Çarşamba, Aralık 31

cambaz is happy two zero zero nine


2008 i özleyecekmiyim?? sanırım hayır....hiç hoş değildi benim açımdan..kayıplarım beni bırakıp giderken yine arkalarından baktım kaldım..aynı 1998 yılı gibi...en değerlilerimin beni gelen yeni yıllarda yalnız bırakması gibi eski cambaz da başta olmak üzere sevdiceklerim ve en önemliside sağlığım (en azından bir süre) beni yalnız yapayalnız bıraktı...ve kurbağam onu bu yılın belli bir dönemi için sildim yok ettim..ve o dönemi hatırlamıyorum artık..neyse bu yıl neleri sildik defterimizden toplu halde ona bakalım ve sildiğimiz hiçbirşeyi istemiyoruz bu yıl ...yeni yıl dileğim sildiğim hiçbirşeyin olmaması ve gelecek herşeyin yepyeni taptaze olması...




***ıssız adamları -ıssız aşkları ,


***sağlık sorunlarımızı ,


***israili ,


***geçici olarak servis dışı kalan o hiç tanıyamadığımız dönemsel yok ettiğimiz kurbağayı ,


***özellikle sevgilisi-karısı olan erkeklere takılan aşık olan egosuz kızları ,


***karısına kız arkadşına aşık olduğu halde dönemsel heyecanlara yenik düşen erkekleri ,


***recep ivedik 'i ,


***esra ceyhanı'ı ,


***stressli markam .......vodkasını ,


***şirket içi dedikodu yapan patronları ,


***az maaş çok iş diyen yöneticileri ,


***ben senin en yakın dostunum diyip ertesi gün salakça evlenme teklifi eden dost bildiklerimizi ,


***hain pusuda...... diye başlayan şehit haberlerimizi ,


***kansere çare bulundu şeklinde sürmanşet çıkan gazete haberlerini ,


***büyük bir hırsla kesip parça pinçik ettiğimiz camel gömleği:) ,


***izmire taşınmama fikrini rafa kaldırayım cümlesini ,(zira ilk fırsatta çok istiyorum)


***dans etmemelisin sağlığın için hazır değilsin cümlesini ,




SİLDİM gitti...bu cümleler hayatımda olmasın ben gerisini halledebilirim..yapabilirim yane...
yeni yıla benden önce hatta 2,5 saat sonra girecek olan kurbağa burdan sitemlerimi yolluyorummm....çok çok kıskandım açıkçası bu kadar güzel bir şeyi yaşıyor olduğu için...

ben akşam ne yapacağım belli değil yani hangi programa dahil olsam bilmiyorum...hepside boktann bi tanesi dışında..belki annemle yemek yedikten sonra (anlayacağınız üzere annem bir süreliğine bende) çıkarım şu rograma katılmak için..

azönce beni yine salak sırıtmalara uğratan diyalog....


-?:seni seviyorum
-ben:tamam
-?:ne tamam mı ben sana seni seviyorum diyorum..
-ben:yaa pardon hayatım toplantı salonundayımda duymadım
-?:seni seviyorum,seni seviyorum,seni seviyorum,yaa cambaz ne zaman cevap vereceksın sen cevap verene kadar söylıycem...
-ben:tamam sen devam et:)
-?:cambazzzzzzz
-ben:banane geçen gün ben mesaj attım sen evap vermedin ohh olsun:)(bahanem beni bile güldürdü)
-?:seni seviyorum
-ben:bitanem sen beni ara tamam mı senin yeni yılında ben daha ofiste olucam
-?:bi kahkaha sesi,tamam sevdiğim arıycam seni...ama geldiğimde bi damla suya muhtaç bırakacağım seni unutma...

hepinize nice güzel seneler diliyorum..umuyorum hepinizin bu yeni yılda Allah müstehakını versin.....:D
seviyorum beni okuyan herkesiiiii....yani en azından biçoğunuzu,:D:D:D:D:D:D:D

cambaz

Salı, Aralık 30

10 yer 10 nuda birbirinden güzel...


