Pazartesi, Kasım 22

olmak yada olmamak...

Nerelerdeyim diye kendime sorasım sonrada bağırarak kaçasım var aslına bakarsan.
Nerde değilimki ..İşin yoğunluğunu anlatmaya vaktim yok özel hayatımı anlatmaya isteğim. ..
Kendimle ilgili bir tespitim vardı oda yalan oldu SAYEMDE.Canım sıkkınsa yazıyorum diyordum ya yok yavrum öyle değilmiş.Ben bu 3 ayda popomu kaldırıp kendime ilgili tek güzel özel birşey yapmadım.Spora başlayamadım..Yogaya başlayamadım ama parasını ödedim.Aklımdaki yazıları yazamadım.Anneme çektiğim rest totoma geri yapıştı.Hatta o çok sevdiğim ayakkabıları bile alamadımm..Böylede hayati sorunlarımı bir anda ayakkabıya çevirebiliyorum yeteneğimi harcama tek kalemde sayın okuyucuu.

Şimdi dünden beri kafamı yiyen son sorunsalımıza dönelim..Erkek arkadaşın son derece iyiyken hoşken bir anda ee hayatım bende kendime ilşki ile ilgili güvenemiyorum işte o yüzden şöylede böylede derse ne yapmanız nasıl tepki vermeniz gerekıyor.Bu sevgiliki ki sizi daha önce terk etmiş ise..Bu sevgili ki sizi 7 senedir tanıyıp 5,5 senedir sevgiliniz ise nasıl bir cevapla onu sineğe dönüştürmeliydiniz? Hala kafamı toparlayıp hey hey du bi saniye diyemedim. Üzerinden tam 29 saat geçti ben hala içi dolu turşucuk modelinde kendi kendime deliriyorum..İnsan demez mi adam sen kendine güvenmıyorsan ben sana nasıl güveneyim..İnsan demez mi adam geldik 28 yaşımıza hala neyine güvemıyorsun ve benımde canım yok mu..Bende insan değilmiyim diye hesap sormaz mı? Madem güvenmıyorsun git güvenen yerlerini 28000 Bakımına soktur denmez mi bu adama...?? Sorarım size o bunu dedikten sonra ben neden 29 saattir bu kadar sakinimmm..yok yanlış oldu neden bukadar saattir sakin kılığında dolaşıyorum..Nedir bu durgunluk..Pardon pardonnn birde bir yıldır aynı evi paylaşıyor olmamızıda yazmadan edemeyeceğim..
Bak bunları sıralayınca dahada delirdim..Ulen lise bilgi yarışmasındamısın .Ya da nesin everest e mı tırmanacaksın..kendine güvenmiyomuşşş bak seeeen..Sonrada neden benim facebook arkadaşlarıma takılıyooossuunnn cambazzzz.Cambaaaz sende amma uzattın konuyuu.

Tabii bu sadece aldatmak aldatılmak değil..Bende artık cidden güvenebileceğim birini istiyorum bende arkamda ohh be diyebileceğim bi arkadaş bı sevgili istiyorum ki ben öyle olduğuma şu koca göbeğimi basabilirim:( şimde gelde güven bu adama..Nasıl olacak nasıl çözücem bu işi bilmiyorum.Şimdi eve gitmek için koltuğumu terk ediyorum bakalım cesaretimi toplayabilirsem sorucamm( allam bende ne ödleğim yaaa okyonusdan cacık olur ama benden adam olmazzz) adam adam diyeceğim neyine güvenmiyosun anlat bakiimmmm..Güvenmek yada güvenmemek işte bütün mesele bu..

severim öperim hepiniziii..

sorunlu cambaz..

Cumartesi, Eylül 25

zihin -kalp çıkmazı..

seni deli gibi sevdiğim vakitlerden birinde elinde başka parmakların dolaşmasını seyrettiğimi hatırladım bugün..ve seni şimdiki zaman diliminde hala deli gibi sevdiğimi düşündüm sonra..nasıl bir zihnim ve kalbim vardı benim?..ve seni neden böylesine sevmiştim-seviyordum?..Hafızamı kaybetmeyi isterdim..Zaten her koşulda seni sevecek bir neden buluyorum kendime..Kaybetsemde zihnimde seni ,yine severdim nasılsa..

Pazar, Eylül 5

zaman sadece birazcık zaman

Aklımda uzun süredir farklı bir blog açma fikri var.Ama sonunda ne kadar uzun sürerse sürsün konusunu bitirecek bir blog.Ama bir türlü vakit ayıramıyorum.
Bu aralar bir çok şeye vakit ayıramıyorum aslına bakarsanız.Deli gibi çalış çalış nereye kadar değilmi..

Çok alakasız cümlelerin kol gezdiği bir yazı olacak şimdiden söylemesi.Eskiden nasıl güzel yazılar yazarmışım.Şimdilerde bir bıkkınlık var içimde.Yazıcamda ne olacak anlatıcamda ne değişecek şeklinde böle bir salıvermişlik kol geziyor.

o yüzden şimdi susuyorum yazmak istemıyorum..yazarsam ağzımdan çıkanlardan sorumlu olacağım..bıraz daha zaman...

Cuma, Ağustos 6

bazen hani bikerecik de olsa..

bazen arkanızda birinin olmaması çok ağır gelir ya insana..baba-anne-koca-sevgili...İşte o an ne yapıp edip babanızın kucağında oturan 3 yaşındaki halinize dönmek isterseniz.Size bakmaya ilgilenmeye mecburdurlar..Oysa şimdi siz elinizde başka seçenek olmadığı için nefret ettiğiniz bir yapının içinde kalmak zorundasınızdır.
Oysa ben varım cümlesini duyabilmek bile bikerecik sadece bi anlık yalandan da olsa ne ferahlatıcıdır..

Cuma, Temmuz 30

Sende arkana bakmadan kaçıyormusun?

