, Temmuz 3

böyle bir sabah




.....
Böyle bir sabahı yaşamak için insan katil olabilir ve insan bu kadar özlemekten ölebilir..

Kahperengi


bu sabah tamda böyle hissettim...


cambaz..

Cuma, Haziran 29

hayaller gerçek olsaaa:)

Bu kadar hızlı değişeceğini biliyordum her şeyin..

15 Aralıkta bir hayalim daha gerçek oluyor..

Öperim severim yalarım yutarım hepiniziiii:)

cambaz,( hayal mahsülü )

..


.........

Ortak bir arkadaşımız öyle bir sarstı ki beni hafta başı..Bitti dedi..İnan bana bitti..

O an anılarım sanki saatte 100km hızla gelen bir rüzharın peşine takıldılar..Beylerbeyinden havalandılar Frankfurt'dan kalan anıları aldılar ve benim bilmediğim topraklara savurdular..

...............

cambaz..

Perşembe, Haziran 28

kadın kadın ..

Dün yazının devamını yazamadım çok çok özürdilerim..

Ama dün başıma gelenler şimdiye kadar yaşadıklarımın hepsini tokatlar hatta kim vurduya bile tekabül ettirebilirdi.O konudan bahsetmeyeceğim daha doğrusu bahsedemeyeceğim hem yasal hem beni ağlatmaya başladığı gerçeğini göz ardı edemiyorum şuan.

Dün ilacı içtim.Hakan tabii doktor edasıyla geldi yanıma neyin var dedi panikle.Bir adım geri çekildim.Panik yok dedim ölmüyorum.Kadınsal ağrılar.Hadi dedim oturalım biraz.

İrem iki sade sakızlı türk kahvesi diye seslendim sevgili minik sekreterimize.Unutmamışsın dedi.Dedim hatırlanacak birşey değil seninle en sevdiğim şey türk kahvesi içmek..

Hayır Hakan dedim.Ki evet diyecektim sana.Çünkü haklısın beni sevmeyen biri için hayat bekletilmeye değmez.Bunu çok önce anlamıştım zaten senden çok önce..
Ama geçtiğimiz hafta bana vakıfın itirazına başvurma dediğin anda başımdan kaynar sular döküldü..Sana aşık değilim sevmiyorum ama istersem yapabileceğimi biliyordum.Çünkü ben kurbaga aşık olarak başlamadım hatta ilk 1 yıl umrumda değildi.6 aydır çıkıyorduk 3 gün konuşmadık diye kapıma gelmişti beni terk ettin sandım diye.Ama o bir yıl onun tutkularını bağlılıklarını gördüm ve aşık oldum..Sen benim tutkularımı anlamadın.Ve ben anladım ki senin hayatında tutkulara-bağlılıklara-inançalara ve bunlar için kendi hayatından vazgemelere yer yok.Hadi senin hayatında yok ok ama sen benimkilerede önem vermiyorsun vermeyeceksinde dedim.
Sen bu vakıf için hayatından vazgeçebilirsin yani dedi.Vakıf için değil ordaki çocuklar için dedim.Yüzüme öyle anlamayan bir ifadeyle baktı ki içim dondu.Elimi tuttu ve ben sana bu kadar deli olduğun için aşık oldum ama dedi..Ki ben o ara elimi elli kere geri çekip hala kulagımda olan kulaklıkları cıkarmıstım bile.
İçim ürperdi.Aylardır yıllardır elimi ilk defa bi yabancı tutuyordu.Sanki kızgın bir demiri ellemişim yada bir buz parçasını elime bırakıvermişler gibiydi.Heyecan değildi canım yanmıştı hemde 6 yaşındayken sahilde yanlışlıkla üzerine bastığım ateş gibi yalmıştı canımı hissettmiştim fiziksel olarak..

Onunlaydın haftasonu ve etkilendin dedi.( bu cümleden sonra neden hala sakindim bilmiyorum) .Dedim ki senide istemiyorum..Onuda istemiyorum..Seni istemiyorum çünkü sende bir gün aşık olacağım bi ışık bulamıyorum.Onu istemiyorum çünkü beni sevmeyen birinin hiç bir şey hak etmediğini biliyorum.Yani anlayacağın eski halimize geri dönelim Hakan bunun için hiç bir engel yok öpüşmedik sevişmedik dedim..Benim böyle acık sözlü olmalarıma alışkın olduğu için gülmeye başladı.Hadi dedim işim gücüm var git artık:)Yarın sabah kahvaltı? dedi. YEap diye zıpladım bana bunlarla gel..

Sabah hisarda buluştuk.Dün gece öyle içmiştim ki tek başıma, sabah kalktığımda hala kafam iyiydi.Aramasa unutabilirdim bile söz verdiğimi.Vakıf toplantısı sonrası olanları ona anlatmadım nedense.Çünkü anlamayacağını düşündüm gerek yoktu.
Anladığını düşündüğüm bir kişi var ama artık onada anlatamam..

Ajansa bıraktı beni pazartesi dönüyorum ama ağustosda burdayım bi bozcaada yapalım kite yaparız ne dersin dedi.CA da gelirse olur dedim.O da CA benimle tuvalete gelmez biliyorsun çok kibar red ettin beni dedi..

Gulumsedim indim.Arkama bakmadım ama onun baktığını biliyordum.

Keşke sizi çok sevene hemen aşık olabilme butonu olsa hayatta.Ya da ben daha kadın kadın olabilseydim..

cambaz

Çarşamba, Haziran 27

Toronto


-Sekreter:Cambaz Hanım biri geldi toplantı odasında sizi bekliyor.
-Kimmiş kızım yok mu ismi cismi?
-S: Sordum söylemedi.Toplantınız varmış.
-Hay a.q. sabahın köründe ne toplantısı!!

Telefonla konuşarak girdim toplantı odasına son 30 dk dır CA ile konuşuyordum zaten.

Bir an nefesim kesildi şaşkınlıktan CA aloooooooooo alooooooooooooo ordamısın die bağırınca kendime geldim.Kapatıyorum arayacağım seni dedim.Kim geldi bee kim gelebilir ki!! Benimki gelemez yaa kim o gelen Cambaz derken kapattım telefonu.


Gelen Hakan dı.Kanada dayım derken aslında 3 gündür Türkiye deymiş.Beni denemiş miş..Ama bana kendini göstermeden bir karar veremeyeceğimi anlamış mış..Ayakta elimde kahve fincanı kulağımda kulaklık gayet saçma bir halde dinledim bir 15 dk.
Evet dersem Türkiye'de yaşamak istemediğine karar vermiş.Kanada'ya gidecekmişiz Toronta ya.Bunları bana söylemesi gerekmiş.Ben neden telefonlarını açmıyormuşum?Ne düşünüyormuşum? Zaten diğer tarafta her şey ortadaymış.Yani ben beni sevmeyen biri için mi ona hayır diyecekmişim. ( bir ara kapıya doğru yöneldim sesimi çıkarmadan odama gidecektim sonra dedim bu adamın babasının senin üzerindeki hakları için kal cambaz)

Önce sustum bu arada telefonlarım susmuyor kapı sürekli çalınıp cambaz hanım filanca falanca diye bölünüyordu konuşma.ve benim olmayan konsantrasyonumun içine ediliyordu..

Önce hoşgeldin diyebildim.Sesim bir yerlere kaçmıştı..

O o arada bana burası için önemli birisin.Ama inan bana Toronto da daha mutlu olacaksın dedi.O konuştukça ben dahada susmak istiyordum.Sesim içimde bir yerlerde eriyordu..

Her şey film şeridi gibi geçti önümden..

Sonra ne mi oldu? Aklıma regl ağrısından ölmek üzere olduğum geldi ve kapıyı açıp İrem ilaçç diye kükredim.Böylede şapşalım kabul ediyorum.

Sonrası..Sonrası şimdi değil...Toplantıya çıkmam lazım.Akşam maçtan önce yazarım..
Ama o film şeridinde olanları görmeyi eminim çok isterdiniz..



cambaz









Pazartesi, Haziran 25

;)

Dünkü uzun posttan sonra kısacık yazıp kaçıyorum:)
Su akar yolunu bulur derler ya işte tamda öyle bir pazartesi sabahı...
Hayatın sizi bir yerlere götürmesine izin vermeyin ama değişimler yapacagim derkende bosa kurek cekmeyin.Bazen aliskanliklarinizin aslinda en buyuk mutluluklariniz oldugunu gec anliyorsunuz.Aman dikkat..

Öpucux

Cambaz

Pazar, Haziran 24

hayaletler-gölgeler.

Ters giden şeylerden bashetmeyeceğim..Vakıfdan mesela..Zamanı geldiğinde anlatırım.Her şey belli olduğunda.

Çok çok güzel bir haftasonu geçirdim..Aslında bu gün pazar haftasonu daha bitmedi ama ne önemi var ki? Şimdi biraz masal anlatalım..

..............

'''1 aydır görüşmüyorlardı.Naifçe sarıldı erkek kapının girişinde.Kız ondan biraz kısaydı ama ikiside normalin üstünde uzundular aslında.Kızın kafası erkeğin göğsüne geliyordu ve kız bunu çok severdi tam kalbinde onun canının attığı yerde uyurdu çünkü..

İçeri geçtiler uzun zamandır izlemek istedikleri film hakkında konuşmaya başladılar.Kız bulup gelmişti filmi ama bakmışlardı ki adamda da aynı film var..Adam oyun oynamaya devam etti.Kız hep çok sevmişti onu oyun oynarken izlemeyi.Kapı çaldı yemek siparişleri geldi.Tehlikeli bir KFC kokusu yayıldı ki kız uzun zamandır yememişti.O an uzun zamandır yapılmayan her şey yapılıyordu.Birbirlerini öpmediler bütün gece..
Ama bütün gece elele izlediler o gerilim dolu filmi.
Sonra film bitti..Seviştiler..Ama o sevişmek değildi.Seni çok özledim..Hayır ben seni daha çok özledim bağırışmlarıydı..

Adam oyun oynamaya devam etti hep yaptıkları gibian yorumlar yaptı.Kadın onun dibinde bütün gece uyur uyanır sabaha kadar oynadığı oyunu izledi.Sonra birlikte uyumaya devam ettiler..

Sonraki bütün gün insanlar sıcaktan el sıkışmaya çekinirken onlar bir kanepenin üzerinde sıcağa aldırmadan koyun koyuna uyudular.Sürekli yemek yiyip salak ne kadar konu varsa güldüler..Adam oyun oynadı kadın saçma sapan kahkahaları ile eşlik etti ona..Akşam ortak bir arkadaşlarının vedasına gitmek için hazırlandılar..Oysa onlar ayrıydı ama hiç bir şey olmamış gibi davranmayı çok güzel kavramışlardı.Tek eksik olan 'sevgilim' kelimeleri ve sokakta temas etmeyen elleriydi..
Kadın hiç rahatsız değildi bu durumdan..Onlar hiç kopamıyorlardı..Bunu ikiside biliyordu artık..Birbirlerini arayıp sormuyor sonra nasıl olduğunu ikiside anlamadan bir sabah uyandıklarında el ele buluyorlardı kendilerini..

Kadının aklına bütün hafta sonu aldığı kararı geldi ara ara.Ağustos başı vereceği karar..Adama her baktığında kafasından aynı kelime bulutları geçti.Ama öyle mutluydu ki o bulutlar adamın her dokunuşunda toz olup yok oluyordu..

Hiç planlanmayan yalnız yedikleri yemekten sonra arkadaşlarının veda partisi de güzeldi.EE barışmatınız mı sorularına gülerek biz küs değiliz ki dediler..Gözgöze gelmemeye özen gösterdiler..Ama yine birlikte çıkıp birlikte uyumaya gittiler..Sabahın köründe kalktılar adam her zamanki gibi uzak bir ülkeye uçtu..Kız kendi evinde adamın kokusuyla uyumaya devam etti...'''''

............