şimdik efendim Ballondon numuz bizi mimlemiş..geç bile kaldım aslındayazmak için burdan ona öpücüklerimi iletiyorum ayrıca nice yıllar diliyorum kendisine..
Mim şöyle efendim;bizi mutlu eden 10 yer ?;
*bozcaada;ahhh ada ahhhh..şarapların rüzgarın,çocukluk-gençlik anılarım..tek gecelik İstanbuldan kaçma alanım..ve her gittiğimde ben burda yaşasam yaaa diye etrafımdakılere söylenişim..

*gül ün olduğu her yer; her nekadar ona kızsamda,birbirimizi herkesten çok kınasak eleştirsekte onun yanımda olduğu her yer benim için eğlence ve huzur demek..beni en çok tanıyan belki ailemdekiler kadar çok düşünen seven sayılı insan biri..yanımdan hiç gitme öküzüm benim tamam mı..

*evim;niye bilmiyorum :)nohut oda bakla sofa evim pek bi mutlu ediyor beni..evdeyken yalnızsam bile salak salak sırıtırken buluyorum kendımı..sadee benim olgusunun yerleştiği ilk nesne sanırım:)

*roxy;sanırım son 5 yıldır eğlendiğim başka hiçbiryer beni bu kadar mutlu etmedi..oysa en kötü rastlantılar bile bu mekana aittir ama yok ben illa roxy de o sefil eğlencenin içinde deliricem başka türlü eğlendim diyemiyorum..

*moda kırıntı; ilk gittiğimde pişticim bana burası bizim evin mutfağı demişti..kesinlikle en doğru tanımlama sanırım..işletmeden çalışanlara yemeklere kadar herşey kusursuz hatta insanı tedirgin edecek kadar mükemmel..ama bu mekanda yaşanılan espriler anılarda mekanı eşsiz yapıyor rası ayrı konu..

*kaş; ilk defa bu yıl gittim...amanın neler neler kaçırmışım da benim haberim yokmuş...o ne huzur o ne sessizlik..gittiğim zamanlama benim içinde dünyanın en harika zamanıydı ve ben kaşa aşık oldum anlayacağınız.

*kardeşimin düğünü;tamam bu belirli bir mekan değil öyle bidaha gidebileceğim bir yerde değil..ama ne eğlendim ne mutlu oldum o 4-5 saatte.ufaklığımı dünyanın en güzel gelini olarak ilan ettiğim o dakikalar hiçbirşeye değişilmezdi..

*ağva;hemen hemen bir yıl olacak kar altında geçirdiğimiz 2 günlük kaçamağımız.hikayelendirmeye gerek bile yok,inanılmazdı...

*motorsiklet tepesi;babamın motor sevdası sayesinde küçücüktüm motorsikletler ile tanıştığımda sonrasında annemın resti ile uzun bir ara verildi.ve kurbağamın pakizesi(motorsikletin adı) ile tekrar hayat buldu bu aşk.sonrasında pakize gitti Hilmi (motorsikletin adı)geldi:)ardından sgb 'nin böceği (motorsiklet adı)girdi hayatıma taaa izniklere gittim kendisinin tepesinde.ve şimdilerde baharın gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum ki kendi yeşil vespamın sırtından inmiyim bütün yaz..rüzgarın yüzünüze vurduğundaki özgürlük hissi ,adrenalin başka birşeyde yok bence..

*dans ettiğim her yer;8 sene oldu dans etmeye başlayalı arada bir 2-3 senelik kayıp var disk kaymam dolayısı ile ama olsun..ritmi duyduğum anda beni alıp götürüyor bu heyecan..topuk sesleri..uçarcasına partnerinin seni alıp havalandırması...ve bu latin hevesim şimdilerde tangoya döndü,bakalım neler yapacağız:)

*?;bu soru işareti de ney dimi...?onunla olduğum heryer aslında..ev-sokak-sinema..heryer..konuşmalarımız,kavga etmelerimiz...herşeyin en güzelini görüyorum,insanların en sakini hissediyorum kendimi...beni üzüntülere gark etmiş olsada bazen...onunla olduğum her dakika salak salak sırıtmaktan alamıyorum kendimi...

böyle işte..aslında sırada beni en çok mutlu eden M..-A..-S..-S..-S..- insanlarıda yazacaktım ama uzatmış olacağım..bu mim deeeeee pilli cadıya gelsinnn..mucuxxxxxxxxxxxxx pilli cadıcımmm

cambaz...