Uzun zamandır yine kalemi elime almadım.Yada neyse işte klavyemidir nedir şimdilerdeki adı.Yazmanın bende böyle bir haz yaratabileceğini küçükken tahmin edemezdim çünkü ozamanlar yazımı beğenmeyen babama sınıfta en arka sırada oturmamın sebebinin sınıftaki en uzun boylu kızı olmamı açıklamakla meşguldüm.O ise; bana yazın çok kötü o yüzden de en arka sırada oturuyorsun diye ısrar etmek ile meşguldü.

Ne zaman onu kaybettik (yada pardon ilk aşkımı tattığım günler miydi yada ne fark eder ki ikisi de aynı yıla denk geliyor nasılsa) işte ben o zaman yazmalara doyamadım.İşin içinden çıkamadıkça yazıyordum.Ama o zaman bilgisayarım yoktu ki uzun bir zamanda olmadı.Çok güzel defterlere de yazmazdım.Test kağıtlarının arkasına.cevap kağıtlarına.yada en olmadı çalışma masamın üzerine çıkmayan kalemler ile uzun uzun mektuplar yazardım babama.Çünkü artık her yerdeydi ve her yere yazdıklarımı okuyabilecek kadar zamanı vardı muhtemelen.

Üniversiteye geldikten sonrada yazdım yazdım ama artık güzel en güzel defterlere yazıyordum .İki koca defter hala çekmecelerimi beklemekte.Ve koca bir ayakkabı kutusu kağıt.Bir ara deli gibi şiir yazıyordum ki ödül de alıyordu valla bak.Yani iyiydim epey.Ama sonra biri küstürdü çok fena şimdilerde yazdığım hiçbir şiir ilan etmiyorum hepsi kilitli dosyalar altında duruyor.Nasıl küstürdü bilmiyorum yada bilmek istemiyorum artık.

Yazı konusunda beni en çok Gül desteklerdi ..Lisede okur okur çocuklarım seninle gurur duyacak derdi.O zaman bile benim bir çocuğum olabileceği gerçeği ona bile hayal geliyordu ki artık hayal olmaktan çıktı ütopya oldu.Onun ise doğumuna 3 ay kalmış bir oğlu 1 ay sonra evleneceği bir sevgilisi ve ölmek üzere olan bir annesi var.İçim fena acıyor bu günlerde.Gül en yakın en canım insan.Hayatının en hatalı dönemlerini deneyimlemek zorunda kaldığım insan.Ölebileceğim bir hastalığı birlikte atlatmaya çalıştığım aldatıldığımda..terk edildiğimde..yeniden aşık olduğumda..tekrar aldatıldığımda..gece yarısı krizlerimde..gül ölecekmişim diye aradığımda hep telefonun diğer ucunda olan insandın.Sonra ne oldu da ben bu hale geldik? ne senin nede benim bir fikrim yok aslına bakarsan.hastanede seni karnı burnunda gördüğümde içimden kayıp gidenleri hiçbir zaman anlatacak kadar iyi olmayacağım belki.Karnına dokunur dokunmaz tekmeledi sevgili miniğin.Sanırım anladı ikimizin arasındaki o garip bağı..
Hala Kaan diyeceğim dedin bense sus dedim .Odadan o çıktı annenin yeni doktoru onkolog Kaan.. Oysa ben rahattım sevdiğim adam beni küçük evimizde beklıyor olabilirdi,kocaman öpüp sevgilim günün nasıl geçti diye sormayı beklıyor olabilirdi ve o sebepten görüşürüz Gül dedim benden bunu isteme ben eski sen olamam.Ama dedin ama ikimiz vardık senin yanında.Sen ölüyorum dediğinde biz geldik ,ikimizede haksızlık ediyorsun Cambaz ikimize de bunu yapma dedin…Sustum ..Görüşürüz diyebildim sadece çünkü sana gerçekten hep ihtiyacım oldu ama sevdiğim adama haksızlık etmemi istediğin noktada kaçtım senden..benim doğrumu yaptım kaçtım..

Yazı yazmaktan nerelere geldik değil mi oysa ben artık uzun bir süre yalnız olacağımdan bahsedecektim..Sanırım senin olmadığın ve artık miniğinle senin olmadığın bi dünyamın olması ara ara fazla koyuyor bana..Ben kurbağama saygısızlık etmekten deli gibi korkup hastaneyi koşa koşa terk ettim.Gül sence oda aynını yapıyor mudur diye sormak istiyorum şimdi seni arayıp.Oda ben üzülmeyeyim diye ardını dönüyor mudur başkalarına diye sormak istedim son bir haftadır.Cevap alamadıkça kimseden, daha da hırçınlaştım.Daha da çirkinleştim..Daha da koşa koşa uzaklaştım dünyamdan..Geçer dimi güzelim..geçer..ben yazmayı bırakmayayım sadece..Ben hep yazayım herşey nasılsa hep geçer gider değil mi..

cambaz..

Perşembe, Temmuz 22

bşlığı koymayı unutmuşum döndüm ama bu defada yazacak başlık bulamadım:)

eskiden paldır küldür dalardım bu sayfalara şmdi ne olduda aman teması olsun aman konusu olsun ? Küçük arı daki Sarah ı geçtim valla.
neyse efendime söyliyim terfi aldım...Ama hala tadını çıkaramıyorum işlerimi devir edip yenı işlerime gömülemedim..
sonracıma minicik bir bozcaada tatilim vardı pek pek güseldi tadı damağımda kaldı...

he birde asıl ana sorunum ya annem eylülde temelli yanıma taşınırsa:(off allahım 4 senedir yalnız yaşayıp hatta onun oncesınde 4 senede arkadaşlarımla yaşayıp bu durumun ortaya cıkmış olması beni şuan delirtiyor.maksat belli madem sevgilinle yaşıyorsun ya evlen ya ayrıl...Ama güzel annecim öyle olmuyor işte ya evlen ya ayrıl.Bizimde bir geçmişimiz var dimi ama bildiğimiz şeyler var ne iteleyip duruyorsun:(

neyse böyle tuhaf tuhaf şeyler işte.Sevgilimle yuvarlanıp gidiyoruz.kendileri şu aralar pek yoğun işi olsun sporu olsun..Nedense bazen benim onun hayatının bi köşesinde öle biblo gibi kaldığımı düşünüyorum .Bazen bana okadar sinirleniyor ki bakışlarından anlıyorum nasıl öfke dolu bakıyor , ama cümlesini aşkımla bitirmeyi ihmal etmiyor herseferinde:)
sanırım birlikte yaşamayı ikimizde doz doz öğreniyoruz ve tecrübe ediyoruz.ama herşeye rağmen onunla uyuyup uyanmak,onunla banyo kavgası yapmak herşeye bedel..

yazmış olmak için yazdım kabul ediyorum.
cok hareketli bir haftasonu beklıyor benı..bu akşam başlayıp taaaaaa pazar bitiyor.

sevgiler
cambaz.
artık hepinizi seviyorum..