Başka bir şey sormak için aramıştı km.lerce öteden..Bir anda sorduğu konuyu bıraktı.Onun harcadığı yıllara ortak olamam dedi telefondaki ses.Harcadığı ? diye bir soru yöneltti kadın.Diğer adam kadına hiç aldırmadan devam etti; onun yıllarının üzerinden devam edemem.Sen onunla öyle zamanlar yaşamışsın ona öyle anılar bırakmışsın o sana öyle kokular bırakmış ki ne sen ne de o başka anıları kokuları sokamıyorsunuz hayatlarınıza dedi.Cambaz ben seninle bir hayat istiyorum evet ama bu şekilde değil ben sana her baktığımda hiç görmediğim bir adamın yüz hatlarını seçebiliyorum dedi.Ve eminim ona bakan ona dokunan her kadın senin bütün kokunu en küçük hücrelerine kadar hissediyor.Siz ; biz diğerlerine ve kendinize işkencenin en büyüğünü yapıyorsunuz.Kadın sustu.Diğer adam devam etti; ne olur iyi düşün.Ben diğer adamlar gibi peşinden koşamam çünkü seni istediğimi biliyorsun..Ama ben o görmediğim adamın hayaleti ve istediğim kadının o adamın hayatındaki gölgesi ile yaşayamam..Kadın sessizce telefonu konuşmaya devam eden adamın yüzüne kapattı.Sonra özürdilerim ama yeter diye bir mesaj attı adama.Yeter dedi daha fazla dinlemek istemiyorum..ve bütün bir pazar günü uçurduğu uçurtmasını düşünmeye başladı..Nasıl mutlu olduğunu..


cambaz..



Salı, Haziran 19

''Sen Benim Ruh Öküzümsün..''

Ben peri masallarına inanmıyor olabilirim.Ama bu başkalarının peri masallarına ağlamayacağım anlamına gelmez.İzleyin ve bir ruh öküzü dileyin bu yeni ay dan..


Çarşamba, Haziran 13

..

Erkek: hala her şeyini biliyorum.
Kadın: artık herkesin bildiği kadarını.

dedi hızla arkasını dönerek.Gözyaşlarını saklarcasına..

Salı, Haziran 5

Uyduruk

Yalın olmak ne demek bu aralar ögrendim galiba. Kadın yada erkek olmak gibi kavramlardan uzak kaldiniz mi hiç? Sadece kendiniz oldugunuz,hayatınizda kimseyi hic bir harici maddeyi kabul etmediginiz bir donem oldu mu?
Bu aralar kendim ve vakıf dışında hiç bir şey ile ilgilenmiyorum.Bol bol İstanbul dışına atıyorum kendim için kendimi! Ve hafta içi vakıfı nasıl adam ederim adlı çalışma ile ağlama krizlerindeyim..
Daha detaylı yazacağım yarın bu konuyu.
Birde doktor yasaklarımız var ki sanırsınız rahibe okulundayım.Bunuda anlatacağım..

Bu uyduyk yazıyıda delirmiyim diye yazıyorum.Vakıfdayım ve tartışmaya girersem siktirin gidin diyeceğim yine ama olmayacak;/

Cambaz

Pazartesi, Haziran 4

1

...

Bütün yaşananlardan sonra genç kadının kendi ile ilgili öğrendiği en büyük olgu şuydu; sevdiği insanlar için bir şeyler yapmak onu ölesiye mutlu ediyordu.Onların hayatlarında düzenleyici unsur olmak-yaşamlarını kolaylaştırmak, bu onun sevgisini göstermesinin en sevdiği yoluydu.O yüzden etrafındakilerin insan ilişkilerinde verici olan hep sensin ve bu da seni üzüyor demelerine artık kulak asmaması gerektiğinide biliyordu.O kimi çok severse şimdiki aynı kadın olacaktı.Sevdiği adamın ne cisminin ne isminin bi önemi yoktu o seviyorsa zaten konu kapanıyordu.Ve bu sevgi gösterme biçimi onun en büyük hazzıydı.

....


Arada yukarıdaki gibi kitaptan alıntılar paylaşırım belki..Daha bir şey net değil.Yayın evini bile son dakika kararı ile değiştirip her şeyi kendim yapabilirim.

cambaz

Perşembe, Mayıs 31

Gidemiyorum..

ben sana bağlarımı çözemiyorum..
başka bir dünya yok gidemiyorum..

Daha başka nasıl anlatılır ki..Daha başka ne denir ki bu şarkının üzerine..



cambaz..

Pazartesi, Mayıs 28

Hassiktir!!

neler oluyor hayatta?

Neler neler olmuyor ki? Bu kız epey bir yol kat edip geziyor..
Hiç bu kadar değişim evresi geçirmemiştim.Hala da geçiriyorum.
Eskiden canımı sıkan ne varsa hem hayatımda hem ilişkimde şimdi onların hepsinin ne anlamsız ne saçmasapan olduğu gerçeği ile yüzyüzeyim.Ne boş şeylerle zaman geçirmişim..Hayat cidden öneminden ölebilecek konular ile doluymuş. 30 uma girmeden bunu anlamış olmamda epey güzel oldu:)Kısacası bundan sonraki sevgilim cidden yaşadı.Mükemmel sevgili oscarına adayım,diğer adaylarıda parçalarım:)

30 demişken bu yıl İzmir,Bozcaada,İstanbul*3 ve Büyükada olmak üzere toplamda 6 kere doğumgünü kutlaması yaptım:D Bildiğiniz görgüsüzlüğün dibine vurdum..Ama hepsi birbirinden güzeldi.Hepsinin tadı damağımda kaldı.

Doğumgünümde yine gereksiz bir evlenme teklifi durumu ile karşıkarşıya kalmadım değil.Oha sende mi brütüs dediğim bir olay daha karşımdaydı.Yani şöyleki evet hep dediğim bir şey var ''biri elinde Barcelona biletleri ile kapımın önüne gelse hiç düşünmem evet derim ne istese '' Ama biri kapımın önüne gelip elinde yüzükle( ki evimi de tam bilmediği için sokağın başında bekliyordu) evlen benimle bütün 30 yılları benimle geçir derse bende cevap olarak hassiktir derim!! Evet yemin ediyorum böyle bir kelime pırt diye çıktı ağzımdan.Yani seninle bir kere yemeğe çıktım ve seni daha öncede arkadaşların vasıtasıyla tanıyorum die böyle bir salaklığa evet mi diyecektim!! Halbuki yediğimiz yemek sonrası aslında çok da keyifli bir çocukmuş.Resetlenmiş olsaydım neden olmasın diyebilirdim demiştim.Ama bu kadarıda biraz türk filmi yahu..ve maalesef ben hayatımda kimseyi istemediğimi belirtmişim be adam sana!

Hassiktir kelimemden sonra gülmeye başladı.Ben öyle kalakaldım.Dedi ki küfürbazsın evet ama bu kadarını beklemiyordum.Dedim bende ne senden ne de kendimden bu kadarını beklemiyordum.( Bu arada elimde poşetler var marketten çıkmışım kuzularımdan biri ile şarap yemek kutlamasıyla gireceğim 30 uma plan hazır) Eve kadar yürüyelim dedi.Yok dedim sen şimdi ağır ağır arabana yürü bende evime.
Yürümeye başladım arkamda öyle kaldı.Beni aldı mı bir gülmek.Nasıl gülüyorum ama bildiğiniz kahkaha atıyorum..
Neyse çocuk aradı sonra özürdilerim ani oldu dedi,dedim yok ani değil yanlış oldu.Ağır çekim yapsaydın da hassiktiri yerdin benden.
Hayatımda hiç bir zaman eveleyen geveleyen bir kadın olmadım.hayırsa hayır.evetse evet.Naz yapayım kur yapayım iki taktik uygulayayım azıcık kendimi özleteyim.Yok hiç beceremedim.Zaten becerebilseydim boyumca bebelerim olurdu sanırım:)
ve hayırdan anlamayan erkekleride hiç anlamadım.Hayır dedikçe üzerinize gelen ittikçe bundan haz alan bir adamın hayatımdaki işi ancak işte buralara düşüp hikaye konusu olabilir ancak.Aynı şey benim içinde geçerli!! Okkalı bir hayırı yemişsem öleceğimi ve hayatımın geri kalanında yalnızlıktan delireceğimi bilsem dönüp bakmam artık o adamın yüzüne.

Böyle işte blogcum.Hayatım saçmalayan insanlar ile eğlenip - yardıma ihtiyacı olan çocukların arasında mekik dokuyarak geçiyor.


Bu arada kitabımsı proje tüm hızı ile devam ediyor:)kaç sayfaya doğru gidiyor orasını bilmiyorum!!

ps:haftasonu aylar sonra kalamıştaydım..Bunu da yarın yazarım..

cambaz ,

Salı, Mayıs 22

ve 30..

İnanılmaz güzel bir haftasonu geçirdim..İzmirdeydim..Aklımı ruhumu özgürlüğüne kavuşturduğum yerde..
Doğum günü kutlamalarımın başladığı canımın canı insanlar ile öyle güzeldi ki..
ve O' nunla.

İkimizde öyle sakin öyle birbirine uzak ama öyle yakındık ki..
Saatlerce güldük..yeri geldi hayır öyle değildi manipüle etme die birbirimize çıkıştık ama gözgöze geldiğimiz her an başka bir şey vardı aramızda.

Tek kötü tarafı vardı !! Biz hala eğleniyorduk! Biz hala iddalaşabiliyor birbirimize dokunmamak için kıvranıyorduk..
İkimizde ne yapacağımızı bilmiyoruz.
Söyleyebileceğim tek şey var ki keşke birbirimizin olmasından huzursuz olabilseydik!!Keşke hala gülemiyor eğlenemiyor olsaydık..Eminim ikimiz içinde herşey daha kolay olurdu!!

ve bu gün benim doğum günüm.Bu gün 30 oldum!! Kocaman bir 30!!

Bu gün bitmeden tek bir dileğim var..


cambaz ,30

Perşembe, Mayıs 17

ve gitti..

Elim yazmaya gidemedi..
Ne buraya ..Ne de yeni başladığım kitaptan bozma hikayeden hallice projeme..Yazamadım..

Toprağı kaybettim..Kaybettik..Nasıl olduğunu anlamadığım hala inanamadığım..
3 gün oldu..Bugün Türkiyeye geliyorlar ve canlarını ölesiye yakan İstanbulda hiç kalmadan memleketlerine gidiyorlar.

Herşey öyle güzeldi ki.Ameliyatı..Bulunan ilik..Ama böbrekleri dayanamadı..ve ardından bütün iç organları 4,5 yaşındaki bedenine dar geldi..

İlk akşam anlamadım..Ve beni yalnız bırakmayanlarla sadece onu anlattım..

Gözümün önünden ben bil kulbağayım flak flak deyişi gitmiyor.yatağın üzerinde zıplamaları..Ben bu haldeyken annesi nasıldır demekten alamıyorum kendimi..
Cenazeye gitmeye elim varmıyor..Onları uzun aradan sonra ailecek yalnız bırakmak istedim aslında..

Ağlayamıyorum..Onun dışında kimseye anlatamıyorum..Anlaşılamıyorum..

Bazen bazı şeyleri çok mu zorluyorum..

cambaz



Perşembe, Mayıs 10

ve karar..

ve evet dün akşam karar verdim..
uzun zamandır yapmam gereken şey tüm bu mucizeleri yazmak..yazmak..
kitap olur mu olmaz mı bilmiyorum ama yaşadığım hastalığı,aşkı,mucizeleri herşeyi toparlamanın zamanı geldi..

cambaz

Çarşamba, Mayıs 9

başka bahara..

30. yaşıma anne olarak girebilirdim..
Bu anneler günü benim ilkim olabilirdi..

Kısmet değilmiş..


cambaz..

Pazartesi, Mayıs 7

kanatlı:)

-Cambazzzz çıkarmıcam bunu dedim sanaaaa.Kanatlıya ( kanada) da bununla gidicem söz verdi Kemal (doktoru)..
Bu cümleye kurban olurum ben.