Pazar, Aralık 28

amore e cieco

evvet geri döndüm bir kez daha..Çok güzeldi aşıklar şehri..
yorucuydu aslında...
ilk iki gün muayneler testler ile geçti..ve inanılmaz güzel haberler getirdim..katır kadar sağlamsın dedi şu çok ünlü doktor..hiç birşeyin yok..bu kadar hızlı nasıl atlattın sen bunu,mucize gibi birşey inanmıyorum şeklindeki cümleler ile muayne etti beni..Yanımda bütün tedavimde yanımda olan Erkanım doktorumda vardı..İsveçli beni muayne eden doktor bu kadar çabuk iyileşmene sebep ya bir aşk yada dünyaya yeni getirilmiş bir hayat dedi..ben anlayamadım sonra dönüp ya aşık oldun yada evlendin yada sen doğum yaptın dedi...ben gülmeye başladım..yok yahu dedim ne bebeği...yeni aşıkda olmadım...:) Erkanım doktorum deli gibi tepiniyor ne aşkı ne bebeği yaa ben düzelttim onu ilaçlarımla die:) çok eğlendim 4 saatlik muaynede..ama en önemlisi test sonuçlarımında gayet mükemmel çıkmış olmasıydı..ve en korktuğum şey yani anne olup olamayacağım testleride süper çıktı..istediğim zaman anne olabilirmişim:D bu süreçte kurbağam sürekli irtibattaydı her ne kadar yoğun bir saat farkı olsada aramızda bunu ikimizde hissettirmedik birbirimize..ben sabahın köründe elimde telefonla uyanıyorum bu aralar:D
Muayne kısmı güzeldi..bütün doktorlar seminere gelenler,yeni doktor olan İtalyanlar hepsi bana uzaylı gibi baktı sadece.böyle bir hastalığı nasıl olmuştuda böyle kısa bir sürede atlatmıştım..itiraf etmeliyim yoğun ilgi beni şımarttıkça şımarttı..çünkü sürekli biri yanımdaydı..
Kaan delirdi cambaz yeter benim mekanımı bile ele geçirdin bi git ya diye söylendi durdu,halbuki burdan birlikte giderken pek bir keyifliyfi benim kurbağamla her konuşmamda suratını asmayı bile ihmal etmedi..
gerçekten çok keyifliydi Roma..Ama yanımda birinin daha olmasını isterdim,oda her telefonda yada mesajda aşıklar şehrinde birlikte olmalıydık die söylendi durdu...:(
heryeri görmek istediğimden midir nedir çok yoruldum..sürekli aa cambaz bunuda yemen lazım bunuda içmen burayıda görmen lazım diyen cümleler döndü durdu etrafımda ve ben herkesi dinledim:) bol bol limonçello ve şarap içtim..
bir ara kalabalıktan çok sıkıldım ve doktorlardan birinin ı podunu alıp kurcalamaya başladım,o da neee SEZEN AKSU İKİLİLİ DELİLİK çalıyor..ben çığlık çığlığa bağırmaya başladım.Kurbağaaamla benim şarkım bu yaaa diye türkçe cümleler ile tepinince herkes korktu tabii Kaan dışında herkes diyelim..sonra ben durumu açıkladım ve ıpodun sahibide açıkladı durumu.Meğer geçen yaz Türkiyeye gelmiş bu şarkıyı duymuş arkadaşıda ingilizceye çevirmiş sözlerini bizimkide çok etkilenip cd sini almış Sezenin..ama benim için bu rastlantı bir işaretmıydı neydı bilmiyorum..gözlerim doldu birden hemen kurbime haber verdim:)