Pazartesi, Haziran 21

gereksiz 1

vallahi yazacak okadar şey varki aslında ama birikmiş şeyleri yazmaktan sıkıldım bunaldım.Doğumgünüm ormantik romantik şekli ile bir rus meyhanesinde başladı asmalıda sona erdi.pek bi eğlenceli pek bi romantıkti.hala hediyeme ulaşamadım sevgili müseyip sevgilim yüzünden orası ayrı bir konu ama pek lezzetli bir doğumgünüsü idi...

ben bu aralar kadınların hep benzer sebepler ile fikirlerini söyleyememelerine takıldım.hep bir kaybetme korkusudur gidiyor aslında.bu kadınlarda ,inanın erkeklerden daha çok görülüyor.erkeklerin kaybetme duyuları almış başını dağa kaçmış kalan kısmada biz kendi aramızda öküz diyoruz..ve ne bahanelerimiz var aslında bu gizli kalmış fikirlerimiz için...

Aman sırası değil anneme bi sevgilim olduğunu söylemesem daha iyi
-ulen neden söyleyemiyoruz,seviştik demiycez ki alt tarafı sevgilimiz var diycez.tamam bu sevişeceğimizinde bir habercisi ama sonra yakalanınca dahada boka batıyoruz.yani illa didikleyecek bir an geliyor anneler için, kaçmayın.kabullenin..didiklesin soruştursun..

Daha 1 yıl oldu işe gireli herkes benim kadar başarılı olmuştur ,ben zam işini şimdilik konuşmayayım onlar nasılsa iyiyle kötüyü ayırıp farkımı anlar.
-nah anlarlar af edersiniz.siz eşşek oldukça çoookkk semer vuran çıkar arkadaşım.Patron milletinden istemessen alamazsın.Şekil 1 A ben.istemedim istemedim de ne oldu başım göğe erdi belki ama hala inletiyorlar..şimdiki aklım olsaydı beklermiydim bu camiada bu kadar sene..Ajans camiasının kurallarına uymayan bir ben varım sanırım.Siz siz olun salak olmayın.İsteyin hele hak ettiğinize inanıyorsanız hemen yazıyı yarıda bırakıp gidip isteyin.Zaten 1 yılı aşmışsanız hakkınızda bir eleştiri yoksa bilinki sizden memnunlar ama bu azıcık maaşlada çalışsada fena olmaz diye düşünüp kafalarını kuma gömüyorlar.Aman sakın bu zamane patroncuklarına kanmayın.Kısacası tatmin olmuyorsanız sevişmeyin.

Ev işlerinde sevgilimden yardım istemeyeyim( hele evlenmeden aynı evde yaşanıyorsa ) beni kötü ev kadını sanmasın.
-ulen sen manyakmısın? sende çalışıyorsun oda çalışıyor aranıdaki tek fark bir uzuv uzantısı ondan ibaret.Tamam kalkıp erişteli ördek yapsın demiyorum( yapabiliyorsada elleme sakın sıkma çocuğu sizde evlemeyiverin canım)ama mutlaka aynı evi paylaşıyor olmanın sorumluluklarını bilsin.Ne bileyim çamaşır toplasın? katlasın? sofra hazırlasın? toplasın? bulaşık yıkasın? yerleri silmenize yardım etsin? hiç olmadı bi yumurta yapsın siz işden geç geldiğinizde ama bilinki sizin kadar olmasada(ahhh keşke olsa:)) o evin sorumluluğunu alsın.ne bu canım adamı kaçırmıycaz iyi ev kadını olduğumuzu ispatlayacağız die ek iş olarak otel işletmeciliğine mi soyunucazzz..Temiz çarşafları tek gecede hatta 10 dakikada kirletmeyi biliyor paşam ama!!!!Bir zahmet onların durduğu çekmeceyide öğreniversin..

En yakın kız arkadaşımın kocası hakkında konuşmayayım..
-tamam boşanma sebebi ol demiyoruz.ama mutlaka arkadaşının çıkarına göre eleştirilerde bulun.Normalde en yakın arkadaşlarımızı sevgili halinde koruyacağızda die canımız çıkar.Es kaza evlendi hooop eleştiriler kesilir.Ama öle değil işte söyle sende kurtul oda kocasını bilsin objektif değerlendirsin.belki işe yarayacak daha iyi olacak herşey.ama bu konuda dengeyi iyi tutturmak lazım.aman boşanma sebebi olmayın ,gereksiz kışkırtmayın haddinizi bilin :)

aslında birkaç parça daha var ama onlarıda sonra artıkk..