Cuma gece girdim hastahaneye cumartesi sabah 11:00 de girdim eve.Doktoru dediki Toprak pazartesiye kadar uyanmazsa yapacak bir şey yok artık..Kabullenip hayatıma devam etmliydim.Ki o akşam en yakın arkadaşlarımdan birinin düğünü vardı.Üniversite tayfası olarak uzun bir aradan sonra bir araya gelecektik.Eve girdim 1 saat uyudum.Sonra kuaför vs vs derken.Akşam üzeri başka bir arkadaşımızın evinde içmeye başladık.Ben düğüne zaten yarı nahoş gittim.( düğünü ayrıca anlatacağım)
Ve saat 23:00 gibi mesaj geldi.'' Uyandı''.Elimdeki şarap kadehi düştü..Ağlamamalıydım aksine gülmeliydim..
O saatten sonra her şeyin tadını çıkardım..Düğün sonrası bara geçildi.Gece 3 dü ben daha içiyordum.Sıra evlere dağılmaya geldiğinde ben kendimi yine hastahanede buldum.Ne olur ne olmaz diye bagaja yedek kıyafetler koymuştum.
Sabaha kadar uyanmasını bekledim.Sabah onu uyanık gördüm..Eve uçarak geldim sanırım...
ve hayatımın en anlamlı en güzel haftasonlarından birinide böylece bitirmiş oldum..

haftasonuna ait detayları ayrıca yazacağım:)çok güzeldi..ve ben çok değiştim sanırım artık..

cambaz

Cuma, Mayıs 4

Toprak..

Öyle çaresizim ki..
Bembeyaz koridorda bir sağa bir sola yürüdüm bütün gece..
Elimden gelen her şeyi yaptım evet.
İçim rahat mı evet..
Ama neden bırakıp yaşıtlarım gibi eğlenmeye gidemiyorum?


Miniğimi bırakıp değil eğlenmeye hastahaneden eve gidemiyorum?
Ama az önce kendi doktorumun beni arayıp yeter evine gidiyorsun artık demesi ile ( doktorunuz arkadaşınız olmasın her halta müdahale ediyorlar) peki dedim..

Toprak sözde bu gün ameliyat için gidiyordu..
Şuan kendinde bile değil..
Ne yapıldıysa tepki vermiyor bir hafta önceki halinin aksine ''bırakın beni gideyim diyor sanki''.
Küçücük elleri öyle soğuk ki..Anne kuzusu kuzum..
Annesinin sıcaklığı bile yetmiyor onu ısıtmaya..
Hiçbir şeyi değilim..Ne bir arkadaşlık ne bir kan bağı var aramızda.Ama benden 3-4 yaş büyük anne, sanki annem gibi yaşlı bakıyor bana..

Öyle çaresizim ki..

Alışmalısın buna dedin..Bu işe baş koyduysan hayatının geri kalanında bu çocuklar için bir şeyler yapacaksan duygularını bir kenara bırak dedin..Ve her zamanki gibi haklısın sanırım..

cambaz..



Perşembe, Mayıs 3

nasılsa..

Ben seni çok özlediğimde yine kabartıp içimi yazacağım belki bir kaç kere daha birkaç zaman içinde. ..
Ya da kendimi çok kötü hissettiğimde Toprağa üzüldüğümde yada sevindiğimde mesaj atacağım ya da belki onu da yapmamayı öğreneceğim başka birinden çare umacağım..
Ama nasılsa seni rahat bırakacağım belki 2 gün sonra belki 1 ay sonra ..Ama bende vazgeçeceğim senin gibi..
Bende dostlarıma bitti tamamen diyebilecek kadar arınacağım senden..
Bende başka birilerinin teninde bu da O değil diyeceğim senin gibi ..Belki 2 gün sonra ..Belki 1 ay sonra..

Şimdilik idare et nasılsa çekip gideceğim..

cambaz..

...


biri ile tekrar böyle uyuduğumda aşık olduğumu anlayacağım..



...

tek korkun beni senden daha fazla mutlu eden birinin olmasıydı ya..
ve benim tek korkum asla seninle olduğum kadar mutlu olamamaktı ya..
Oluyormuşum..Hem de senin 6 da bir yaşında biri ile..

Laz fıkrası gibi ..

Salı, Mayıs 1

..

Ailem ve arkadaşlarım dışında hayatımdaki hiçbir kimseyi -hiçbir şeyi kaybetme korkum yok!
Ben yoksam hiçbir şey yok zaten..

Pazartesi, Nisan 30

obur asık suratlı güzellik :D

EE ben daha ne diyeyimm?
Ben o kadar asık suratla oturayım bütün gece..
Önüme gelen her boku yiyeyim hatta o kadar yiyip içeyim ki midemi üşeteyim..
4 saat boyunca tek kahkaha atmayayım hemde bilerek.
İsteyeyim ki anlasın benden cacık olmayacağını..

Sonuç?
Bugün gelen Orkide..
geçmiş olsun obur asık suratlı güzellik

cidden yarım saat güldüm sanırım.
O nedemek laaaaan obur güzellik ne uleeeeennnnn? Ama itiraf ediyorum gayet açık sözlü takılmış.Kendisini tebrik ettim.Çiçeğide geri gönderdim tabiiki.Ama beni güldürdüğü için benden bir aferim aldı orasını bilmiyor :)

cambaz ( obur güzellik)

Pazar, Nisan 29

rüyalar...

Yazmayınca böyle herşey birikiyor yaz yaz bitmez artık.
Aynı günde iki post atmak çok eskilerde kalmıştı oysa benim için..

Aylardır hayır tanımak tanışmak istemiyorum aman yaaaa diye diye ertelediğim bir görücü usulu tanıştırılma yemeğindeydim dün gece.
Canımın en sıkkın olduğu günde evet demiştim ki benim dipte halimi görüpte sonra görüşelim diye tutturmasın.( canımın neden sıkkın olduğunu bir sonraki yazımda anlatacağım)
Bütün gece suratım bildiğiniz duvar.Her sorulana evet -hayır -cık gibi yanıtlar verdim.Yemekte bir çift arkadaşım ve müstakbel beyefendi vardı.Ve biz Vietnam yemekleri yapan yerdeydik..Aman Allahım bütün gece kan kusturdum desem az kalır.
Konuşmadım sadece yemek yedim.Her haltı denedim.veee sonuç hüsran:)
Gece eve geldim saat 00:30 gibi.İçeri girdim başladım klazote aşkımı ilan etmeye.Evvet mide bulandırıcıyım ama banyoda kusmadığım yer kalmadı.Allahım nasıl birşey ise konuşamıyorum resmen..Annem soruyor kızım ne oldu diye ben birşey diyecek oluyorum böğğğğ.
Off offf sırf laf olsun diye her güzel görüneni yersen böyle olur işte.
Eminim çocuk benim hakkımda neler neler ve neler düşünmüyordur.Yani o kadar yokumdur ki onun için birşey düşünemiyordur:D
Neyse bu geceyi böyle atlattık diyip kendime biraz gelince zorla uyuttum kendimi...
....Uyudum ...Uyudum...

Hay uyumaz olaydım..
Rüyamda yine bu yaşımdayım..Yine kurbağa ile ayrıyız..Ben yine istanbulda ailem Egede..
Kardeşim yine evli kocası yine görev icabı yok.
Kocasının aileside egede..
Ve bu yaşımda babam yaşıyor.Yaşlanmış halini gördüm ilk defa..İlk defa 49 yaşında hasta hali yoktu.
Karşımda çok sağlıklı 65 yaşlarındaki babam vardı.
Ve benim hem babamı doktora hemde kardeşimi kayınvalidesine götürmem gerekiyordu.Birde beyaz bir arabam vardı:D
Birden kurbağa cıkıyor ortaya ben babanı doktora götürürüm sen kardeşinle git diyor.
Ya biz ayrıyız sen nerden çıktın diyorum.O esnada babam geliyor diyorkş biz kurbağa ile gideriz.ve onlar gidiyor.
Bir sonraki sahnede ikisi rakı masasında bir kahkaha bir eğlence bir muhabbet.
Ya baba bu adamı göndersene biz ayrıldık ya diyorumm.Babam ne dese beğenirsiniz sen git dayınlarda kal o senin odanda kalacak diyor.Ve kurbağa babamın koluna giriyor.Yürüyerek meyhaneden çıkıyorlar..

Sabah uyandığımda beynim uyuşmuş uyandım..Allahım bu ne demek oluyor..Biri şu rüyayı bi açıklasın gözünüzü seveyim :S:S

cambaz

ve sonunda..

Her şey bundan 4 yıl önce yani sanırım hastalığımı kötü bir tesadüf eseri öğrenmem ile başladı.
Bildiğiniz lösemi teşhisi konmuştu ama türü değişikti yavaş ilerliyordu vs vs.
Sevgilimden yeni ayrılmanın yanında hayatımda çok garip bir deneyim yaşadığım günlerdi.
Önceleri anlamadım hastalığın ciddiyetini alkolü sigarayı bırakmadım bir tuhaftım anlayacağınız.
Beni sürekli okuyanlar hatırlar.
Çok gayret ettim çok çabaladım..Üstelik de yalnızdım.Ailem bilmiyordu söyleyemezdim..
Arkadaşlarımdan sadece ikisi konuyu en ince ayrıntılarına kadar biliyordu.
Düzeldim öyle yada böyle sağlığıma kavuştum.Herşey normale döndü sevgilimle yollarımız yine kesişti..
Hayat yine çok güzeldi..

Aradan 4 yıl geçti..
Yine ayrıldık..
Ve bu defa kanser başka bir yerimde çıkıverdi aniden..
Tedaviler..İğneler hatta bir de ameliyat..
Kötülere birşey olmaz derler ya aynen öyle ben yine düzeldim bir ay önce..
Evet bir yıl boyunca testler sürecek ama artık iyiyim..

Bütün bunlar yaşanırken ben kanserli hastalar özellikle çocuklar için birşeyler yapmalıydım.Önce bir hastanin yapılması için bazı hayırseverleri topladım.( bu arada bu blogda hiç bir detay özel isim vermiyorum bana ayrıntılı birşey sormak isterseniz mesaj atın)
O hastahane uzun süre prosedürlere takıldı açılamadı 4 yıl oldu.Ve birden hoop mucizeler gerçek oldu hastahane açıldı.
Bu defa bir vakıf açtık hastahane için.Özellikle fakir çocukların tedavileri gerekli olan parayı ayarlayabilmek ve kolay donöt bulabilmek için.
Ve ben o vakıfı Zürihte bir vakıfla eş yapabilmek ve dünyadaki olanaklarından faydalanabilmek için başladım çalışmaya..
Önce para gerekti vakıfıb kendine yetecek parasını ispatlayabilmem gerekti.kaç kapı çaldım kaç kişi ile görüştüm bilmiyorum.En son hiç olmayacak birine ki hepiniz tanıyorsunuz yalvardım resmen..ve oldu..Paranın meblağı çok yükseti bu sebeple parayı işlemler bitene kadar vakıfın hesabında kendi adıma koruma altında tutacak ve işlemler bittiğinde parayı ünlü iş adamımıza geri verecektim.
Her şey beklemediğim kadar hızlı gerçekleşti.
Zürihe gittim bir günde onaylandı finans tabloları.Ve bu hafta heyet incelemeler için geldi.

Resmi belgeleri hala görmedim ama gelen yetkililer çok iyi iş çıkarmışsın dediklerinde bütün makyajım çoktan yanaklarıma inmişti.

ve ben yine yalnızdım..
Bu defa mütevazi olamayacağım..
Ben bu defa cidden çok güzel en bi güzel bir delilik yaptım.

Yanımda olmaya çalışan bana inanan en heyecanlı anımda bana 'Sike sike yapacaksın' mesajı atan kurbağaya buradan teşekkür etmek istiyorum.

oh be yazdım sonunda:)

Cambaz




Cuma, Nisan 27

sevmekten ne zaman vazgeçtim?

sevmekten ne zaman vazgeçtim?


kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.

canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.

bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.

gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.

her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.

düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.

ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.

sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.

tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden "sen" olduğun için vazgeçtim.

bencil olduğun için vazgeçtim.

bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi. 

ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım. 
bu yüzden ben de senden vazgeçtim.

Frida Kahlo

ve sonunda beynimde dolaşan ama bir türlü harflere dökemediklerim..

cambaz

Çarşamba, Nisan 25

30 a kaldı 28:)

Neler oluyor hayatta?:)
Yeni kararlarım var daha doğrusu geç farkına varılan hatalarım var..
Ne kadar erken dönersem o kadar kar kalacak yanıma yeni fark ediyorum..
Dernek-lösev işlerini bir türlü yazamadım ama bugün yazacağım kendime söz verdim.
Ama diğer taraftan olanlara inanamayacaksınız...
30 uma 28 gün kaldı:)

sevgiler

cambaz

Salı, Nisan 24

HİÇ

Hiç, bir insanı unutmak,
bir insandan vazgeçmek,
bir insanı hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda
kaldın mı hiç?
Hani ölmüş gibi,
hani uzatsan da elini tutamayacağını bilmek gibi,
her an kapından içeri gülümseyerek gireceğini bekleyip
ama aslında hiç gelemeyeceğini de bilmen gibi.
Ne zor şey değil mi ölmediğini bilmek,
ama ölmüş gibi ulaşılmaz olması artık o insanın sana,
ne kadar katlanılmaz bir gerçek değil mi
sen hala bu kadar sevgili iken?
Özlemek,
bu kadar özlemek,
etini kemiğini yakarcasına özlemek…
çok kötü değil mi?
Bu kadar özleyip onu görememek,
ona dokunamamak,
onu işitememek,
artik sonunun “Pi” hali değil mi? Biliyorsun değil mi?
Ne kadar umutsuz bir arayıştır o,
kalabalık caddede geçen binlerce yüze bakmak
belki bir kez daha görebilmek için o yüzü,
belki biraz önce geçti bu kaldırımdan diye düşünmek,
belki şu an arkamda yürüyen insanların içinde bir yerde demek,
belki şu an üzerimdedir gözleri diye paranoyalar yaşamak,
Ne zordur değil mi?
Ne kadar eritir insanı farketmeden.
Sen de biliyorsun değil mi bunları?
Bir sinema koltuğunda sen de iki kişi gibi oturdun mu hiç?
Hiç iki kişi gibi zevk aldın mı bir konserden yalnız başına?
Güzel bir kafe keşfettiğinde,
güzel bir film seyrettiğinde,
güzel bir şarkı dinlediğinde,
güzellikleri oranında eksik kaldıklarını hissettin mi
paylaşamadığın için onunla.
Bir barın kalabalığında hiç yarım vücudunla sallandın mı ortada?
Hiç iki kişilik beyninle yarım insan olabildin mi?
Baktığında aynana sadece yüzünün bir yarısını gördüğün
oldu mu hiç?
Sana hayatındaki en büyük yoksunluğu yaşatandan
nefret edemediğin zamanlar oldu mu hiç?
Gözünün içine baka baka kolunu, bacağını kesen bir insanın yüzüne
sevgi dolu bir gülümseme ile bakabildiğin zamanlar
oldu mu hiç?
Hayatta inandığın bütün değerlerini altüst eden birisine
aşk şiirleri yazabildin mi?
Onu içinde korumanın seni yok etmek olduğu zamanlara
feda oldun mu hiç?
İçinde ağlayan çocuğa umut şarkıları söyleyemediğin,
özlemini,
susuzluğunu,
açlığını gideremediğin zamanlar oldu mu hiç?
Kanayan yarasını gördüğün,
ama merhem olamadığın zamanlar.
Gücünün,
hani o tanrısal gücünün,
bir çocuğun ağlamasını susturamayacak kadar olduğunu
gördüğün zamanlar
oldu mu hiç?

Hiiiiiiiç…

Hiiç…

hiç…

bir hiç…

CAN DÜNDAR

Pazartesi, Nisan 16

16 nisanın anısına..

Böyle alıntılarıda hiç mi hiç sevmem tavuk suyuna çorba hikayelerini hele.Ama okuduğumda saçma bir şekilde öyle ağladım ki buraya koymadan edemedim..


Evli olsan da olmasanda bunu okumalısın......
Bu akşam eve geldiğimde Eşim Akşam yemeğini servis ediyordu. Elini tuttum ve ona söyliyeceğim şeyler olduğunu söyledim. Masaya oturdu ve sessizce yemeği yemeye başladı. Ve yine Gözlerinde o korkuy...u gördüm.

Bir an da kasıldım ağzımı acamıyordum ama düşüncelerimi söylemem lazımdı. Ben boşanmak istiyorum. Sinirlenmedi Sözlerime karşılık vermedi, sadece sebebini sordu.

Bir cevap veremedim ve buna çok sinirlendi elinde ki Çatal Bıcakları fırlattı. Bana bağırdı ve Adam olmadığımı söyledi. Bu akşam tek kelime konuşmadık. Eşim bütün Gece ağladı. Farkındaydım Evliliğimiz ne olacağını merak ediyordu, ama onu tatmin edecek birşey söyliyemiyecektim. Ben jane'e aşık oldum, eşimi sevmiyorum artık.

Bu vicdan azabıyla bir Evlilik sözleşmesi hazırladım, Evi, Arabayı ve Şirkettin 30% ona vercektim. Sözleşmeye kısa bir süre baktı ve yırttı. 10 yıl hayatımı paylaştığım bu Kadın bana yabancı olmuştu. Onun harcadığı zamana ve enerjiye üzülüyordum, ama geri dönemezdim, Jane'e çok aşık olmuştum. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, bu benim beklediğim bir tepkiydi. onun ağlaması benim hafiflememe sebep olmuştu. Bir süredir aklımdan geçiriyordum boşanmayı, bu fikir bende saplantı haline gelmişti ve şimdi bu duyguyu daha da güclü hissediyordum ve doğru karardı.

Bir sonra ki akşam eve geç gelmiştim ve Eşimi Masada yazı yazarken gördüm. Çok uykum vardı ve Akşam yemeğini yemeden uyumaya gittim. Jane ile geçirdiğim o kadar saat beni yormuştu. Bir ara uyandım ve onu hala yazı yazarken gördüm Masa da. Ama bu benim Umrumda değildi ve başımı cevirip uyumaya devam ettim. .

Ertesi sabah bana Şartlarını yazı halinde sundu. Benden hiç birşey istemiyordu, sadece boşanmamızı ilan etmek için 1 ay müsade istedi ve bu zamanda normal bir Aile gibi davranmamızı istedi. Bunun sebebi Oğlumuzun 1 ay sonra Sınavların olması ve bu dönemde ona bu yükü bindirmemekti. Bu kabul edilebilinir. Birşey daha vardı, benden onu Evlilik Gecesinde onu kapıdan içeriye nasıl taşıdığımı hatırlamaktı, ve 1 ay boyunca her sabah onu Yatak odasında Kapıya kadar taşımamı istedi. Kafayı yediğini düşündüm, ama son günlerimizin iyi gecmesi acısından, kabul ettim.

Sonra bu şartlardan Jane bahsettim, yüksek ses ile gülüp bunun çok sacma olduğunu ve eninde sonunda Boşanmayı kabul etmek zorunda kalacağını söyledi.

Eşimle boşanma konusunu açtığımdan beri Fiziksel temasda bulunmadık. Bu sebepten ilk gün onu kucağıma alıp kapıya götürdüğümde tuaf bir duygu yaşadım. Oğlumuz arkamızda duruyordu ve alkış yapmaya başladı 'Babam Annemi kucağında taşıyor' bu onu çok sevindirmişti, Sözleri canımı acıtmıştı... Yatak odasından Evin Kapısına kadar 10 metre taşıdım. Eşim gözlerini kapatı ve kulağıma'Oğlumuza boşanmamızdan bahsettme' diye fisildadı. Bende başımı öne eğerek tamam dedim, ve içime bir üzüntü çöktü. kapı önünde onu bıraktım Eşim Otobüs durağına gitti ve onu İşe götürecek olan Otobüsü bekledi. Bende tek başıma Ofise gittim.

2. gün bu oyunu oynamak bize daha kolay gelmişti. eşim başını Göğüsüme yasladı, ve onun kokusunu duydum. Birden Eşime uzun süredir bakmadığımı anladım. Ve onun Evlendiğim zama ki kadar Genc olmadığını farkettim. Yüzünde hafif cizgiler oluşmuş saclarına ak düşmüştü. Gecen yıllar öylesine yanından geçmemişt, O an kendime ona bununla neler yaptığımı sordum.

4. Gün onu kucağıma aldığımda bir güven duygusu yaşadım. Bu bana Hayatının 10 yılını Hediye eden Kadın.

5. gün bu güven duygusu daha da büyümüştü. bundan Jane bahsettmedim. Günler geçtikce onu taşımak daha da kolaylaşmıştı, belki de bu sayede yaptığım antreman dan dolayı dı bu.

Bir Sabah onu ne giyeceğini düşünürken izledim. İsyan ederk her gün kıyafetlerin biraz daha bol geliğini söyledi. Birden onun ne kadar süzüldüğünü ve kilo verdiğini farkettim. Demek ki onu her sabah daha kolay taşıyabilmemin sebebi buydu. Birden yüzüme yumruk gibi vurdu. Bu kadar Acıyı ve Üzüntüyü Kalbinde taşıyordu. farkında olmadan başını okşadım. O an Oğlumuz da geldi ve ' Baba Annemi taşıman lazım ' dedi. Bu hayatımzın bir parcası olmuştu, Babasının Annesini odadan Kapıya taşıması. Eşim Oğlumuzu yanına çağırdı ve ona sıkı sıkı sarıldı. Ben başımı cevirdim, son anda kararımdan vazgecmek istemiyordum. Onu kucağıma aldım ve Yatak odasından Kapıya kadar taşıdım. Elini enseme koymuştu ve ben onu sıkı sıkı tutmuştum. Tıpkı Evlendiğimiz gün gibi.

Artık Huzursuzlanmıştım bu kadar kilo vermesinden. Son Gün onu kuçağım da taşıdığımda hareket etmedim. Oğlumuz okuldaydı ve Eşime Hayatımızda ki yakınlığın ne kadar eksildiğini söyledim. Ofise gittim arabadan fırladım kapıyı kilitlemeden bunun için zaman yoktu. Her anın kararımı değiştirmesinden korkuyordum ve Merdiven den yukarı koştum, yukarı varınca Jane kapıyı actı. Ona Karımdan boşanmayacağimi söyledim.

Şaşkın bir ifadeyle elini anlıma koydu ve ' Senin ateşin mi var' diye sordu. Üzgünüm Jane ama ben artık boşanmak istemiyorum dedim. Evliliğimizin renksiz kalması sevgi eksikliğinden değil, birbirimizin değerini unuttuğumuzdan dı. Şimdi aklıma geldi ki, ona Evlendiğimiz Gün kapıdan içeri taşıyınca ömrümün sonuna kadar Sadakat yemini verdiğimi........ Jane olayı anlayınca yüzüme bir tokat attı ve kapıyı kapatarak ağlamaya başladı. Hemen aşağa koşup ilk Çicekciye gidip Eşime bir Buket çicek aldım, üzerinde ki Karta da'''Seni her Sabah hayatımın sonuna kadar taşıyacağim'''' .

Eve vardığımda yüzümü bir gülümseme kapladı, elimde Çiceklerle yatak odasına gittim ve Eşimi yatağın üstünde Ölü buldum. Eşim aylardır Kanser ile savaşıyordu ve ben Jane ile ilgilenmekten bunu farketmemiştim. Fazla yaşamayacağını bildiği için, beni Oğlumun bana negativ tutumundan korumaya çalışmıştı . En azından Oğlumun gözünde iyi bir Eş olarak kalmamı istemişti.

