Salı, Ocak 26

parça pinçik yazı

yine ayrı düştük..
Bu aralar multi task yazma performansımın malesef yerlerde süründüğü günler yaşıyorum.hikayemi bitirmek için gece geç saatlere kadar annemınde uyumasını bekleyip devam eden çalışmalarım tüm hızıyla deva ediyor.İlk hikayesi ile mükemmeli yakalayan insan olamayacağım orası kesin ama biranönce bitmesi için elimden gelen herşeyi yapıyorum.Bir kere yazmaya başlayıncada çorap söküğü gibi gelen cümlelere hey durun diyemiyorum demek istemiyorum.
Bu platformun çok güvenli olduğunu düşünmediğim için en küçük paragrafı bile yayınlamak gelmiyor içimden.Çünkü zamanında burada yayınladığım babamla ilgili yazılardan birini babalar gününde bir dergide görünce çok içim acımıştı.neyse uzun lafın kısası yazma güdüm bu aralar başka köylere zorunlu hizmete gitti.Bakalım o köyün çocukları beğeneceklermi?

İşdeki garip yoğunluk..kimsenin birşey söylemesede sessizce terfi etmişim gibi davranması ise songünlerde anlaşılamayan ayrı bir olaylar zinciri.her müşteriden her bütçeden ayrı ayrı haberimin olmasının yanında kimseninde bundan şikayet etmeden davranışlarımı kabul etmesi hem memnun edici hemde şaşırtıcı aslında.Ama gelgelelim hala zam alamadığım konusuna hiç girmeyelim:(

Kardeşim gelip gitti bu arada .çok ilgilenemedim ama o annemle yoğun alışveriş seanslarını mutlu mesut tamamlayıp kocasının yanına bu sabah itibari ile geri döndü.

Sevgilimlede ayrıyız yine 1 haftadır.Özel bir turnuva için adını pek anmak istemediğim bir ülkeye gitti:S bu akşam görüşeceğiz umuyorum..

neyse bu yazıda böle salak saçma olsun.son iki paragraftan öncesini 1 hafta önce yazmıstım:D

sevgiler

cambaz

bu arada istanbul yine karlar altındaaaaaaaaaa.off bu ne biçim yazı oldu böleeee

Salı, Ocak 12

yeni heves

havadaki bulutlar gibi..
ne yöne gideceğini bilmediğin sabaha uyanmak..
bir ara gelıp tüm düzenini yıkan rüzgarlar..

sanırım yaşlı bir bulutum artık..ne benı darmadağın edecek rüzgarları sevıyorum nede ne olacağını bilmediğim sabahlara uyanmayı..rutinlikten uzak ama tehlıkelı hava sahalarında olmayan bir sabah benım istediğim aslında..

herşeyin hep sınırsız hep en mükemmel olduğu bir sabah da değil istediğim..bazen değdiğin ten yakar elini şehvetiyle..bazen saçlarına sinen koku huzurun esintisi oluverir..

aklındaki yapılacaklar listelerinin kahramanı bazende Aiolos gibi rüzgarlarının tanrısı oluverir yatağın diğer sahibi..

aslında şiddetli kasırgalarıda durgun sularıda ayaklarına getıren odur..Poseidon un oğlu..

sana esmeyide anlatır..sana kopup gitmeyide..sana herşeyi yıkmayı..herşeyi yenıden kurmayıda..

sadece onu dinlemeyı öğreneceksin hepsi bu..ve seni öğreteceksin..



...bu yeni başaladığım hikayenin bir kısmı...hepsini yazmak istedim ama olmadı şimdi 50. sayfadayım..bakalım nasıl bitecek hikayemiz..

cambaz

Pazartesi, Ocak 11

eskilerden...

Yaşadığımız her anı canlandırır oldum..attığğın mesajları tekrar takrar okurken buluyorum kendımı yada senınle daha ilk çıkmaya başladıımız zaman tuttuğum günlük sayfalarını ..şimdilerde hatta cok uzun süredir yazmıyorum sevgili dostuma.çünkü ilk başlarda böyle bi mutluluğu kayıtlara gecirmeliydim birileri bilmeliydi daha kimselere anlatamadığım zamanlarda bizi..aşkın ne olduğunu anlamaya başladığım günlerdi,,gerçek aşkın çok değilde az acılı olduğunu anladığm günlerdi..çok güldük seninle ben hep konuştum sen hep dinledin..emek kahvesinde oturup 4 saat boyunca sürekli birşeyler yiyip sürekli güldük ve etafımızada bize garip garip bakan kimseyi takmadık ne kadar güzel bi gündü ..beşiktaştan kalkıp sırf kuru fasulye yemek için çamlıcaya gittik ,şimdi düşünüyorumda hep yemek yemışiz..:)ilk sevgililer gününde elime tutuşturduğun kutadaki o küçük kağıtlara cok gülmüştüm çünkü aşık olduğum adam bana aşıktı bundan daha derin bi neşe ve mutluluk olamazdı belki herşey için ama en çokda o gün için ne desem azsana..elinde pastayla evin merdivenlerinden çıktığında senin dışında herkes olabilirdi o kişi ama sendin..hiçbeklemediğim şeylerin kahramanı oluyodu kurbiş..ve ben heyecandan kanatlarımı sıksık ağaçlara taktırıp kendı canımı yine kendım yakıyorum,,doğum gününde sana yazdığım mektubu okurken nasıl bir yüz ifadesinde olduğunu hep merak edicem..sen hayatımı öyle değiştirdin ki bardağın dolıu kısmı daha güzelmiş aslında ,mutlu olmak hem daha zor hemde tadı bütün pastalardan daha güselmiş..kimseyi yadırgamadan önyargılı davranmadan kucak açmak daha tatlıymış..benı daha mutlu daha anlayışlı daha ben yapan herşeyi kattığın için de teşekkürler kurbişim..sırf bunun için bile insanlık sana cok şey borclubenım için yaptığın değişiklikleri kendını zorlamalrını görmedim fark etmedım zannetme hepsinin her sanıyesının farkındayım ve her saniyesi için şükrediyorum..evet çekilmez oldum zamanlarda oldu bunca yaşadığımız güselliklerin arasında ,belki ikimizin birlikte hayatını sindirirken cıktı aniden bu çekilmeslik belki hiç sebepsiz..bunlar içinde haklı olduğumda da olmadığmıda da özürdilerim..bunca güsellik hak ediyo bu özrü..sende gerek duruşunla gerek hayatınla adaptasyonu zor bi yoldun ama zevkli aynı zmanda ..seni keşfederken bende cok geliştim yaşadığımız her tadsız olayda..ve bunları unutabilme adetini gösterdiğim için kendımıde seviyorum hanı bazen:)27 ay 1 gün oldu ..ne olacağı ne yaşayacağımız bilinmez ama ben seninle çok büyüdüm daha çok ben oldum..ve ben beni ben yapan seni çok seviyorum..her nekadar bugünlerde bunu anlatamasamda ,sen seni sevdiğimden bi türlü emin olamasanda sabah uyandığımda ilk aklıma gelen sensin yanımda yatıyor olsanda yada kilometrelerce uzakda olsanda.. yaşayacağımız herşeyin bizi daha çok biz yapacağını umut ediyorum...