3. akşamdı sanırım bi bara gittik..ahanda içerde bi grup cennetlik oturuyo:) bir baktım sırtlarında sutopu figürleri...Kaanın yüzü yine asıldı:) ANlamıyorum hala neden nie anlamak istemıyor bilmiyorum...dedim evet benim kaderim bunlar yaa...ve sonrasındaki son gecemdeki benim gidişim için düzenlenen yemekte cennetliklerden i biri de bizim masamızdaydı ,bilmemne Napoli takımıymış o gördüğümüz ve sohbet etme fırsatı bulduk kendisiyle ..kendileri kurbağamı tanıyordu.hatta şuanki turnuvadan bahsetti ve dünyanın nekadar küçük olduğunu söyledi..ve dediki (kurbağam kızacak ); siz ne diyorsunuz bilmiyorum ama biz Amore e cieco diyoruz senin aşkında öyle olmuş ne yapalım yapacak birşey yok dedi.ben italyanca bilmediğim için anlamadım tabi önce ,sonrasında Natali; aşkın gözü kör olduğu için senin aşık olduğun adamın sana yakışmadığını söylemek istedi dedi...Sanane beee die çemkirdim çocuğa oda kalktı gitti bar tarafına:D

son iki gün gül ve sevgilisi geldi bol bol yine gezdik:D zaten ya doktorlarla gezdim ya gül ile,ben döndüm onlar sevgilisi ile tatile devam ettiler ...böyle işte..size foto ve gezi notları iletmeyeceğim burası bi gezi blogu olmadıgı için ve banada zor geldiği için yazmıyorum onları:D..
Ballondon um beni mimlemiş,bir sonraki postumda onu yazacağım..çokda güzel ve özel bi mim:)

şimdilik bu kadar canlar..cambaz hala yorgun..İstanbulu yalnız sevemedi henüz:(...

see youuu

cambaz

P.S. bu arada avusturalyaya taşınıcaz biz:D..beni oralardan okuyan varmıııı ses verinnnnn...

Pazartesi, Aralık 22

22 aralık

-...ve ben unutmadım sende sakın unutma seni seviyorum...



bugünün bütün kötülüğünü soğukluğunu mesajının şu son cümlesi sildi süpürdü..kmlerce öteden nasıl hissedebiliyorum yanımda olduğunu..bunu nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama iyikide yapıyorsun yeşil kurbişim..

bugün öğlen minik kurbağamızı uğurladık..çok uzaklara...ağzımdan tek kelıme cıkamayacak haldeydım cenazade..bu konuda bırdaha ne aman yazabılecek hale geleceğim bilmiyorum.bildiğim tek şey onu çok özliycem..bütün bir yazımın Güneşi büyük kurbağamın yokluğunu bana aratmayan canımı ,babamın yanına uğurladım..daha önce söyleselerdi bu kadar metanetle karşılayacağımı inanmazdım ama şimdi öyle sakinim ki..öyle kendimle yaşıyorum ki sızısını anlatamam..öğlen Güneş in (minik kurbağa adam) annesinin sessiz feryadını görünce içim ezildi..aklıma aylar önce yaşadıklarım geldi..sustum..ahh dedim anneciğe nasılda çaresiz ağlıyorsun..nasıl yanıyor için..anladığımı sanarak ama asla anlamayacağım şekilde yanına gittim..sıkıca sarıldı bana ahh cambaz dedi ne çok sevdi seni bal gözlüm..Ve en son senin kadar şanslı değildi dedi..Sustum hiçbirşey diyemedim..O benımde bebeğimdi diyemedim..

Güneşin komaya girdiğini öğrendiğim gece kurbağama ,keşke yaza geri dönebilsem Güneşin koşup oynadığı zamana döndürebilirmisn beni dedim.Bitanem sen ozaman kötüydün ama dönmeyelim yaza dedi..Zararı yok dedim onu yine koşarken görmek için neler vermezdim..



ve bitti işte..Mavi gözlü sarı devimin yanına bal gözlü küçüğümü gönderdim bugün..



P.S. yarın itibari ile romada olacağım.bu haftasonuna kadarki son yazım ,ama ben sizi okumaya devam edeceğim..

Pazar, Aralık 21

küçük kurbağa adamın masalı bitti..