İlişkide ki küçük şeylerdir önemli olan. Villalar, arabalar çok paralar değil . bunlar hayatı kolaylaştırır ama asla Mutluluğun temeli olamazlar.

İlişkine zaman ayır ve ilişkinin güven ve huzur anlamına gelecek şeylere meşgul ol.

Mutlu bir beraberlik yaşa...

:(

Haftasonu hiç ben olmayan bir iş yaptım:(
Çok üzüldüm cidden nasıl bunu yaptım diye çok ağladım..
keşke beni sustursaydın kurbağa..
keşke bana siktirgit deseydin de ben kendimi bu kadar kötü hissetmeseydim..

Özürdilerim gerçektern özürdilerimmm

cambaz

Perşembe, Nisan 12

yepisyeni heyecan..

Size yazmadım..
Ben mükemmel bir işe kalkıştım..
Kanserli çocuklar için bir vakıf .Ama dünya standartlarında olmadan hayata geçemeyecek çünkü kurulum amacının çok çok özel olduğu bir vakıf.

Uzun uzun anlatacağım bunuda.
Düşündükçe öyle heyecanlanıyorum ki oturduğum yerde el çırpmaya başlıyorum şapşalca:)

herşey güzel olsun lütfen lütfen lütfen...

cambaz

vazgeçiyorum..

Benim ne özleyecek ne daha fazla tek başıma bekleyecek halim kalmadı artık..
Bu sayfada daha fazla benden onun adını ona olan sevgimi dinlemeyeceksiniz..
Yoruldum fazlasıyla ziyadesiyle yoruldum..
Ben pes ediyorum vazgeçiyorum..

cambaz

Çarşamba, Nisan 11

inat..



Leyla nın defterini okuyorum parça parça sindire sindire..
Bütün hayatını..Bütün aşkını..Bütün eksikliklerini ve fazlalıklarını..

Bir bilim kadını olmanın ötesinde ateşli bir aşık ve bir anne olmasının bir arada oluşunu okuyorum parça parça..
Kadın ve aşık olmanın dayanılmaz yoruculuğunu..

Evlenme teklifini hemde 40 sene önce kocasına kendisinin yaptığı yıllardaki inatçı aşkına gıbtayla bakıyorum.
Erkanım doktorum evlenme teklifi karşısında kayıtsız kalmış önce.Düşünmem gerek demiş hemde 5 senedir birliktelermiş.ve Erkan Hocam 30 yaşında bir uzman doktorken Leylam daha 23 yaşındaymış.Hiç yılmamış 1,5 ay beklemiş.Erkanım doktorum 1,5 ay sonra senden daha çok kimseyi sevemeyeceğim senden daha çok kimse beni anlamayacak ve kimse beni çekmeyecek senden daha çok, peki evlenelim demiş.
Arkadaşlarından başka kimsenin olmadığı bir kış günü karın altındaki bir Ankara akşamında evlenivermişler.Aileleri 3-4 ay sonra öğrenmiş:)

Hatalarını öyle güzel yazmışki Leylam.Öyle egosuz öyle içten..Erkandan hep daha fazla aşık olduğunu ve bunu bile bile evliliğinden hiç pişman olmadığını..

Daha anlatacak çok şey var ..
Ama öyle enteresan birşey varki her sayfanın altında sanki bu defteri birinin okuyacağını bilir gibi notlar düşmüş.

Geçtiğimiz hafta uzun zamandır hayır dediğim bir yemek teklifine evet dedim çünkü hayır dememi isteyen kimse yoktu artık hissediyordum.Ofiste oturmuş bekliyordum bir yandan da defteri okuyordum.Okuduğum son sayfanın en altında ''inat uğruna yaptığım herşey gelip beni dahada öldürdü 29 yaşındayım ve artık inatlaşmamayı öğrenmeliyim'' yazıyordu.
Tahmin etmeye çalışmayın yemeğe gitmedim yine.



cambaz ,

Perşembe, Nisan 5

dayanamadık..

Çok yorulduğumu hissetim dün tanımadığım bir ülkenin havalimanında beklerken.
Bu yorgunluğumun sebebi son 5 aydır yaşadığım herşey miydi yoksa kendi yarattığım belirsizlik miydi onu düşündüm.
Defalarca kendime ne yaptığımı sordum cevabı biliyor olmama rağmen.
O kadar basitti ki aslında herşey.Ben onu istiyordum o ne istediğini bilmiyordu.
Hastalıklar, yeni değiştirilmiş iş hiç bir şey beni yorgun edecek şeyler değildi.Hep güçlüydüm her konuda hep de öyle olacağım.
Ama onunla ilgili gücümü kullanmayı hiç istemedim.
Onun yanında uyandığımda zaten güçlüydüm..
Ve sonra ayrıldık..
Beni sevmediği için pardon pardon yeteri kadar sevmediği için ayrıldık..
ve 4. gün başladı mesajlar..Kuyruğumu kıstırıp gelmem uzak değiller başladı önce.
Sonra benim kadar kimseyi sevmediğini söyleyerek körkütük ağladı karşımda..
Sonra zaman geçti biz görüşmeyi hiç kesmedik..Benim hastalığımda hiç olmadığı kadar ilgiliydi.Üzüntüsü halinden tavırlarından öyle belliydi ki karşımdaki küçük çocuğu alıp sonsuza kadar ona sarılmış olarak kalmak istedim..
Olmadı..
Tenlerimiz öyle özledi ki birbirini..
Sonra ona da dayanamadık..

Gecenin bir yarısı 9 saatlik saat farkını hiç sayıp kalkıp maçlarını izleyecek kadar benim aslında O..Gece 3 -sabah 5..
Peki bizi birbirimizden iyi kimse anlamıyorsa..Biz birbirimizden başka bu kadar kimseye gülmüyorsak ..Birbirimizin yanında uyuduğumuzda sabah gülen o iki salak oluyorsak neden öldürüyoruz birbirimizi.?

Artık yoruldum sevgili,
Senin olamamaktan..
Benim olamamandan..
Biz olduğumuzu bildiğin halde bunu inkar etmenden..
Korkularından..
Korkaklığından..
Kendine ve bana haksızlık etmenden..
Hayatı bu kadar zorlaştırmandan..
Sürekli kendine dönmenden..
Yaşadığımız bu mükemmel şeyi görememenden..
Yoruldum sevgili..

Korkar oldum,
Gitmekten..
Bir sabah bitti diyip uyanmaktan..
Bir sabah başkasının yanında uyanmaktan sırf sana inat..
Herşeyi silmekten..

Cambaz..


Salı, Mart 20

Leyla'm

O kadar mutlu uyumuştum ki..

Sabah o telefonu açmış olmamayı öyle çok isterdim ki..
Leyla'm dün gece ben ondan bol kahkahalar ile bahsederken kalp krizi geçirmiş.
En son benimle konuşmuş..
Ve artık O da bizim nefes aldığımız dünyada değil..

Oysa bugün çok güzel bir açılışa gidecektik biz onunla.Çocuk onkolojisi için yapılan hastahane nin uzun zamandır beklenen günüydü bu gün..
Ve ikimizde çok uğraşmıştık..

Leyla'm benim 15 yıllık doktorumun çok sevgili yine onkolog olan eşi.Doktorcuğumu beni takip edenler bilir 3 yıl önce uğurlaşmıştık.Leyla'm kavuştu sevgilisine..Ama ben bir kez daha arkada kalan ekibe dahil oldum..


Akşamki açılışa katılma istersen dedi Kemal..Olmaz dedi..Onun içinde geleceğim..Onun için kadeh kaldıracağım emekleri-çabaları, onun sayesinde iyileşecek çocuklar için onun adına gülümseyerek karşılayacağım herkesi..

Leyla'm artık kim benim iyi olduğuma inandıracak ?Kim beni azarlayacak ? Kim içmediğim her sigara için bana çiçekler gönderecek..

Leyla'm iyi edemediğin çocuklarına,sevgiline kavuştun..
iyi ki vardın hayatımda..

cambaz..

Pazartesi, Mart 19

ben istemediğim için oluyor her şey..

Ayrılığın ardından yapılacak bir çok şeyi yaptım..
Çok içtim..
Çok gezdim..
Çok ağladım..
Çok alışveriş yaptım..
Çok güldüm sebepsiz..
Her zamankinden daha çok küfür ettim..
Çok özledim..
Çok saçmaladım..
Çok aradım..
Çok mesaj attım..
Ama,
Kimse ile flört etmedim..
Kimseyi öpmedim..
Kime ile sevişmedim..
Kimse ile hatta bir yemek bile yemedim..


Cumartesi gecesi yine bir alkol-kahkaha-küfretme serüveninin ardından öyle çok acıktım ki.
Sanırsınız ki beş dk daha birşeyler yemesem açlıktan öleceğim.Birde beni bilenler bilir acıktığım zaman içimden Alien çıkıyor..Ben millete hadi Canım Ciğerime gidelim dedikçe savsaklandılar.Sonra baktım toparlayamıyorum kimseyi bastım gittim Canım Ciğerime..Allahım o kokuyu duyunca bile nasıl mutlu oldum..Oturdum verdim siparişimi hatta öyle hızlı getirdiler ki ağlayacaktım mutluluktan.( Öylede aç gözlüyümdür doymak bilmem)
Ben öyle yalnız takılırken biri geldi yakaladımmm seni dedi oturdu karşıma.Gece saat 04:00!!
Şu son yazımda yazdığım arkadaşımız.Adını daha önce verdim mi hatırlamıyorum.Tesadüfün böylesinin alası oldu anlayacağınız.
Asılmıycam soru sormıycam Cambaz ok bağırma diye başladı lafa.Yemeğini ye işte geyik yaparız bende çok açım zaten dedi.
Sonra başladık konuşmaya..Cidden havadan sudan ordan burdan şurdan derken bi baktım saat 06:00 olmuş.O esnada bizimkiler geldi onlarda bir posta yemek yediler vsvs..Ama hiç şikayet etmedim hiç sıkılmadım..Ve sözünde durdu hiç asılmadı.

Eğlendiğimi itiraf etmeliyim..Hatta bana ee ayrılığın kurallarını yerine getirdin mi diye sorduğunda yukarıdaki çokları ve hiçleri sıraladım..Çok güldü.Ve tek bir yorum yaptı.Biri ile seviştiğinde o 7 yılı sileceğini biliyorsun.Silmek istemiyorsun o yüzden en güçlü fiziksel isteğini görmezden geliyorsun..

Hiç böyle düşünmemiştim..

İşin diğer tarafında ise ben anladımki sebebi belli olan buluşmalar-yemekler itici geliyor bana.Ve sanırım yine aynı sebepten yine silmek istemediğim için bu sonucu belli buluşmaları istemiyorum..

ve bunların hiçbiri sonucu değiştirmiyor..
birgün gelecek...Bu cümleyi şimdilik tamamlayamıyorum.Yine istemediğim için..

cambaz

Salı, Mart 13

hayır ,hayır demektir..

Daha öncede yazdım ..Biri ile birşeyler olmadıysa geçmişte sonra birşey olmayacağı bellidir.
O yüzden de uğraşmak çabasızdır.

Cambaz nasılsın ? Yeni işin hayırlı olsun ( ulan 5 ay oldu)
Gecikmiş çiçek için kusura bakma( bende bir saattir ne alaka diyordum)
Neler yapıyorsun bu aralar? ( sevgilinden ayrılmışsın duydum geç kaldım mı acaba ? sorusunun yandan tır yemişi)
Bende bildiğin gibi çalışıyorum her zamanki yoğunluk seyahatlar vsvs ( sevgilim yok hala one night stand takılıyorum demek istiyor burda)
.................... ( sessizlik olur)

Bu hafta ne yapıyorsun Cambaz????