sevgiler

cambaz

Salı, Haziran 8

tarihi eski süresi uzun gurur tablomuz; Zagreb


Eski zamanlarda takım oyununa dahil olduğumdan o heyecanı bir parça algılayabiliyorum aslında.Belkide bu yüzden tribünde kaptanın sevgilisi gibi sakin oturmam gerekirken( en azından öyle olmalısın diyorlar ) recep ivedik gibi küfürler edip üzerimdeki hanım hanımcık mini elbiseme bakmadan bağırıp çağırmalarım.
Türkiyenin sutopu liginde en iyi takımı olmasına hatta sevgilimin Türkiyenin en iyi oyuncusu olmasına rağmen en küçüğünden en büyüğüne bütün maçlarında olmaya çalıştığım yetmezmiş gibi her defasında aynı heyacanı duyduğumuda saklamayacağım.Nedense çocuğunu yıllarca büyütüp yetiştiren bir anne edasıyla her galibiyetlerinde en az onlar kadar sevindim.Fakat bu en son Milli Takım maçları dizisi beni benden aldı.Ne de olsa 19 yıldan sonra Avrupa Şampiyonası oynama şansları vardı..Grupları sevgili insanının söylediğine göre zorluydu.Malta kolay yemdi,İspanya ya zaten bırakın galibiyeti yenilginin az golle olması tek duamızdı.Ama bir Slovakya var dı ki yorumu aynen aktarıyorum' 10 maç yapsak 8 inden yeniliriz 1 tanesini yeneriz 1 tanesindede berabere kalırız..' ama öyle olmadı..Benim sevgilim sevgili Milli Takım Kaptanı sayın sutopçumuz yine takımı ile harikalar yarattı ve Ağustosta Avrupanın en iyi 12 takımının gittiği Avrupa şampiyonasına gitmeye hak kazandı..Slovakya maçı boyuncaki heyacanımı gururumu ve ettiğim küfürleri size anlatamam hatta anlatmakta istemem zaten..:) Maç sonunda oyunculardan Can ın topu tribünlere atarak ağlamaya başlaması ayrı bir görsel zevkti.Gözlerimin dolduğu kısmını pas geçiyorum.
19 yıl sonra böyle bir zaferden ne kadar bahsetsek az kalır aslında. Fakat sevgili ülkemde futbolun dışındaki hiçbir spor profesyonel değerlendirilmediği için basından minik bir ilgi gördü..Bu kadar başarının yanında bu yıl Milii Takımlar basın danışmanını da buradan ayrıca tüm özverisi ve çabası için tebrik etmeden geçemeyeceğim.Bu başarı en azından diğerlerine göre daha çok ilgi gördü basından ama yinede olması gerektiği gibi değildi.

Umuyorum bu konu ile ilgili bir sonraki haberi ağıstosta Zagrebden bildiriyor olurum:)

bu maçların tarihleri 28 nisana dayanıyor,ama benim aşırı yoğunluğum sebebi ile ancak şimdi yazıya döküldü..Daha çok şey var anlatılacak ama sırayla..

sevgiler

cambaz..

Çarşamba, Mayıs 5

28 sayısı

neler neler var yazacak.sevgilimin büyük başarısı.benim saçmalıklarım,kırgınlıklarım.
28 yaşıma gireceğim bu ayda aslında 28 sayısından:) neler beklediğim falan filan..

ama elimde büyük bir proje var.boş bulduğum anlarda da xbox karşısında zombi öldürüyorum bol bol.yazı yazasım yok hiç.Zaten minik hikayelerim içinde bir sürü eleştiri aldım ...... dergisi editöründen.oturup onları düzeltirsem yayınlayabilirlermiş ama onların dediklerini yaparsam da benim yazdığım hikayelikten çıkacak.:( neyse neleri yazacağımı biliyorum en azından..en kısa sürede 1 yaş daha büyümeden geleceğim buralara..


cambaz

Cuma, Nisan 16

16 nisan

hilton 125 numaralı odanın yaşadığı en güzel geceye içiyorum ve seni çok çok seviyorum..iyiki varız:)

cambaz

hayal kırıklığım tüm yurtta ve yavru vatanda yankılanıyor..

dün gece uzun zamandır geçirdiğim en kahkahalı gecelerdendi.sex and the city 3 e malzeme olacak kadar çok dedikodu yaptık.güldük .içtik..yan masalardan önceleri rahatsız bakışlar gelsede sonraları masaya gelip oturanlarımı ararsınız yoksa 70 yaşındaki haliyle flört etmeye çalışanları mı??..çok iyi geldi bu kızlar gecesi.zaten 15 gündür ki balık krizimi dindirmenin ve verdiği sevnç de apayrı..garsonlar beni 1 yıldır balık yemiyorum falan sanmış olabilir.

işin özü çok güzel geçen gecenin ardından süper bir sabaha uyandım..02:00 de yattım ama 06 da uyandım..havada süper olunca tutamadım kendimi salacağa gittim kahvaltı ettim..ordan zaten sabahın köründe olan toplantıma geçtim..ama süper bi haber geldi ikinci toplantım iptal:D:D:D:D sen güzel bir cumasın yahu diyorum kendikendime..aman nazar değmesin...

birazdan çıkmayı planlıyorum..madem bize dönük değil bari bana dönük bir 16 nisan olsun değilmi..en sonki migren krizine sebep olan solaryumdan sonra denemediğim solaryumu bir deneyeceğim bugün ..sonra spor..akşamada bakıcaz artık..

hiç boşuna sormayın 16 nisanda havanın güzel olmasının dışında mükemmelliği tamamlayan ve günün anlam ve önemini taşıyan bir ayrıntı olmadı-pek olacağada benzemiyor.ben niye salak gibi bekliyorum çiçek çikolata kek pasta çörek börek orasını hiç sormayın..


sevgiler
cambaz..

Perşembe, Nisan 15

pipi koalası

uffffffff gittii mafya kılıklı kurbağa..banada bir sürü iş..onu özlemem için kocaman bir 7 gün bıraktı.tamam itiraf ediyorum güzel bi haftasonu planımda var ama:( banane yaaaaaaa pipi koalalığım tuttu..hem zaten 16 nısanda yarınnnn:(

Çarşamba, Nisan 14

16 nisan...hilton sen ne güzel bir otelimiz-din..


evet sonunda patladım ama kendikendime..
günlerdir bekliyorum 16 nisanda burda olmayacağı için bi güzellik yapar başbaşa bi yemek yeriz ne biliyim en kötü bi şarap içeriz falan fıstık die..ama yok yok.ben yine çoookkk boşuna ümitlenmişim kendikendime.yarın erken saatlerde yurtdışına gideceğini düşünürsek ve azönce işden yeni çıkacağını sonrasında kuzenine gideceğini söyleyince bildiğin yıkıldım.cidden kelimenin tam anlamıyla koltuğa çöktüm.sadece ondan beklememiştim tabiki sürpriz olayını, hazırladığım herşeyi kaldırdım..mumları-şarapları ve en önemliside bugun yaklaşık 4 saat dolaşarak aldığım hediyeyi...ne diyim '' ayy sevgilim ben sana neler neler hazırladım ne olur gitme mi diyim...'' en nefret ettiğim kız tipii.adam ; yaa son geçemiz 1 hafta yokum zaten hem yıldönümümüzü de kaçırıyorum demiyorsa ben zorla gelip dizimin dibine mi oturtayım..

