Cuma, Temmuz 30

Sende arkana bakmadan kaçıyormusun?

Uzun zamandır yine kalemi elime almadım.Yada neyse işte klavyemidir nedir şimdilerdeki adı.Yazmanın bende böyle bir haz yaratabileceğini küçükken tahmin edemezdim çünkü ozamanlar yazımı beğenmeyen babama sınıfta en arka sırada oturmamın sebebinin sınıftaki en uzun boylu kızı olmamı açıklamakla meşguldüm.O ise; bana yazın çok kötü o yüzden de en arka sırada oturuyorsun diye ısrar etmek ile meşguldü.

Ne zaman onu kaybettik (yada pardon ilk aşkımı tattığım günler miydi yada ne fark eder ki ikisi de aynı yıla denk geliyor nasılsa) işte ben o zaman yazmalara doyamadım.İşin içinden çıkamadıkça yazıyordum.Ama o zaman bilgisayarım yoktu ki uzun bir zamanda olmadı.Çok güzel defterlere de yazmazdım.Test kağıtlarının arkasına.cevap kağıtlarına.yada en olmadı çalışma masamın üzerine çıkmayan kalemler ile uzun uzun mektuplar yazardım babama.Çünkü artık her yerdeydi ve her yere yazdıklarımı okuyabilecek kadar zamanı vardı muhtemelen.

Üniversiteye geldikten sonrada yazdım yazdım ama artık güzel en güzel defterlere yazıyordum .İki koca defter hala çekmecelerimi beklemekte.Ve koca bir ayakkabı kutusu kağıt.Bir ara deli gibi şiir yazıyordum ki ödül de alıyordu valla bak.Yani iyiydim epey.Ama sonra biri küstürdü çok fena şimdilerde yazdığım hiçbir şiir ilan etmiyorum hepsi kilitli dosyalar altında duruyor.Nasıl küstürdü bilmiyorum yada bilmek istemiyorum artık.

Yazı konusunda beni en çok Gül desteklerdi ..Lisede okur okur çocuklarım seninle gurur duyacak derdi.O zaman bile benim bir çocuğum olabileceği gerçeği ona bile hayal geliyordu ki artık hayal olmaktan çıktı ütopya oldu.Onun ise doğumuna 3 ay kalmış bir oğlu 1 ay sonra evleneceği bir sevgilisi ve ölmek üzere olan bir annesi var.İçim fena acıyor bu günlerde.Gül en yakın en canım insan.Hayatının en hatalı dönemlerini deneyimlemek zorunda kaldığım insan.Ölebileceğim bir hastalığı birlikte atlatmaya çalıştığım aldatıldığımda..terk edildiğimde..yeniden aşık olduğumda..tekrar aldatıldığımda..gece yarısı krizlerimde..gül ölecekmişim diye aradığımda hep telefonun diğer ucunda olan insandın.Sonra ne oldu da ben bu hale geldik? ne senin nede benim bir fikrim yok aslına bakarsan.hastanede seni karnı burnunda gördüğümde içimden kayıp gidenleri hiçbir zaman anlatacak kadar iyi olmayacağım belki.Karnına dokunur dokunmaz tekmeledi sevgili miniğin.Sanırım anladı ikimizin arasındaki o garip bağı..
Hala Kaan diyeceğim dedin bense sus dedim .Odadan o çıktı annenin yeni doktoru onkolog Kaan.. Oysa ben rahattım sevdiğim adam beni küçük evimizde beklıyor olabilirdi,kocaman öpüp sevgilim günün nasıl geçti diye sormayı beklıyor olabilirdi ve o sebepten görüşürüz Gül dedim benden bunu isteme ben eski sen olamam.Ama dedin ama ikimiz vardık senin yanında.Sen ölüyorum dediğinde biz geldik ,ikimizede haksızlık ediyorsun Cambaz ikimize de bunu yapma dedin…Sustum ..Görüşürüz diyebildim sadece çünkü sana gerçekten hep ihtiyacım oldu ama sevdiğim adama haksızlık etmemi istediğin noktada kaçtım senden..benim doğrumu yaptım kaçtım..

Yazı yazmaktan nerelere geldik değil mi oysa ben artık uzun bir süre yalnız olacağımdan bahsedecektim..Sanırım senin olmadığın ve artık miniğinle senin olmadığın bi dünyamın olması ara ara fazla koyuyor bana..Ben kurbağama saygısızlık etmekten deli gibi korkup hastaneyi koşa koşa terk ettim.Gül sence oda aynını yapıyor mudur diye sormak istiyorum şimdi seni arayıp.Oda ben üzülmeyeyim diye ardını dönüyor mudur başkalarına diye sormak istedim son bir haftadır.Cevap alamadıkça kimseden, daha da hırçınlaştım.Daha da çirkinleştim..Daha da koşa koşa uzaklaştım dünyamdan..Geçer dimi güzelim..geçer..ben yazmayı bırakmayayım sadece..Ben hep yazayım herşey nasılsa hep geçer gider değil mi..

cambaz..