Ve burda kopar giderrr Cambaz....:)

Bir kere hayır cevabını aldığınızda bilin ki o hayırdır olmazdır sevgili eski hayırlarım!!Ki ben bu adamın evlilik teklifine hayır dedim.Aslında severimde kendisini çokda arkadaş olunasıdır..Ama olmadı mı olmuyor işte..

sevgiler
cambaz..

Perşembe, Şubat 23

sıç -bok-kaka-güzel-çirkin 23 şubat

Nasıl enterasan bir gün yahu?
Bir iyi haber bir kötü haber..
10 gündür savaştığım konkuru aldık.Ve bu bu hafta aldığımız ikinci konkur..
Sonra bir telefon geldi arkadaşımın ablasının leep sonucu kötü çıktı rahimini alacaklar.
Ve evli değil ve çocuğu yok ve 40 yaşında:(
Nasıl üzüldüm..:/
Doktorlarımız aynı.Şimdi doktorcuğum rahimi almadan nasıl bir yol izleyebilir onu araştırıyor ama sanırım çaresi yok:/

Bu hafta bitsin artık..
Bu ay bitsin hatta bu yıl vs vs bitsin...Birde şu basketbolcuyu biri tepemden alsın akshsjdnkjsafnkjdbadc

Çarşamba, Şubat 22

neler oluyor neler neler..

Çok ünlü bir basketbolcu..
Bir partide tanıştık oysa herkes ile yaptığım geyiği muhabbeti yaptım.
Herkese güldüğüm kadar güldüm..
ve herkesi güldürdüğüm kadar onuda güldürdüm.O gün bir şebekliğim bir şuursuzluğum vardı üzerimde.Ki zorla gittim o partiyede.
benim bazı günler hayatı bir boşvermişliğim oluyor.Alabildiğine deli alabildiğine her halta güler vaziyette sanki sanırsınız İngiltere prensesiyim öylede derdim tasam yok yaniii!!!
O günde yine öyle bir günümedydim.

Hiç birşey anlamadım.Yani bana göre kimse bana asılamdı hatta asılmadığı içinde rahat rahat eğlenmenin bokunu çıkarabildim.

Dün o partiye gitmem için ısrar eden arkadaşım aradı.Cambaz senin adına maç biletleri geldi.İçinde de bir not var diye.
olayı anlattı kim olduğunu notta ne yazdığı vs vs..Kullan sen onları dedim.Maça tabii ki gitmeyeceğim.

Oysa yalnızım ..Gayet de hoş bir adamdan bahsediyoruz.Neden olmasın değil mi? Ama istemiyorum işte ..Belki hata yapıyorum..
Ama istemediğimi biliyorum.



Cambaz

Pazartesi, Şubat 13

Unuttun mu sahi?

kokunu aldım geldim, biliyordum buradaydın.
ben artık tesadüflere inanmıyorum.
çağırdığında geldim, kalbinden seslendin.
ben artık hiçbir şeye şaşırmıyorum..
yabancı mısın sahi?
düşman mıyız sahi?
yedi yılı hafızandan sildin, unuttun mu sahi?
inanmıyorum, unuttun mu sahi?

aklımı tuttum geldim, ne kadar çok özlendin..
ben bir kez sevdiğimden kopamıyorum.
yasaklı mıyım sahi, düşman mıyız sahi?
yedi kilidi kalbine vurdun, açılmaz mı sahi?
inanmıyorum, unuttun mu sahi?

ben miyim sende gördüğüm?
yüzünü yasak rüyalarda öptüğüm..
inanmıyorum…
inanmıyorum, unuttun mu sahi?

söz – müzik: göksel

Çarşamba, Şubat 8

sonunda..

Hissediyorum.. Hatta eminim.. Artık ayrı insanlarız biz.. Fark etmeden ayrı insanlar oluverdik aslında.. Artık seninle ayrı insanlarız.. Artık sanırım vazgeçme zamanım geldi.. Cambaz..

Salı, Şubat 7

sevgililikten soğuma hali..

Anladım artık çok netim..
Sevgili olmak istemiyorum artık kimse ile.. O sıkıcı birbirine planlı yaşama hali nedir yahu:/ Ay bu hafta hiç görüşmedik haftasonu planı yap.Yok bu akşam kızlarla buluşama çünkü onun tek boş günü.Yok onunla uyumayı özledim sabah işe yine aynı kıyafetlerle git.Yada sabahın köründe kalkıp eve git üstünü değiştir.Ayy kırk yılda bir birlikte evde yemek yiyeceğiz masayı donat:/ offf nedir yahu?

Şu sevgilisiz olduğum 2,5 ayda anladım ki ben artık biri ile sevgili olmaktan ayrı evlerde yaşamaktan sıkıldım yoruldum..Ciddi anlamda insan kendi hayatını yaşayamıyor yahu.Çünkü sonuçta sevdiğin adam hayatındaki onuda özlüyorsun onunlada birşeyler yapmak istiyorsun.Ama hem iş hem ayrı evlerdeki sevgili hem arkadaşlar hem kendine zaman ayırma cidden günümüz hayatları için çok zor.Zaten iş için günümüzün 11saati gidiyor.Eee haftada bu 55 saat yapar en iyi ihtimalle.3 kere spora gitseniz 3 er saatten 9 saat.Günde 6 saat uyusanız ortalama 42 saat de o yapar.Kaldı 67 saat.Günde 2 saat yola harcasanız 14 saat de o yaptı.Kaldı 53 saat.Bir 4 saat de aileye kaldı 49 saat.Yani arkadaşlarınız ve sevgiliniz ve kendiniz için 49 saatiniz var.İster sinemaya gidin ister sex yapın ister yemek yiyin ister bara gidin ister konsere ohhhhhhh bol bol..

Oysa aynı evde yaşanız.Aynı uykuya dalacağınız hayatlarınız birbirine paralel nasıl güzel gider.Denk geldiğinizde aynı masada yemek yeseniz,o film izlerken siz olmadı onun kucağında kitap okusanız.O oyun oynarken siz içerde arkadaşlarınızla dedikodunun dibine vursanız.Siz dışarıda içip dağıtırken o arkadaşları ile evi evlikten çıkarsa.Ama bununda güzel olması için önce kendi hayatınızı sonra onun hayatını ve birlikte olan hayatınızı sevmeniz gerekiyor.Ondan sonrası cidden baldan tatlı olacak.Ben çok inanıyorum buna.Çünkü kendi hayatımı cidden çok çok seviyorum..

Ben bunun aksi bir hataya düşmüş biri olarak inanın bana kendi hayatlarınızı onun kine paralel hale getirdiğinizde dünyanın en güzel ev arkadaşlığı olacak .( Kısacık zamanımız var diye eski erkek arkadaşımla aynı evde yaşamaya başlayıp sadece birbirimize kanalize olup ikimizde sıkılmıştık .Kendi hayatlarımızı yaşamayı unutmuştuk çünkü zaten bu güzel hayat bitecekti ayrılacaktı evlerimiz.Ne büyük hataymış oysa dünyanın en şeker en uyumlu ev arkadaşlarıydık biz..) Tabii şöyle bir durum var ben kirayı,faturaları ödemekten alışveriş yapmaktan ,yemek yapmaktan çok şikayet eden biri değilimdir ama aşıksam:)
Bunları da dert edecekseniz gerisini bilemem.

İşin özü sevgili olmak istemiyorum.Keşke bir tuş olsa beğendiğiniz heriflerle nasıl aynı evde yaşanır şipşak film şeridi gibi görseniz.Oldu kal ,olmadı geç diyebilseniz.Çünkü cidden o nedir? kimdir?ayy bu evde nasıldır acaba? kargaşasına tahammülüm yok.

Pat diye aynı evde yaşayacağım biride olamayacağına göre..Yada kimbilir olur mu dersiniz?

cambaz

Bitti gitti:)

VEEE BİTTTTİİİİİİİİ.............

Evet evet yalnış duymadınız; hastalığım bitti.:) Onca eziyet ,ağrı ,mide bulantısı hepsi değerini buldu.İğneler ilaçlar vs ler hepsi son buldu..Nasıl oldu? Nasıl başardım yine hiç bir fikrim yok:)İğneler işe yaradı.Test değerlerim çok çok güzel geldi. Ama önemli olan tek şey var ki şu an iyi oluşum.1 yıl boyunca 3 ayda bir kontrol testlerim devam edecek.Ama artık umrumda mı ki? Hayır değil:)

cambaz

Pazartesi, Ocak 30

hastalık Gibi Sizden Bir Şeyler Götürmeden..

Beklenen gün bu gündü.
Onca gün çektiğim eziyet ,iğneler tahliller bu gün belli olacaktı.
Ama herşey perşembeye kaldı.Neden diye sormadım bile.Ok dedim kapattım telefonu.
Daha ne kadar erteyebilirim ki..Düşündüm sonra ama bu defa benden bağımsızdı..

Neyse daha bir üç gün daha kelebek modeli yaşayacağız.

Günlerdir ciddi anlamda kendimi inanılmaz önemli değerli hissettiren biri var etrafımda.Nasıl anlatsam size bilmiyorum ?Asılmak deseniz asla değil.Beklenti deseniz mümkün değil yok..Anlattığım şeyleri asla unutmayan ,sürekli kendime çok haksızlık ettiğimi söyleyen ,yaptığım şeyleri gerçekten önemli değerli bulan ,sadece ben değil onun bildiği çevremlede ilgilenen , ağlamalarıma-asabiyetime-hırçınlıklarıma inanılmaz bir olgunlukla abartmadan büyütmeden söylenmeden yaklaşan ve bunları o kadar normalmiş gibi yapan birinden bahsediyorum.
Kendinizi prenses gibi hissetmekten bahsetmiyorum kendinizi fazla yada eksiklerinizle yukarıdan görmenizi sağlayan birinden bahsediyorum.

Ve bunu yapan bir kadın değil bir erkek.Ayrılık sürecimi,hastalık sürecimi hep çözümsel ve sakin yaklaşımıyla bana sanki gündelik hayat gibi yaşatan birinden bahsediyorum..

Kim olduğunun hiç bir önemi yok sadece bana ne kadar iyi geldiği ve gerçekleri ne kadar net görmemi sağladığı için iyi ki tanımışım onu.Benim ne kadar önemli olduğumu hatırlattığı için.Yaşadığım her iki zor dönemde de benim elimden geleni öncesi ve sonrasında yaptığımın farkına varmamı sağladı herşeyden önemlisi.

Evet maalesef ben elimden geleni yaptım.Biten ilişkimin her safhasında da hastalığım her aşamsında da gerekeni hatta daha fazlasını yaptım.Şu an yaptıklarım hem eski sevgiliye hem hastalığıma fazla geliyor aslında.Bunu anlamamı sağladığı için bile iyi ki var..

Psikoloğum falan değil..Sevgili adayım vs hiç değil..

Ama anlıyorsunuz ki size kendinizi siz gibi hissettiren biri gerçekten çok önemliymiş..Hem de bencilleşmeden, hastalık gibi sizden bir şeyler alıp götürmeden..

Cambaz

Cumartesi, Ocak 28

?

Bize kendimizi prenses gibi çok degerli ve onemli hissettiren ama zerre etkilenmediğiniz erkekleri ne yapiyorduk?

Perşembe, Ocak 26

Yeni hafta,,,

Ne garip günler yaşıyorum bu günlerde .
Hem hüzünlü hem karışık hem neşeli bir o kadarda yoğun bir o kadar da sakar:)
Ayağımı incittim hem de ne incitmek robocop gibi garip bir aparat takıyorum şu an.
Ofise gitmedim bu hafta.
Ayrıca iğnelerim her güne çıktı.Pazartesi günü umuyorum herşey bitecek.
Önümüzdeki hafta bir çok şeyin netleştiği bittiği bir hafta olacak sanıyorum.
Hazırım artık bekliyorum.
Hayatımla ilgili hiç bu kadar net olmamış ne istediğini hiç bu kadar güzel bilmemiştim.Bakalim neler olacak?