son 4 haftadır her haftasonu zaten en yakın arkadaşımız bizde.gelsin ben severim sevdiğim insanları ağırlamayı ama zaten 4 aydan sonra ilk başbaşa haftasonlarımızdı,tabi yaklaşık bir 3 haftasonu daha böyle bir kalabalık program var....yani bir aydır başbaşa şöyleee uzun uzun hiçbirşey yapmadık..yaptığımız onun gece 23:00 sularında gelmesi yemek yememiz sonrasında malum pat uyku.haftasonları zaten antreman antreman.evet üzülüyorum bile onun bu yorgunluğuna ama banada yazık yaaa 1 tane doğumgünüm var ve 1 tane 16 nisan var benim hayatımda başkada özel gün yok ki:(
aynı evde yaşıyoruz evet ama sadece birlikte uyuyoruz(tamam huzur onun ergonomik omuzları kızım buda mı sana yetmiyor diyorsonuz yetiyor tabiki ama sorun 16 nisan)..evet beni bu hale getiren 16 nisan..ve başbaşa özel bir kaç saat beklerken elimde vodka canım ailem dizisini seyrederken buldum kendimi:(

burdan anlayışsız sevgili gibi görünmiyimm amann..nasıl rahat ettireceğimi şaşırıyorum ayrıca kendisini..işimin en yoğun zamanı olmasına rağmen istediği yemeği yapmaya çalışıyorum..birlikte yaşıyor olmanın tüm gerekliliklerini yapmaya çalışıyorum bunu yaparkende mutlu oluyorum evet ama bi tanecik 16 nisanı böyle es geçtin yaa.hemde ben bu tarihe bu kadar takıntılıyken ne diyim ben sana yaaaaa:(:( fırk fırk fırk..paşam dönüyor 1 gün bile kalmadan bir seyahati daha var 4 günlük..yani yaa ağlama çocuk dönüşe bir program yapmış demeyin ancak önümüzdeki yıla program yapabiliyoruz bu şartlarda..

bu arada kuzenine gideceğinide içten içten tahmin ediyordum onlarıda görmüyordu uzun zamandır ama işte dedim ya 16 nisan takıntımı belki anlarda hazır antremana gidemiyorken başbaşa bi akşam mı geçiririz die düşünür die düşünmeden tutamadım kendimi:(

bu yoğunluğunuda anlıyorum en önemli maçları -turnuvaları var.nasıl destek olabilirim die elimden geldiğince herşeyi yapmaya çalışıyorum .aman et yesin aman karaciğeri tenizlensin enginar yapayımm....hadi genel yoğunluğuna peki ,ama neden ya bu kız bu kadar takıntı yaptı bu tarihe sevgilim hadi başbaşa olalım bu akşam demiyorsun pis mafya kılıklı kurbağaaaaa..aaaaaaaaaaaaa çok sinirliyimmmmm....bu kavunlu vodkada ne şekerliymiş yaaaaa...

ufff cidden sinirimden ağlıyorum şuan...5 sene önceki 16 nisanı hatırlayıp ağlayıp daha çok içeyim ben en iyisi.aldığım hediyeylede ... tövbe tövbeee.hilton sen ne güzel bir otelimizdin..

hadi bana müsade..

PS: bu arada fotoki çocuk gibiyim şuan cidden...

Salı, Nisan 13

:(

5 yıldır neler yaşadık neler..ayrılıklar.vs vs.ama hiç ayrı geçirmemiştik 16 nisanı..
takıntılı olduğum 2 günden biri işte ne yapayım elimde değil:(:(

Çarşamba, Nisan 7

bazen birşeyleri öğrenmemek için bildiğiniz bir kapıdan geçmezsiniz ya işte o haldeyim..

Salı, Nisan 6

kurbağamdan gelen yoğun istek üzerine açıklama yazısı:)

vee sevgilim beni öldürmeden aşağıdaki listede aslında benim için yapmaya çalıştıklarını yazıvereyim:)

süpper yıldızlı pespembe converslerim var.hatta suan ayağımda:D

....... ile belirttiğim nefes kesicibir şekilde gerçekleşti hatta daha nefes kesenlerini bekliyoruz:D hahahahahaha

gözlük konusunda markasız almaya karar verdim çünkü benim yüzüme olanların markalı ve markasız olanları arasında cidden fark yok.Bunuda sayın kurbağa bey ile keşfettik.

bir haftasonu söz verdi beni götürecek bir yere.:D

istediğim gömleği hadi bu akşam alalım dedi ama çok pahalı yaaa bildiğin Koton a da o kadar para verilmezki..

doğumgünümede daha çok varmışmış..bakalımm ..


seni çok çok seviyorum kurbağam benim...hep böyle olalım ..büyümeyelim hiç...

sevgiler

cambaz

Salı, Mart 30

gerçekleşen 1

aşağıdakilerden sadece evime kavuşma kısmı gerçekleşti.yahu bu kadar yavaş ilerleyecekse ooooooooo bu sene geçmek bilmez len:)

Pazar, Mart 21

istemek ayıp değildi dimi:D

bu doğum günümde çok güzel şeyler olsun istiyorum..bir sürü sürpriz olsun mesela.
gördüğüm o kocaman çerçeveli güneş gözlüğünü istiyorum.
1 haziranda bitecek iddayı kazanmama 4,5 kilo kaldı bu kilolarıda vermeyi istiyorum.
yeni bir tiger ayakakbı istiyorum.
Eminönünde gördüğüm bordo taşlı osmanlı yüzüğünü istiyorum.
Özgürlüğe 2 kala artık evimi geri istiyorum.
kotonda gördüğüm kırmızı gömleği ve jean yeleği istiyorum.
yakın bir haftasonu istanbuldan gitmek istiyorum.
...... istiyorum.(tahmin edin bakalım ..... nedir?)

