Pazartesi, Ekim 6

kulaklarım uğulduyor. oysa hiç rüzgar yok ne içimde, ne dışımda.iç açıları yüz seksen derece edemeyen yandan yemiş bir üçgen gibiyim. köşelerim batıyor kendime , biri yakınlaşırsa.günde iki kere bile doğruyu gösteremeyen bozuk bir saatim şimdilerde.
öldürülmüşlerin ruhuna fatiha okurken, ben kendimi gömüyorum onların yerine. gece bitmiyor,ay gitmiyor lanet olası evine..
yazıyorum deli gibi içimdeki kin dolu kirli kan nereye ne zamana kadar akar bilmiyorum
ben ölülerime ağlıyorum
ilk ölüme babama ağlıyorum
10 yılın her sanıyesı onu deli gibi özlemenin verdiği acıyla yaşadığım her ölümde önce ona
sonra ölüme ağlıyorum
ilk gün olsun istiyorum,onu ilk kaybettiğim gün..
özlemimin daha büyümediği küçük bir kız çozuğu olduğum gün geri gelsin istiyorum.
onsuz geçen her güne her duyduğum yenı genç ölümle lanet okuyarak
küçük erkek çocuklarında-seviştiğim adamda- yaşlı dedelerde-minik meleğimde hep onu görüyorum..
Yıllanmış orospuların ağızlarındaki sakız gibi ağzımdan düşürmediğim namem oluyor sonralarda..
20 lik delikanlıların daha sevişmediği kızlara ağlıyorum..
çekmedikleri sigaranın son nefesıne ..
kan ağlıyorum bugünlerde bencilce kendime hayatıma sevinmeyip ölülerime ölülerimize ağlıyorum..

kara günler

herşeyin yaşamın kıyısında olduğu konusuna geri döndüm azönce gördüğüm sahnelerden sonra.ofisin camından bakıp 3 küçük çocuğun babaları ile birlikte çıktıkları yolculuğun son perdesini izledim..Edin lerden bahsediyorum.Anneleri öldüğünde evdeki o hallerini görmüştüm ve neyseki babaları var demiştim.Hep gidene oluyor olan derdim arkada kalan bir şekilde hayatına devam edıyor bir şekilde günler geçiyor derdim ama bu defa gidenlere üzülmüyorum sanki bir aile birleşmiş gibi geliyor çünkü bana.Ama ya arkada kalan 14 yaşındaki minik.nasıl teselli edilir nasıl ayakta kalması için birşeyler söylenirki.İsyan etmemesi nasıl istenir.Cenazede ayakta zor duruşu uzun zaman gitmeyecek gözümün önünden.Annesi-babası kardeşleri gitti,bu nasıl bir adalet dememeyecek mi ?
çok yazık..Allah kimseye böyle acı yaşatmasın..Hep iyilere birşey olur diye klişe bir laf var çok doğru sanırım.Direktörüm yakınen tanıdığı aile için böyle bir aile daha tanımıyorum dedi bugün cenazede,böyle aşık bir çift böyle çocuklarına düşkün bir anne-baba..Tipik Adnan Kahveci trajedisi gibi..
Çalıştığım ofisi sırf bulunduğu yer yüzünden sevmıyorum aslında.Teşvikiye Camiisine en manzaralı yerden bakıyor..
ufff neyse..Bu bayram sonu iyi gelmedi hiç..Şahsi olarak aldığım iyi haber dışında hangi ölüm haberine ağlayacağımı şaşırmakla birlikte hayatın ne ucuz ne basit olduğuna üzülüyorum.Bir yerde ne sebeple öldüleri bilinmeyen 15 evlat..Bir yerde Murat ..Bir de daha dün sabah duyduğum Edinler..Böyle ucuz böyle basit bir dünyaya çocuk yapmaktan bahsediyorum ben gaza geldiğim de birde..Ama yok bir kez daha anladım ki gerek yok..Doğmuş olanlara normal bir hayat sağlayamazken yenılerının hayatları ile oynamaya hiç luzum yok aslında..Sizede iç karartıcı bir yazı yazdığım için üzgünüm ,biz bunları zaten biliyorduk cambaz diyorsunuz ...
dikkat edin kendinize,,
sevgiler
cambaz..

?

şimdi deli gibi yorum yazıyorsunuz blog sahibi olmayanlarda okusun diyorsunuz iyi hoş da,ben burdaki girip çıkanları nasıl eleyeceğim biri bana söylesin acilinden:)