Perşembe, Temmuz 16

bozcaada da biz:)


vee geri döndüm...
burdayım iştee.yine 7 tepelimde..yine istanbulda..

gerçekten yeni yeni kendime geliyorum..çünkü bence son yıllardaki en güzel tatilimi geçirdim..

nazar değermiş değmezmiş diye korkumdan buraya birçok şeyi yazamıyordum ama bu defa tutamıycam kendimi galiba..
bozcaada..bence dünyanın en güzel yeri...vizontelede 1 de bir cümle vardı,bence dünyanın en güzel yeri eğer orayı sevmezseniz dünyanın en güzel yeri değildir..

işte öyle..sevmek değil resmen aşık olduk adaya..
aslında benim ilk gidişim değildi fakat sevgilimle birlikte gitmek sanki heryeri ilk kez görüyormuşum hissini yaşattı bana.
anlatılacak neler neler var ama ben parça pinçik aklıma geldikçe yazacağım..
kaldığımız poyraz bağ evi..çok şirindi..tavsiye ederim..sahiplerden anne olan hernekadar biraz itici olsada evin oğlu rıza herşeyi unutturdu diyebilirizazıcık fatih ürek kılıklıydıda,:)poyraz koyu mevkiinde bağların arasında çok güzel bir bahçenin içinde konumlanmış 8 odalı pansiyonumsu odalar son derece konfurluydu..
aslına bakarsanız biz birlikte olmaktan okadar mutluyduk ki hiçbirşeyden şikayet edecek durumda değildik..

poyraz limanındaki denizi beğenmedik çünkü okadar deniz kestanesi onların tabiri ile kirpi vardıki korktuk daha doğrusu korktum..
deniz ve güneş için hep ayazma koyundaydık...denize gir güneşlen,çık yukarı soğuk bira ve kalamar..zaten sabah dışında hep alkollüydük:)
son gün motor kiraladık(sevgilim motor ile gitmediğimize nasıl pişman oldu anlatamam,tamam itiraf ediyorum benımde içim gitti her motorlu birini gördüğümde).bütün adayı koyları motorla gezdik.beğendiğimiz koylarda denize girdik.fotoğraflar çektik..ve akşam üzeri rüzgar güllerinde güneşin batışını izledik..şaraplarımızı aldık gittik..nasıl romantik nasıl güzeldi..kalabalığın arasında o manzarada sanki sadece biz vardık..şaraplarımızı içtik..herkes gittiğinde biz ufukta kaybolan güneşte kalmıştık..

bir akşam talay mağzasının adada yeni açtıkları şarap tadım ve satış merkezi diye adlandırılan şarap evindeydik..diğer akşam rum mahallesindeki Güverte adlı balık lokantasında..
iskeleye yakın Ada cafenin yanında açılmış talay şarapçılıkaki servis yapan garsonun muhabeti cidden inanılmaz güzeldi..

Ama Güverte rest.nın mezeleri servisi havası gerçekten alatılmaz yaşanır dedikleri klişenin çıkış noktası bence..Kabak çiçeği boranisi dedikleri bir meze var ki yemeğe doyamıyorsunuz.Siz siz olun ada da sakın sahildeki balıkçılarda vakit kaybetmeyin..gidin rum mahhalesine Güvertede hayatınızın lezzetlerini keşfedin..ama rezervasyon yaptırmayı sakın unutmayın..

Bir sabah mutlaka yine rum mahallesindeki Lalezarda kahvaltı edip patlıcanlı börekten yiyip ev yapımı reçellerin tadına bakın ,pişman olmayacaksınız..

ve adadan ayrılmadan Çamlıbağ şarap tadım dükkanına uğrayın..henüz 2o li yaşlardaki yetkilinin her şarapı ayrı ayrı anlatarak tattırmasına hayran kalacaksınız..ve adadaki tüm şarapları tatmış biri olarak kesinlikle Çamlıbağı seçeceğinize eminim..biz taşıyamacağımızı bildiğimiz halde 8 şişe ile ayrıldık adadan.Fakat asıl güzellik burda başlıyor kargo ücretide ödemeden en az 6 şişe olmak üzere 12-18 lik kolilerde istediğiniz şaraptan online sipariş verebiliyorsunuz.Şaraplar 10 TL ve 50 TL arasında değişiyor fakat istanbulda 25 Tl ye alabileceğiniz şaraplar orda 10 TL.Ve Çamlıbağ şaraplarını hiçbir marketten alamıyorsunuz çünkü her sene er türden sınırlı sayıda üretiyorlar.Bu şaraplara http://www.yunatcilar.com.tr/ veya http://www.camlıbag.com.tr/ den ulaşabiliyorsunuz..

ve adanın tümündeki restaurantların hepsindeki kalamarların hepsi çok lezzetliydi bunuda söylemeden edemeyeceğim..
çok güzel fotoğraflar çektik özelliklede Bozcaada kalesinde.Fakat daha pc ye aktarmadım.sadece bir tanesini paylaşıyorum şimdilik sizlerle..yukarıdaki fotoyu rüzgar güllerinde çektik:)

ben bu adama 4 yıldır nasıl bu kadar aşığım onu anladım bir kez daha..eğlendik,duygulandık,daldık bazen gökyüzüne,uyuduk doya doya ..ve hep ikimizdik...istemediğimiz kimseyle konuşmadık telefonda..bütn yılın ,geçen yazınkötü olaylarının gereksiz insanların beni üzmelerinin acısını yorgunluğunu çok güzel temizledim..

neyse..çok konuştum sanırım bu gece, dönüş maceralarımızı ve benim gülme krizlerimi sonra anlatırım..kısaca ben biz kelimesini bozcaada da çok sevdim..biz kelimesine aşık oldum bir kez daha..

kurbim bir kez de burdan çok çok teşekkürler..iyiki varsın..iyiki tavlamışım seni taaaa 4 yıl önce Hilton otelinde 125 numaralı oda da:)

sevgiler
cambaz..