çok istiyorum biliyorum ama istiyoreum bananeeeeeeeee....

cambaz

Cuma, Mart 19

bu bahar bambaşkaaaa

özgürlüğe 5 kala.
hain planlarım var..
ne önemliymiş bu özgürlük..
neler neler ..
neler yapacağım bu gelen bahar ile birlikte...

içim pırpır ..bu bahar bana çok iyi gelecek biliyorum görüyorum ve hissediyorum.
bu bahar çok güzel şeyler olacak ..

kelebekler gibiyim ama ömrüm 3 günlük değil:)

yaşasın yaşasın...herşey için şükürler olsun binlerce kez...bu bahar apayrı olacak ve ömrüm boyunca ben bu baharı hatırlayacağım hepsinden daha çok....

ve ilk defa hepinizi seviyorummmmmmmmmmmm

cambazz.

mucuxxxxx

Salı, Mart 16

...

Gidecegim bir gun.
Ama gozlerimi burda birakacagim sana baksinlar die,sen alişkinsındırr onların ilgisine.
Ellerim ödünç kalacak ardımda,sırtındır her bir parmağımın yeri.
Gidecegim bir gün, yüzüne esecek rüzgara asılı kalacak kokum.
Hep sana gelen ayak izlerim silinmeden,sesim senin adinı söylerken degişmeden gideceğim.

Perşembe, Mart 4

duygusal ilgi kurbağası

hastayım ve bır kaşık ilgiye muhtacım..:( yazılar birikti..
yazıcam ama kararlıyım bu yoğunluğu atlatabilirsem yazacağım...

Cumartesi, Şubat 20

zamanın su olması sorunsalı

bazen zamanın su gibi geçmesini istersin.bazende dursun o anda kalsın yaşayabildiğin kadar onda nefes almayı dilersin.

zaman hızla geçsin dediğim zamanlarda içimi bir korku kaplıyor acaba şuanın tadını çıkarmayı atlıyormuyum kendimi bir sonraki bilmediğim bir günün içine mi hapsediyorum diye .. bu günlerde zaman geçsin bahar gelsin kasvetli kış karmaşık günler bitsin istiyorum.her sabaha gergin sinirli kalkıyorum sonrasındaki 2-3 saati normal deli halime dönebileyim diye uğraşarak geçiriyorum kendi kendime..sevmiyorum çünkü etrafımdaki kimseye asık suratlı anlamsız gözler ile bakmayı.Her söylenenden birşey anlamaya çalışır halime kendim bile katlanamıyorum.Ama bazen kaçırıverıyorum kantarın topuzunu:(

inandığım birşey var;insan sevdiklerinin değerini böyle gergin zamanlarında çabuk harcıyor.bazen annemizi bazen kardeşimizi bazen en yakın dostumuzu ve evet sevgililerimizi.sanıyoruz ki o gülen gözler o gülüşler o şen şakrak haller hep orada yanıbaşımızda kalıverecek..ve sanıyoruz ki başkalarıda onlardan farksız gönlümüzü huzura erdirecek. Sonra ya çabuk geliyor aklımız başımıza yada az bir zaman sonra gülen boş gözlerin karanlığında kayboluveriyoruz..O yüzden böyle sabahları gergin başlayan herşeyin sorun olduğu zamanlarda etrafımda kim varsa sıcaklığını bildiğim , korkuyorum onlarıda üzeceğim diye.Oysa bu gergin zamanlarda içini bilmediğim insanlara işlemiyor gerginliğim yapmacıkta olsa o yerinde duramayan cambaz oluyorum..İşte o zaman olmuyor ben ''ben değil'' oluyorum..

bu hepimiz için böyle aslına bakarsanız.yanımızda olmayı lüks saymayan, gülerken, ağlarken ,severken bize en doğal halleri ile görünen insanları yok saymayı onlardan sıkılmayı özgürlük sanıyoruz..ama öyle değil işte.ben bu aralar her iki tarafta görüyorum kendimi..belkide o yüzden hergün gerginliklerimi tersliklerimi töpürlemeye çalışırken yorulmaya razı olmam ..
kayıpları yaşamamak adına ben razıyım bu yorgunluklara.. ya siz sürekli huzurlar için kendinizi törpülemeyi göze alabilerdenmisiniz.yoksa hepimiz için Yalın ın söylediği şarkı mı gelsin; ''Bi bakmışın ben yokmuşum, üzülmeye doymuşum'' ..:)

sevgiler

cambaz

Çarşamba, Şubat 17

alıntıları sevmem

Herşeyi yazarım da
zamanı yazamam -
o yazar çünkü
beni.

Yazar beni
yavaş yavaş
özenli -
azalta azalta
görkemli -
sanki
dolduracakmış
olduracakmış
gibi.

Halbuki
sıyırıp düşürmüştür
tırnağımdaki çürüğü
parmağımdaki yarayı
kabuk kabuk
geçirmiştir -
geçerken, sanki
çoğalta çoğalta
yazarak
beni:
özenli
görkemli.

Oruç Aruoba

Salı, Şubat 9

12

12
kocaman 12 yıl..
sayısız özel gün..
sayısız onsuz kötü gün..
litrelerce gözyaşı..

evet bugun 9 şubat..bugün büyüdüğünü iddaa eden benin ağlamalara doyamadığı gün..
babamı görmeyişimin üzerinden benim bile hesaplamaya elimin varmadığı okadar çok gün geçti ki..

ellerini hatırlamaya çalışıyorum..ayaklarını..parmaklarını..el bileklerini..sinirlendiğinde boynunda şişen kabaran damarlarını..saçlarının içinde kaç alaca renk olduğunu..tırnaklarını..gözlerinin içindeki onlarca mavi rengin herbirini..yüzündeki her kırışıklığı..her çizigiyi her deriniliği..sarıldığındaki kuvvetini..ve hatırlayamadıkça daha da kayıplara karışıyorum..