Cambaz

Pazar, Ocak 22

:)

yazmak istediğim öyle şeyler var ki..
ama toparlayamıyorum kafamı..
İki ayda neler düşündüma rtık ne istiyorum ne istemiyorum..hepsi toz bulutu gibiydi ama artık çok çok net bir manzara gibi aklımda..
Bunların dışında,
söyleyebileceğim birşey var ki kızlarımı çok çok özlemişim ve bundan sonra kimse onların önceliklerini alamayacak..

Cuma, Ocak 20

ben yağan karı izlerken senin gözlerine başkaları bakıyor şimdi

Bu arada aşağıda anlattığım olay olalı neredeyse 1 ay oluyordu.
1 aydır kumralmavigözlü çocuk sevgili adayım olabileceğine öyle emindi ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
facebook dan ekleme ile başladı sonra sandım ki davetiye seçme aşamasındayiz.Her yerde karşıma çıkıyor yanımda gördüğü herkesle tanışmaya çalışıyor vs vs.
Sonra bir gün akşam yemeği .... nerde die bir emsaj attı.ki 6,5 yılın içinden çıktığımı, iyi olmadığımı aklımdaki soruların cevaplarını bulamadığımıda biliyor üstelik.
gelip gelmeyeceğimi bilmiyorum dedim.Sorun değil beklerim dedi.
Gitmeye karar verdim istemeye istemeye!! çünkü gidersem ve etkilenirsem 6,5 yılıma veda edecektim.ve beni sevmediğini bildiğim eski bir sevgili olsada o yıllardan kalan bunu istemiyordum.Ama doğru olan herkesin yaptığı gibi hayatıma devame etmekti.
Ofisten alayım seni dedi yok dedim kendim geleceğim.
Taksiden indim..Öyle yavaş yürüyordum ki biri arasın kızım sen benimsin sikerim ebeni git evine otur desin diye bekliyordum resmen o bebek adımlarımda ,bunu kendi beynimden saklamnın bir alemi yoktu!!
Kapıya kadar geldim..Birden arkamı döndüm hey taksiii diye bağırdım ve taksiye binip eve döndüm..
o esnada aynı anda bir mesaj gitti gitmedim diye..bir mesaj geldi ben burada yağan karı izlerken senin gözlerine başkaları bakıyor diye..

...

Çarşamba, Ocak 18

hafızam ahh ahhhh

Yer Akmerkez,kahramanımız Cambaz arkadaşlarını bulmaya çalışmaktadır.Her ikisininde telefonu cevap vermez.Şaşkın şaşkın dolanır.Ki zaten Akmerkezden de nefret eder,Etilere hala alışamamıştır falan filann..

Arkasını bir döner aman allahım o gelen de ne öyle.Kumral 1.80 boylarında mavi gözlü bir afeti devran .Önce derki Ya Rab sen neler yaratıyorsun.Sonra ene bir bakar Kumralmavigözlü ona doğru gülerek gelmeye başlamıştır.Aman Allahım tanıyorum der içinden ama nerden.Allahım adı neydi kimdi lan bu özene bezene yaratılan ?

Konuşmaya başlarlar ama epey tanışık bir halde.( Ayy sıkıldım böyle anlatmaktannn)

Allahım kafayı çizicem çok iyi tanıyorum ama hatırlamıyorum ne adını ne nerden tanıdığımı vs vs..

Kumralmavigözlü:Eee ne yapıyorsun burda

Cambazın beyni: Allahım kim lan bu neden bu kadar samimiyiz?
Cambazın ağzı: Arkadaşlarımla buluşacağım onları bekliyorum,Sen?

Kumralmavigözlü:Burda çalışıyorum Ünal Aysal ın elektrik firmasında .

Cambazın beyni: Ahanda hatırladım okuldan olmalı kesin okuldan..
Cambazın Ağzı:Aa ne güzel bende 3 ay oldu yeni şirketime geçeli ama ne Akmerkezi ne etileri sevemedim.

Kumralmavigözlü:Neden yahu gerçekten güzeldir.Ama sen güzel havaları kaçırmışsın baharda çok güzel oluyor bak burası.

Cambazın ağzı: Bilmiyorum valla ben sevemedim

Kumralmavigözlü: Bak yemeğe gel bir öğlen ben sana güzel yerlerini gezdireyim.Yaz bakalım numaramı.

Cambazın beyni: Allahım ne diye kayıt edeceğim çocugu allahım görecek ki şimdi ayyy sanırım terden telefonu elimden düşüreceğim.x mi yazsam yoksa y mi ?Ulan neydi bu çocuğun adı.Hay Allahım kesin kanser beynimede sıçradı .Allahım öleceğimi söylemedi kesin bu it doktorlar...

O esnada telefonu çıkardım tam o numarayı söyledi ben yazdım ki....

Kumralmavigözlü: Bence sen beni ne diye kayıt edeceğini bilmiyorsun..Adım soyadım..

Allahım o an Akmerkezin temeline gömülmek bir daha çıkmamak istedim.Başladım gülmeye nasıl gülüyorum ama epey kahkaha falan atıyorum.Sinirim bozuldu..

Cambazın ağzı:Yaa cidden çok özürdilerim ama hatırlamıyorum.10 dk dır konuşuyoruz ve düşündüğüm tek şey adın ama yok yani sabaha kadar düşünsem hatırlamam .( bu esnada gülmeye devam ediyorum)

Kumralmavigözlü: ok yahu sorun değil ( oda gülüyor)

Cambazın beyni:Yiğitliğe bok sürdürme cambaz hemen zeytinyağı ol hemen hemen...
Cambazın ağzı:Sende beni hatırlamazsın cambaz diye kayıt edeceksin..

Kumralmavigözlü: hayır hatırlıyorum cambaz .....( soyadım) ..
Arayacağım yemek için..

Dedi ve gitti.Allahım yerin dibine mi girsem.Adam o zor adımı ve soyadımı bile hatırlıyor...Ne yapsam ?..Her santimetrekarem kıpkırmızı oldu.Hiç bu kadar utandığımı hatırlamıyorum.Bir yandan da Allhım bu ne özgüven yaa adam resmen sen beni hatırlamadın kasma dedi..
ben böyle ne yapacağımı bilmez utançdan ölmek üzereyken kızlar geldi.Bir tanesi ile aynı okuldan mezunuz.Olayı anlattım.Çocuğun adını söylememle çığlık atması bir oldu.Kızzzzzııımm o okulun idolüydü peşinden koşmayan yoktu.Fakülteler arası kavga sebebiydi dedi.Ben iyice yok artık oldum.Bir yandan da diyorum Allahım ben neden bilmiyorum ben neden hatırlamıyorum lan böyle cillobu:D
Neyse olan olmuş ben rezilliğimle yaşamayı öğrenmeye başlamıştım.

Bütün gece beynimi yediler.Zaten sen o kurbağadan başkasını görmedin ki kör aptal da bilmemne de..Ama bir taraftan da onlara malzeme verdim diye acayip seviniyorlar.Bir yandan çocuğun egosunun içine ettiğim için evet evet bütün kızlar çocuğu hatırlamanın ötesinde hayallerinde yaşatırken sen onu hatırlamadın valla da billada çocuk sana aşık olacak göreceksin diyerek tahminlerde bulundular bütün alışveriş boyunca.

Bense ertesi gün ( hayatım boyunca hafızamla övünürken) böyle bir rezillik yaşadığım için kendimi eczaneden balık hapı alırken buldum:D

cambaz..

Pazar, Ocak 15

hep böyle gül ...

Bol migrenli ,kalabalık bir haftasonunu daha bırakıyoruz a.q.

Pek bi eğlendim pek bi güldüm ayıptır söylemesi.Biri bundan 15 gün kadar önce gerçekleri kabul etmen gerek demişti.Ve ben bütün yaşadıklarımı tüm gerçekliği ile kabul ettim.Bundan sonra herşey daha kolay oldu.Şuan yaşayacağım zorlu bir ayı biliyorum.Sonrasını biliyorum o yüzden iyiyim.Yine eski yüksek sesiyle gülen ve sürekli bu sebepten uyarılan cambaz haline döndüm.

Cuma akşamı acayip komik bir tavernadaydım.Tabaklar kırdım ve karpuz rakısı diye birşey içtim.Acayip birşey denemelisiniz.Hadii dediler ordan Lucca .İtiraz edemedim bile.Orda salatalıklı hep içtiğim votka ile devam ettim.orası burası derken eve girdiğimde saat 5 di..Ve sabah 10 kürlük iğne tedavim başlıyordu:) Alkolün hızlıca vucudumu terk etmesi için iki şişe serum yedim:D Sonrasında ilk iğne tedavisine başladık bakalım.Çok inanıyorum herşeyin düzeleceğine.

Bir kadının sevgilisi yokken bile taş gibi adamlara hayır demesi kadar eğlenceli birşey yokmuş.Unutmuşum o eğlenceyi.Birini istemiyorum hayatımda.Nedir bu egonuz ey sevgili erkek ırkı? hayır diyince ısrar neden?

Cumartesi sabah iğne tedavisi sonra ceydamla kahvaltı,sonra pilates sonra Dali sergisi..Akşam Nusr-et de kalabalık bir akşam yemeği( tabii şirin arkadaşlarım yine bana bir sürpriz yaptılar ama aldılar ağızlarının payını orası ayrı) ..ve bu aktivitelerin hepsinde migrenim iğne tedavisininde yan etkisi ile tavan yaptı:( Akşam yemeğinde bir ara deliricem sandım.Nusr-et in sahibi masadakilerden birinin yakın arkadaşıydı ve bize katıldı gecenin sonunda.Yüzümün halini görünce direk migreniniz var sanırım dedi ve bir hint çayı getirdi.İki saat sanki uyuşmuş gibiydi beynim ama sonra yine başladı:(
Bir ara eve gitmek istiyoruuuummm diyerek bağırıp koşarak çıkacaktım ama sabrettim.Herkes ile birlikte kalkmaya dayandım.Evet herşeyi kabul ettim diyorum ama bu hastalığın hayatımı almasına izin vermedim işin açıkçası.Özellikle dün eğer o ağrı ile her bir planı gerçekleştirdiysem helal bana:)
keyifli bir yemekti.Çok güldüm ve acayip güzel etler yedim.Mekanı hala denemeyen varsa mutlaka gidin derim.Bir kere sahibini takdir etmemek elde değil.Sanırım benimle yaşıt yada 3-4 yaş büyüktür.Çok keyifli çok zevkli ve çok çalışkan biri.Sıfırdan muhteşem bir mekan yapmış..Deneyin denettirin..

Bu sabah en sevdiklerimden biri ile 5 saat süren bir kahvaltı yaptım.Ohhh missdi:)Bol dedikodu bol kahkaha.Arabadan inerken hep böyle gül dedi:)

Şimdi bütün haftasonundan sonra kalan işlerimi bitirmeye çalışıyorum.Off hiç çalışmak gelmiyor içindem.

Herşey güzel olsun..

PS:Eindhoven a bol şans..

cambaz

Perşembe, Ocak 12

Sürpriz..


ve geri döndüm:)
Zorlu bir ameliyattı maalesef.ilk ameliyattan çıktım ve 1,5 saat hatırlamak bile istemediğim bir ağrı çektim.Doktorum atılan 4 ağır ağrı kesicininde etki etmediğini anladığında ben uyutun beni diye yalvarıyordum..Sonrasında ameliyathaneye geri iniyoruz dedi.1,5 saat sonra yine narkozlanıp ameliyathaneye alındım.

İkinciden sonra hafif bir ağrı ile uyandım ama eskisiyle kıyaskadığımda dünya gerçekten çok güzeldi.
Derler ya dünyanın yıkıldığını sandığınız anlar vardır.O ağrı esnasında işte dünya cidden yıkılmıştı ve ikinci narkozdan uyanırken yine kuruluyordu eski düzeninde.