-herşeye sıfırdan ciddi bir şekilde başladığımızı söylüyorum bizimkilere..

bu repliği sabah telefonda ondan duyduğumda tüylerim diken diken oldu..ki nasıl canım yanıyordu aslında ama bir anda yüzüm güldü..uzun bir süre burda olmayacak büyük kurbağam.bana söylediği bu cümle en azından bugün yeter bana..hey sen ;herşey eksinden daha güzel bunu sakın unutma..
dün gece yaşanan kötü olay sonrasında sabah gül ile Kaanı kapıda buldum.Sevgili kurbağamda bana sitem ediyordu hep ben bir yerlere giderken mi olacak bu kötü şeyler,ben senin yanında olmak istiyorum ama üzgünüm dedi bütün gece..
Dün gece yazmaya elimin gitmediği şey oldu..Masal bitti..Küçük kurbağa adamı anlatan masal bitti..Şuan aldığım ilacın etkisimidir nedir bilmiyorum kafam bir şişe şarapı nefes almadan içmişim gibi.Kaanın verdiği ilaç sanırım sarhoş ediyor insanı.hala Kaanda Gül de karşımda oturuyor..ufff bende onları umursamadan yazıyorum..sabah uçağa binmeden konuştuk Büyük kurbağamla.Yaa bak dikkat et Roma ya onunla gidiyorsun dedi..Kaanda karşımda kurbağa ile konuştuğum için bozuluyor öfflüyor püflüyor..Ama alışman lazım Kaancım dedi Gül o esnada..Bu kızı seviyorsan ve hayatında kalsın istiyorsan kurbağasınada alışacaksın onlar iki saçmalık çünkü tüm normallerin arasında iki koca birbirinden kopamayan saçmalık diye ekledi arkasından.ben o esnada canım deli gibi yanarken telefonun diğer tarafındaki kurbağanın söylediği herşeye gülüyordum..Kaan iyimisin ne gülüosun der gibi baktı ,Kurbağam diğer taraftan söyle o ikisine senin benimle konuştuğun geçirdiğin her saniye hep böyle olacak dedi..yine güldüm..ben bu adamı işte bu yüzden sevdim hep ...neyse ..size onunla hikayemizin yine nasıl buraya geldiğini anlatacağım..ama şuan cidden canım yanıyor..yazının tamamını biten masalıma adamalıydım belki ,ama ozaman kendime hiç gelemiycem sanırım..batan bir güneşim var artık..herkes benim kadar şanslı değilmiş öyle diyor kaan..ben nasıl atlattım bu hastalığı bilmiyorum..hangi güç..hangi özveri..canım yanıyor ben bende değilim..yukarılarda bir yerlerde beni bekleyen ne çok insan oldu..babacım küçük kurbağa adama iyi bak olurmu..

;(
cambaz..

Perşembe, Aralık 18

Küçük Kurbağa Adam

minicik elleri vardı.....
bal rengi gözleri..
bugün ikinci gün..nasıl dayanıyor bilmiyorum..görmeye gidemiyorum..arayamıyorum..sadece beklıyorum ve dua edıyorum..
iki gece önce gece yarısı telefon çaldı ,,tam sex and the city i koymuş zaten karman çorman olan kafamı dağıtmaya çalışıyordum..çünkü gündüz annesi ile konuşmuştum..bana bir süre onu görmemem gerektiğini söylediğinde kalbim çıkacak gibi oldu..
gece yarısı 01:00 telefon çaldı..hiç sevmem o saatte çalan telleri..Kaan dı arayan ..ağlıyordu..Miniğimiz yoğun bakımda prenses dedi..Hiç iyi değil diye ekledi kısık sesi ile..Bayram için İstanbulda olması benim için şanstı sanırım Kaan ın ..Annesi bana onu göremeyeceğimi söyleyince Kaana son durumları öğrenmesi için rica ettim..Eski hastası ve eski hastanesi olduğu için ondan başka kimseden isteyemeyeceğim bir durumdu..
Hastalık küçük bedenini terk etmişti..Ama giderken geride bıraktığı harap olmuş küçük bir bedendi..Bu yılı da atlatırsa yaşına göre bir mucizeyi yaşayacak diyordu Kaan her seferinde..