Onunla geçen günler sanki bir masaldı bana biri uzun uzun anlattı ben dinledim dinledikçe daha çok dinleyecekmişim hissiyatına kapılıp o mavi deve çok güvendim..ama herşey çok çok kısa sürdü..ve ben sanki dinlediğim bir masalı hatırlamaya çalışıyormuşum gibi hissediyorum 12 yılın ardından..

o kadar çok kızıyorumki sana..beni böyle bırakıp gittiğin için okadar çok bağırıp çağırıp ağladığımı gördün mü uzaklardan ?..bunu hak edecek hiçbirşey yapmamıştım oysa sana çok güvenmekten başka..

çok çok özledim seni...denizin üzerindeki kuşları görüp ağladım bu sabah seninle göremediğim için istanbulu..küçük kızını sıkı sıkı üşümesin diye kucaklayan babaya bakıp iç geçirdim bütün bencil küçük çoçuk kıskançlığımla..

bu sabah hastanedeydim baba..senin yenildiğin şeye yenilmemek için..senin bırakıp gittiğin hayata daha sıkı tutunmak için..senden daha güçlü olduğumu sana ispatlamak için..bıraktığın o prenses senden sonra bir savaşçıya dönüşmek zorunda kaldığı için...


cambaz

Salı, Ocak 26

parça pinçik yazı

yine ayrı düştük..
Bu aralar multi task yazma performansımın malesef yerlerde süründüğü günler yaşıyorum.hikayemi bitirmek için gece geç saatlere kadar annemınde uyumasını bekleyip devam eden çalışmalarım tüm hızıyla deva ediyor.İlk hikayesi ile mükemmeli yakalayan insan olamayacağım orası kesin ama biranönce bitmesi için elimden gelen herşeyi yapıyorum.Bir kere yazmaya başlayıncada çorap söküğü gibi gelen cümlelere hey durun diyemiyorum demek istemiyorum.
Bu platformun çok güvenli olduğunu düşünmediğim için en küçük paragrafı bile yayınlamak gelmiyor içimden.Çünkü zamanında burada yayınladığım babamla ilgili yazılardan birini babalar gününde bir dergide görünce çok içim acımıştı.neyse uzun lafın kısası yazma güdüm bu aralar başka köylere zorunlu hizmete gitti.Bakalım o köyün çocukları beğeneceklermi?

İşdeki garip yoğunluk..kimsenin birşey söylemesede sessizce terfi etmişim gibi davranması ise songünlerde anlaşılamayan ayrı bir olaylar zinciri.her müşteriden her bütçeden ayrı ayrı haberimin olmasının yanında kimseninde bundan şikayet etmeden davranışlarımı kabul etmesi hem memnun edici hemde şaşırtıcı aslında.Ama gelgelelim hala zam alamadığım konusuna hiç girmeyelim:(

Kardeşim gelip gitti bu arada .çok ilgilenemedim ama o annemle yoğun alışveriş seanslarını mutlu mesut tamamlayıp kocasının yanına bu sabah itibari ile geri döndü.

Sevgilimlede ayrıyız yine 1 haftadır.Özel bir turnuva için adını pek anmak istemediğim bir ülkeye gitti:S bu akşam görüşeceğiz umuyorum..

neyse bu yazıda böle salak saçma olsun.son iki paragraftan öncesini 1 hafta önce yazmıstım:D

sevgiler

cambaz

bu arada istanbul yine karlar altındaaaaaaaaaa.off bu ne biçim yazı oldu böleeee

Salı, Ocak 12

yeni heves

havadaki bulutlar gibi..
ne yöne gideceğini bilmediğin sabaha uyanmak..
bir ara gelıp tüm düzenini yıkan rüzgarlar..

sanırım yaşlı bir bulutum artık..ne benı darmadağın edecek rüzgarları sevıyorum nede ne olacağını bilmediğim sabahlara uyanmayı..rutinlikten uzak ama tehlıkelı hava sahalarında olmayan bir sabah benım istediğim aslında..

herşeyin hep sınırsız hep en mükemmel olduğu bir sabah da değil istediğim..bazen değdiğin ten yakar elini şehvetiyle..bazen saçlarına sinen koku huzurun esintisi oluverir..

aklındaki yapılacaklar listelerinin kahramanı bazende Aiolos gibi rüzgarlarının tanrısı oluverir yatağın diğer sahibi..

aslında şiddetli kasırgalarıda durgun sularıda ayaklarına getıren odur..Poseidon un oğlu..

sana esmeyide anlatır..sana kopup gitmeyide..sana herşeyi yıkmayı..herşeyi yenıden kurmayıda..

sadece onu dinlemeyı öğreneceksin hepsi bu..ve seni öğreteceksin..



...bu yeni başaladığım hikayenin bir kısmı...hepsini yazmak istedim ama olmadı şimdi 50. sayfadayım..bakalım nasıl bitecek hikayemiz..

cambaz

Pazartesi, Ocak 11

eskilerden...