Tuesday, July 17, 2007

Perşembe, Ocak 7

gizli hayat kadını:D

çok enteresan ve heyecanlı:D:D:D:D
kızlar bir blogum olduğunu biliyorlar ama blogumun adını bilmiyorlar...
ve bu aralar kendileri herkesin blogunu okuma hevesindeler..

aslında ben cokda enteresan yazmıyorum..sevişme sahnelerimi,arzularımı..histerik durumlarımı yada şirket dedikodularımı..acaba şirket dedikodularını mı yazsam haha..fena fikir değil aslında..:)

şimdi etrafımdakilerden gizli birşeyler yazıyor olmak çok enterasan..

aslında isterdim ki etrafımdaki kimse hiçkimse bilmesin
bu blogu..ama benım vakti zamanındaki boş boğazlığım yüzümden bir kaç kişi biliyor..o yüzden cok da rahat olamıyorum laf aramızda:(

neyse sabah konuşmaları kıkırdamaları bitti ofiste,şimdi iş vakti..

ben öper ve gider

cambaz

Çarşamba, Ocak 6

:(

yanlış mı yapıyorum acaba birşeyleri..
içimden bir ses büyük büyük yanlışlara doğru gidiyorsun diyor..

bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben
şaşkınlıktan başka birşeyim artmadı yaşarken
kendi isteğimlede gidiyor değilim şimdi
niye geldik kaldık niye gidiyoruz bilmeden (HAYYAM)

daha başka şeyler için endişe duymalısın..daha başka korkuların olmalı..bu kadar ucuz bu kadar basit olmamalı hayata dair korkuların diyorum kendime..ama olmuyor...basit insanlar yüzünden basit korkularım ve basit diyaloglarım sürüp gidiyorrr...

neyse şimdilik sanırım bu kadar..

Cuma, Ocak 1

01012010

..yenı yıl yazısını dün yazamadım.ajanstaki yenı yıl partisi eve gel hazırlık yap derken gecti gitti yılın son gunude..
huzurlu mutlu ve pek sakın bır yenı yıl gecesıydı..5-6 kişilik ekiple tombala bile oynadık:)
muhteşem bir yemek masamız vardı.sevgilim ve ben böyle şeyleri pek sevdiğimizden usanmadan hazırladık masayı..e birde hindi dolmamız gelınce muhteşem yılbaşı yemeği hazırdı.yalnız hindi bıraz buyuktu sanırım önümüzdeki yenı yılda da yıyeceğiz kendisini.

aslına bakarsanız hiçde yazasım yok..sadece yenı yılın ılk gunu yazmadan edemedım..
sevgilim yanı basımda god of war oynuyor..ve kendınden gecmıs bır vazıyette her sahnede sevgilim şuna bir bak ne olursun diyerek benide oyuna dahil etme çabasında.
korkuyorum bir gün oyunun içine kaçıverecek die:)

yeni yıldan ne mi istiyorum..fena geçmeyen 2009 yılına göre daha güzel bir 2010..

yalan olmasın yada çok üzücü yalanlardan olmasın:)
sağlık olsun bol bol..
başarı olsun egolarımızı doyuracak bizi yaptığımız her işe bağlayacak kadar..
kahkahalar olsun gözümüzden yaş gelene karnımızdaki kasılmalar bitmeyecek gibi olana kadar..
bir sürü yeni ayakkabımız olsun:)
aşk olsun en güzellerinden en bitmeyeninden..
uyandığımızda onu görmekten hiç bıkmayacağımız insanlar , uyandığımızda hep burnumuzun dibinde olsun..
ailemiz hep olsun..
sevdiklerimiz dostlarımız azalmasın gereksiz artmasında...

hepimize tüm güzelliklerin hayırlısı kadarını versin kısacası..

cambaz
sevgiler