Bir yandan ağrım var bir yandan bütün yataktaki kanı görüyorum..Allahım neler oluyor ben nerdeyim diyip ağlıyorum.Atılan iğneleri bile hissetmiyorum..(Ki akşam fark ediyorum ki çok kan kaybettiğim için iki kolumda toplam bulunamayan damarla sebebi ile 7 delik var.) Doktorum geldi sonra .Senin ağrın dinene kadar gitmeyeceğim dedi.Adamın elini öyle bir sıkmışım ki ertesi gün tırnak izlerim duruyordu avcunun içinde:(

Herşey bitiyor uyandığımda yanımda kızlar vardı.Ağrılı ama eğlenceli bir hastane akşamıydı.Herkes gittiğinde gece yarısı 1 di.Yan odamda bir kız bebek ailesi vardı.Kapıda pembe tüller ..Sürekli canımmm nidaları.ve bitmek bilmeyen ağlamalar.
O hastanede çok farklı sebepten yatıyor olabilirdim.O kız bebek beklenmeyen bir sürpriz annesi ile babasının en şaşkın ortak paydası olabilirdi...Sabah 4 e kadar bunları düşündüm babasının hadi uyu kızım diye söylenen cümleleri ve minik Selin in ağlamaları eşliğinde.

Sabah 5 de hemşire,6 da kahvaltı 8 de doktorum gelerek beni zombi yapmayı başardılar.
Öğlen gibi çıkıp kızlardan birine gittim.Bebekler gibi baktılar bana.Ama pazar sabahı evimdeydim.
işte pazar günü berbattı ağrılar-bulantılar halsizlik..ve birde 1,5 aydan sonra bir misafir..ne diyeceğimi ne konuşacağımı bile bilemediğim kapıdan çıktığı anda hıçkırarak ağlamaya başladığım bir misafir.Bu konu hakkında çok konuşmak istemiyorum şu an ama hala ne istediğimi biliyorum..

Pataloji kötü çıktı,pazartesi bunun yıkılmışlığı saçmalığı ile geçti.Bütün gece sabaha kadar tek başıma ne yapacağımı bilemeden ağladım.Sabah kalktığımda iyiydim nedense.Doktora gittim kan testlerim yapıldı.Akşam olduğunda iyi haber vardı.Kan sonuçlarım iyiydi:) 1 aylık bir ilaç tedavisi ile herşey iyiye gidecekti.Doktorlar böyle söylüyorlardı ve benim artık güvenecek birine ihtiyacım vardı..Bu hastalıkta birine güvenmek istersiniz.Doktorunuz-kocanız yada sevgilinizdir bu.Bende ne koca ne sevgili olunca eli mahkum istemeyerekte olsa boş ümitlerimi doktora bağladım.

Ama cidden artık güveniyorum.Bu bir ay hele ki ilk 15 gün çok önemli.Her şey belli olacak önümüzdeki günlerde.Bu defa da kurtulacağım biliyorum.Hatta eminim.Ve hazır olduğumda ..neyse şimdi çok önemli değil bu:)

Ocağın son haftası İsviçre ye gidiyorum.Bunun detaylarını anlatırım.

Güzel bir haftasonu bekliyor şimdi beni..



cambaz

Perşembe, Ocak 5

korkuyorum ulen....

Allahım korkuyorummmmm.
Valla da billada tırsıyorum:(

umarım herşey yolunda gider.

Bu arada enterasan bir döneme girdim.Bir iç huzuru bir rahatlık bir sakinlik..
İki gündür uyuyorum bile.Hatta iki sabahtır erken kalkıp kahvaltıya bile gidiyorum ajansdan önce.geçen seferde böyleydim.Yalnız ve hastayken.
Sabah kahvaltılarıyla başlardım güne..Aynı moda girdim.Etrafımdaki kimseden rahatsız olmuyorum iki gündür.Sürekli gülüyorum.İçim acıyor bazen ama diyorumki olsaydı da yalnız olacaktın be cambaz.Şimdi hayatında olsaydı da yalnız kalacaktın umrunda olmayacaktın.ve artık bunu istemediğimi çok iyi biliyorum.Beni seven birilerini istediğimi biliyorum.Herşeyi olduğu gibi kabul ettim sanırım.
İyiyim çok daha iyi olacağım.Birilerinin en büyük pişmanlığı ben olacağım ama içim öyle huzurluki kimsenin pişmalığını yaşamıyorum yaşayacak hiçbirşeyde yapmadım.Birilerinin dediği gibi 60 yaşıma geldiğimde pişman olacağım hiçbirşey olmayacak hayatımda..

Öyle garip bir huzur var ki herşeyin üstesinden gelebilir herşeyi yenileyebilirmişim gibi geliyor şuan.ve bu hissi kayıp etmemek için elimden geleni yapacağım.

Ama önce şu ameliyatı bir atlatayım değil mi:)

cambaz

en sevdiğimmm

Bu sabah bununla başladım güne hatta başlıyorum saat daha 09:20 :D


Çarşamba, Ocak 4

sex sex diye nicelerine sarıldım ha ha ha

yahu epey korkuyorum ben yaa..
Hastaneden bugün arayıp bazı testler için erken gelmeniz gerek cuma günü dediklerinde kendimi tabii tabii derken buldum mülayim mülayim.
Sabahın köründe gideceğim yine.
Küçük bavulumu hazırladım..Cuma günü eve kadın gelecek evimide temizleyecek.Ohh hazırım..

Babaannem gibiyim.O hep yola çıkarken -ameliyata girerken falan temiz olun evinizi temiz bırakın ölürsünüz falan arkanızdan konuşmasınlar derdi aynen o hesap:)temiz temiz gireceğim ameliyatıma..

Ayy çok korkuyorum Allahım Allahım..Sonrasından daha çok korkuyorum..

Hayır şimdi birşey söyleyeceğim çok güleceksiniz.Ok sevgilim yok zaten one nightstand muhabbetinden de hoşlanmam amma velakin şu durumda istesemde sevişmemem anasını satayım.çivi çiviyi söker bile yapamamam istesem.Zaten 1 aydır operasyondan operasyona koşuyorum hele bu operasyondan sonra 1 ay boyunca sexi bırak bahsetmem yasak neredeyse.:/ ulen bu bana reva mı beee..Ahh ahhh.Hem terk edildim hem sevişemiyorum bu ne beeeee:( Yani anlayacağınız bir çölde bahtsız bedevi bile olamıyorum ha ha ha...

neyse şimdilik bu kadar yarında son yazımı yazar hastahaneme giderim cuma sabahı.
Çİçek göndermek isteyenlerene adresi verebilirim:d

öperim
cambaz

Pazartesi, Ocak 2

I believe ..

‎''I believe in pink. I believe that laughing is the best calorie burner. I believe in kissing, kissing a lot. I believe in being strong when everything seems to be going wrong. I believe that happy girls are the prettiest girls. I believe that tomorrow is another day and I believe in miracles."

Audrey Hepburn

..

Dün gece yine saat 3 de girebildim eve.
Ee o saatten sonra uyumaya çalışırken saat oldu 4..:/

Sabahda cin gibi dikildim 7 de.ve artık tabiiki yorgunluktan sürünüyorum.Şuan görüyorumda giydiklerimi epey üniversite tipliyim sabah kör gözlerimle saçmalamışım:)Ama spor çantamı unutmamışım.Ağır spor yapmam yasak ama yarım saat yürüme.Pilates yada yoga dersleri serbest Allahtan.
Ama ben ne yaptım söylesem eminim kıçınızı bile bırakırsınız gülerken,runantalya ya kayıt oldummmm:D
Evet 4 martta runantalya da koşacağım:D Nedense çok heyecanlıyım sanki olimpiyatlara gidiyorum Allahım yaa.
Dün gece doktorum çıkarken antremanlara başlıyorum runantalya için dedi ve bende ışık yandı geçen yıldan beri zaten istiyordum ama bu dönemdeki karışıklık malum unutmuşum ..
Zar zor izin verdi.Zaten anlarım kendini nasıl yorduğunu bu bir ay iyi bakacaksın kendine dedi bıdı bıdı..Off sıkılıyorum bu konuşmalardan.
Sıkıldım yoruldum bunaldım tedavıden de.Ameliyatlardan da..her bir halttan sıkıldım.

Dün tek cümle söyledi doktor; eğer sevseydi birlikte olup olmamanız birşey ifade etmezdi ve gelirdi şuan bu gece yarısı kan almaya yalnız gelmezdin dedi.Acımasızım cambaz ama adam seni cidden sevmiyor dedi.Öylece baktım önce.Canım acımadı nedense.
Sadece doğru diyebildim.Elimdeki dondurma kasesine gömülmeye devam ettim usulca.
Ama o susmadı.Bu kapının ardında durmak isteyenleri çıkarma hayatından.Sana evet de demiyorum kimseye.Şimdi zaten kimsenin sana böyle birşey diretmeye hakkı yok.Ama kimbilir 3 ay sonra inşallah herşey bittiğinde hayır dediğine pişman olursun dedi.
Ben verdiğim kararlardan hiç pişman olmadım dedim ozaman.Ama haksız sayılmazdı.Konuyu kapatıp hayatımda olmalarına engel olmamalıydım.
Konuyu kapatım yanımda olmalarına izin vermeliydim.Hayır diyerek zaten olayı sonlandırmıştım ama hayatımdan çıkarmaya gerek yoktu sanırım.
Kapının öününde bekleyip yanımda olmak istiyorsa ,dondurmam bittiğinde yenisini almak ona yük gelmiyorsa, gece kan revan içinde uyandığımda çalan telefonu açıryorsa yanımda olmalıydı.Çünkü ihtiyacım vardı..Yanımda olmak için kendilerine buldukları bahane ne olursa olsun benim onlara ihtiyacım vardı.İlgilenmem gereken tek şey bu olmalıydı.
Aksine benimle olmayı tercih etmeyenlerin ne kadar seversem seveyim vazgeçilmezlik nişanelerini almalıydım.
Arkun haklıydı..sevmiyordu..

Pazar, Ocak 1

Yeni yılın ilk macerası

Güzel bir yeni yıl yemeğiydi oysa..
Yeni olan herşeye başlamam gereken mesajı almıştım yeni yılın ilk bir saatinde..

Eve saat 2 gibi geldim elektrikler kesikti iki saat çakmak aradım o arada geldi elektrikler bi film koydum 1 saat sonra falan uyumuştum sanırım.

Saat 5 gibi sanki bi küvetteyim hissiyatıyla uyandım.Garip bi ıslaklıktı ve kafamı kaldırdıgım anda geri düştüm deli gibi başım dönüyordu.
Yorganı açtığımda bütün yatak kandı.. Nasıl korktuğumu anlatam.. Telefonu bulmaya çalıştım son aranan numaralarda kim varsa arayacaktım telefon elimden düştü. O an ağlamaya başladığımı hatırlıyorum.Ceyda yı aradım.15 dk sonra gelmişti. Hemen kaldırdı beni hastahaneye gittik.

Doktorumu aradım yolda hemen oda geldi. O esnada Ceyda Kenan ı aradı birsey diyemedim oda en az benim kadar korkmustu arayacak kimse yoktu çünkü yeni yıldı. Herkes sevgilisinin yada karısının sıcak koynundaydı..
Doktor gelene kadar tansiyon ölçüldü serum takildi sonrasını hatirlamiyorum bayilmisim.Uyandığımda ceyda kanepede uyuyordu. Kenan elinde kahveyle başucumda bekliyordu. İkinci kan poşeti bitmek uzereydi.

Gecirdiğim operasyon sonrası ilaçlar bırakıldığında görülebiliyormuş bu gibi durumlar çok nadir olsada. Vücut yabancı hücreleri atmak için kanarmış. Vs vs vs...

Yine çok korkmuştum bu defa Ceyda ninda ödü kopmustu sanirim:( Kenan ı güç bela gönderdim azönce ve birşey olursa arayacağıma söz verdim. İyiyim çünkü.Doktorda eve gidebileceğimi söyledi. Ceyda çıkış islemlerini yapıyor şimdi.
Birazdan evimde olacağım. Burası hastalık günlüğü oldu artık..

Cambaz