Yaşadığımız her anı canlandırır oldum..attığğın mesajları tekrar takrar okurken buluyorum kendımı yada senınle daha ilk çıkmaya başladıımız zaman tuttuğum günlük sayfalarını ..şimdilerde hatta cok uzun süredir yazmıyorum sevgili dostuma.çünkü ilk başlarda böyle bi mutluluğu kayıtlara gecirmeliydim birileri bilmeliydi daha kimselere anlatamadığım zamanlarda bizi..aşkın ne olduğunu anlamaya başladığım günlerdi,,gerçek aşkın çok değilde az acılı olduğunu anladığm günlerdi..çok güldük seninle ben hep konuştum sen hep dinledin..emek kahvesinde oturup 4 saat boyunca sürekli birşeyler yiyip sürekli güldük ve etafımızada bize garip garip bakan kimseyi takmadık ne kadar güzel bi gündü ..beşiktaştan kalkıp sırf kuru fasulye yemek için çamlıcaya gittik ,şimdi düşünüyorumda hep yemek yemışiz..:)ilk sevgililer gününde elime tutuşturduğun kutadaki o küçük kağıtlara cok gülmüştüm çünkü aşık olduğum adam bana aşıktı bundan daha derin bi neşe ve mutluluk olamazdı belki herşey için ama en çokda o gün için ne desem azsana..elinde pastayla evin merdivenlerinden çıktığında senin dışında herkes olabilirdi o kişi ama sendin..hiçbeklemediğim şeylerin kahramanı oluyodu kurbiş..ve ben heyecandan kanatlarımı sıksık ağaçlara taktırıp kendı canımı yine kendım yakıyorum,,doğum gününde sana yazdığım mektubu okurken nasıl bir yüz ifadesinde olduğunu hep merak edicem..sen hayatımı öyle değiştirdin ki bardağın dolıu kısmı daha güzelmiş aslında ,mutlu olmak hem daha zor hemde tadı bütün pastalardan daha güselmiş..kimseyi yadırgamadan önyargılı davranmadan kucak açmak daha tatlıymış..benı daha mutlu daha anlayışlı daha ben yapan herşeyi kattığın için de teşekkürler kurbişim..sırf bunun için bile insanlık sana cok şey borclubenım için yaptığın değişiklikleri kendını zorlamalrını görmedim fark etmedım zannetme hepsinin her sanıyesının farkındayım ve her saniyesi için şükrediyorum..evet çekilmez oldum zamanlarda oldu bunca yaşadığımız güselliklerin arasında ,belki ikimizin birlikte hayatını sindirirken cıktı aniden bu çekilmeslik belki hiç sebepsiz..bunlar içinde haklı olduğumda da olmadığmıda da özürdilerim..bunca güsellik hak ediyo bu özrü..sende gerek duruşunla gerek hayatınla adaptasyonu zor bi yoldun ama zevkli aynı zmanda ..seni keşfederken bende cok geliştim yaşadığımız her tadsız olayda..ve bunları unutabilme adetini gösterdiğim için kendımıde seviyorum hanı bazen:)27 ay 1 gün oldu ..ne olacağı ne yaşayacağımız bilinmez ama ben seninle çok büyüdüm daha çok ben oldum..ve ben beni ben yapan seni çok seviyorum..her nekadar bugünlerde bunu anlatamasamda ,sen seni sevdiğimden bi türlü emin olamasanda sabah uyandığımda ilk aklıma gelen sensin yanımda yatıyor olsanda yada kilometrelerce uzakda olsanda.. yaşayacağımız herşeyin bizi daha çok biz yapacağını umut ediyorum...

Tuesday, July 17, 2007

Perşembe, Ocak 7

gizli hayat kadını:D

çok enteresan ve heyecanlı:D:D:D:D
kızlar bir blogum olduğunu biliyorlar ama blogumun adını bilmiyorlar...
ve bu aralar kendileri herkesin blogunu okuma hevesindeler..

aslında ben cokda enteresan yazmıyorum..sevişme sahnelerimi,arzularımı..histerik durumlarımı yada şirket dedikodularımı..acaba şirket dedikodularını mı yazsam haha..fena fikir değil aslında..:)

şimdi etrafımdakilerden gizli birşeyler yazıyor olmak çok enterasan..

aslında isterdim ki etrafımdaki kimse hiçkimse bilmesin
bu blogu..ama benım vakti zamanındaki boş boğazlığım yüzümden bir kaç kişi biliyor..o yüzden cok da rahat olamıyorum laf aramızda:(

neyse sabah konuşmaları kıkırdamaları bitti ofiste,şimdi iş vakti..

ben öper ve gider

cambaz

Çarşamba, Ocak 6

:(

yanlış mı yapıyorum acaba birşeyleri..
içimden bir ses büyük büyük yanlışlara doğru gidiyorsun diyor..

bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben
şaşkınlıktan başka birşeyim artmadı yaşarken
kendi isteğimlede gidiyor değilim şimdi
niye geldik kaldık niye gidiyoruz bilmeden (HAYYAM)

daha başka şeyler için endişe duymalısın..daha başka korkuların olmalı..bu kadar ucuz bu kadar basit olmamalı hayata dair korkuların diyorum kendime..ama olmuyor...basit insanlar yüzünden basit korkularım ve basit diyaloglarım sürüp gidiyorrr...

neyse şimdilik sanırım bu kadar..

Cuma, Ocak 1

01012010

..yenı yıl yazısını dün yazamadım.ajanstaki yenı yıl partisi eve gel hazırlık yap derken gecti gitti yılın son gunude..
huzurlu mutlu ve pek sakın bır yenı yıl gecesıydı..5-6 kişilik ekiple tombala bile oynadık:)
muhteşem bir yemek masamız vardı.sevgilim ve ben böyle şeyleri pek sevdiğimizden usanmadan hazırladık masayı..e birde hindi dolmamız gelınce muhteşem yılbaşı yemeği hazırdı.yalnız hindi bıraz buyuktu sanırım önümüzdeki yenı yılda da yıyeceğiz kendisini.

aslına bakarsanız hiçde yazasım yok..sadece yenı yılın ılk gunu yazmadan edemedım..
sevgilim yanı basımda god of war oynuyor..ve kendınden gecmıs bır vazıyette her sahnede sevgilim şuna bir bak ne olursun diyerek benide oyuna dahil etme çabasında.
korkuyorum bir gün oyunun içine kaçıverecek die:)

yeni yıldan ne mi istiyorum..fena geçmeyen 2009 yılına göre daha güzel bir 2010..

yalan olmasın yada çok üzücü yalanlardan olmasın:)
sağlık olsun bol bol..
başarı olsun egolarımızı doyuracak bizi yaptığımız her işe bağlayacak kadar..
kahkahalar olsun gözümüzden yaş gelene karnımızdaki kasılmalar bitmeyecek gibi olana kadar..
bir sürü yeni ayakkabımız olsun:)
aşk olsun en güzellerinden en bitmeyeninden..
uyandığımızda onu görmekten hiç bıkmayacağımız insanlar , uyandığımızda hep burnumuzun dibinde olsun..
ailemiz hep olsun..
sevdiklerimiz dostlarımız azalmasın gereksiz artmasında...

hepimize tüm güzelliklerin hayırlısı kadarını versin kısacası..

cambaz
sevgiler