Perşembe, Ocak 31

bla ba bla

Ne olursa olsun ne yaparsam yapayım 3 saat üstüste iyi hissetmiyorum kendimi,bir gülüp bir ağlayasım var .Bunun tek bir sebebi var boyumdan çok büyük işleri göğüslemeye olayları kayıpsız atlatabilmeyi planlıyor olmam. Ama işin ilginçi yapamadıkça daha hırslanıp kafamı daha sert çarpıyorum cam duvara.Kanatlarım her çarpışında kendi çıkardıkları sesten ürküyorlar. Ne vazgeçmeye niyetim var nede olanları atlatabilmeye gücüm. İçimdeki nefretin o sınırı olmayan sevginin önüne bir an geçip hey sen ne sanıyorsun kendini tek başına hiç birşeysin sen ben olmadan nereye gidiyorsun diye bağıracak diye ödüm kopuyor. O an zavallı sevgim siner bir köşeye çünkü birdahada görünmez ortalarda.Bunun olmaması için nasıl savaş veriyorum kendimle anlatamam..Atlatabilirim değilmi,sevgimin üzerindeki başka bir kokuyu duymamazlığa başka bir ruhu yokmuş gibi görmeye gücüm yeter değilmi..Yazdıkça rahatlıyorum ve dahada güçlendiğimi hissediyorum. Kurbağamda hala kendi kokusundan başka koku duymuyorum hala yosun kokuyor:)

Pazar, Ocak 20

İpek Böceği

Huzuru ve güveni korumanın farklı , zevkli bazende biraz acılı yolları vardır.Bir gün olur kolay olanı seçersin bir an gelir hayır dersin zor olanı seçersin ne olacağını bilmeden yürür gidersin.Son bir aydır bu bahsettiğim kararsızlık içerisindeyim.Ne arkamı dönüp gidebiliyorum nede kaldığım zamanın huşuluğunu yaşayabiliyorum.Kararımı çoktan verdim zor olanı seçtim aslında-sanki çok biliyorum gibi- huzuruda güvenide kendi içimde yaşayarak öğreneceğim biraz da acı var sanırım içinde. Deli gibi güvendiğiniz sizi bırakmayacak sandığınız küçük ipek böceğiniz bir sabah kalktığınızda küçük kozasının içindedir,artık tırtıl olmaktan sıkılıp o güzel büyüleyici kelebek olacak herkesin ilgisini aşkını kazanacaktır. Ama bilmezlerki o güzel ömür kısacık , o aşklar bir anlık.Onu kelebek olmaya iten asıl sebep o göklere sığmayan özgürlük bitecek kısa bir zamanda. O rengarenk çiçeklerin heyecanlı tırtılımıza olan aşkı diğer yeni kelebeklerin gelmesi ile polenlerin rüzgarda uçuşması gibi hayal olacak. İşte o güvenimizi kıran tırtılı unutmak en kolayıdır- ama yeni tırtıllar almaktanda sakınmadan -onun kelebek halini istemeyiz açarız pencereyi uçar gider.

Çok uzattım hikayeyi ama aynı böyle günler geçiyor gidiyor içimde, ben kıyamadım tırtılıma ömrü avuçlarımda dahada uzar belki diye açmadım penceremi..

Huzurumda güvenimde bir süreliğine uzak ülkenin insanlarına hizmet vermeye gittiler biliyorum ama ben tırtılımın ömrünü uzatmış olmanın verdiği sevinçle pek ilgilenmiyorum o ikisinin özlemi ile.Biliyorum ki çok geç kalmadan gelecekler yine avuçlarıma ,başımı yastığa sevgiyle -huzurla ve güvenle koyacağım. Şunu da söylemeliyimki çok zor böyle bilmediğiniz sularda yüzmenin heyecanı.

Nasılda uzun uzadıya anlattım. Ama size bir sır; zor olanı seçin ,ne olacağını bilmeyin canım bir seferlikte -bırakın attığınız adımın garantisi olmasın inanın bana pişman olmayacaksınız

Cuma, Ocak 11

vefasız ben....

heyoooo..

Ben yine kendimi unutup okuma yazma eylemlerimi sadece outlook denilen canavarda gerçekleştirmeye başladım evet itiraf ediyorum ben bir outlook bağımlısı oldum.Ne kadar uzun süre oldu yine hatırlamıyorum canım blogum ama seninle ilk yeni yılımıza da girmiş bulunuyoruz:) Çok kısa kısa yazmak için girdim çünkü baktımki vaktim var ve ben başkalarının blogcuklarını okumaya başlamışım benim caaaanımmm blogum diye söylenip açtım seni. Küçük bir ipucu size ; artık özlemlerimiz , sevinçlerimiz aşkımız yine bizimle yani yine BİZ olduk:) Bunuda anlatırım bir ara ,kaçmıyoruz canım burdayız.

öpücükler