gece yarısı kaan teli kapattığında olanların şaka olmasını diledim..herşeyden çok diledim..kurbiyi aradım,ağlayamıyordum ama onun sesini duyunca birşey diyemedim...Gelıyorum dedi hayır dedim saat nerdeyse 02:00 sakın gelme..teli kapattım anlamsızca..filmi açtım..ama aklımda sadece O vardı..GÜNEŞ...miniğim..bende herşeyli kek isteyen küçük prensim..hayatıma ışık hızıyla bir hastane odasında giren ve bana dünyaları veren küçük bebeğim aklımdan gitmiyordu.
Kapı deli gibi çalıyormuş ve ben duymuyordum..gelen Kaan ve Gül dü..Kibarca onlarla bu geceyi geçiremeyeceğimi söyledim..İçeri girmelerine bile izin vermedim çünkü gerçekten kafamda yalnızca onunla kalmak istiyordum..Onunla ilk tanıstığım günler ,bana verdiği kurbağalar..
tam yatağa uzandım yine bir kapı sesi..Offf dedim yaa yeterrr..Ama bu defa gelmemesi için yalvardığım Kurbağaydı gelen..Benim yeşil Büyük Kurbağam..Gece saat 2 'di..Yalnız kalmana izin veremezdim bu haldeyken..Zaten yanında olmak istiyordum bahane oldu hadi söylenme artık geldim dedi.. Saçma sapan konuştum ona.Güneşi anlattım..anlattım..Huzurum gelmişti ama içimdeki o büyük uçurum o kapanmaz sızı büyüdükçe büyüyordu.nasıl uyuyakaldığımı hatırlamıyorum..ama sabah uyandığımda içimde cayır cayır yanan bi ateş vardı..Dün öyle hızlı geçmişti ki..Bu gün öyle geçmiyor..Duruyor sanki zaman..Güneşi görmeye gidemiyorum,arayamıyorum öylece sadece duruyorum..
gördüğü yoğun kemoterapiden ciğerleri iflas etti..iki gündür yoğun bakımda..bu defa bilinci yerinde değil..bu defa kurbağaları hatırlamıyor..yanına gittiğimde bana sitem edemeyecek..
Ah be küçüğüm ne vardı seninle karşılaşmasaydık o koridorda..ben senin yerlerde sürüklediğin kurbağana laf etmeseydim sende bana öyle bilmiş bilmiş konuşmasaydın..
onunla tanıştığımız dönemde kötü günler geçiyordu hayatımdan..3 deliyken tek başıma kalmıştım ve giden delilerimden ikisinden de bir parça taşıyordu bu küçük adam benim için..Doktorum bu sana bir hediye diyordu..Küçük kurbağa adam..
Herşey bitti sanırım..Bunu kendime itiraf edemesemde bitti..

sadece dua ediyorum şimdi..o küçük bal gözler için dua ediyorum..

cambaz

Pazartesi, Aralık 15

maşuka gözbebeğim..

gözbebeği; insanlarda yuvarlak,hayvanların çoğunda ise elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı,irise gelen ışığın miktarına göre değişir.karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini,aydınlık ve yakınlık küçültür.yani bu kararsız çember ışık varsa küçülür,ışık yoksa büyür.yakına bakarken de küçüldüğüne göre yakın olan aydınlıktır,aydınlıktadır.uzağın payına karanlık düşer.zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.aşık olunca da büyür gözbebeği;demek ki aşık olunan hep uzaktadır.aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için maşuka gözbebeğim diye hitap edilir.

elif şafak /mahrem

Pazar, Aralık 14

just like heaven..


eski kokular

eski ten

eski öpücük

eski kahkahalar

eski yemek krizleri

eski kahvaltı seromonileri

eski pazarlar

eski film izleme seansları with ;

eski sevgili......

yeni kokular

yepyeni bir ten

yeni ıslak dudaklar

yeni gülüşmeler

yeni acıktım ben yaa 'lar

yeni simit mi ekmek mi tamam ikiside kararları..

yeni pazarlar; sanki hergün pazarmış gibi..

yeni film stokları

with eski sevgili...


herşey yeni ayakkabı kokusu gibidir güpgüzel fakat adam aynı adam aynı eski-yeni sevgili..


PS: haftasonu film stoğu yaptık kurbi ile ; ama nerde kalmış eski film varsa onu izledik...ve hayat yine garip bir şekilde just like heaven...



Cumartesi, Aralık 13

tatil devam ederken...

yeni geldim..
bu sabah...
çok güzel bi kahvaltı yaptım yeşil yeşil:)
güzel bi tatil güzel bi hoşgeldin kahvaltısı..
özlemişim dağınık evimi...
son iki saattir topluyorum ama yok olacak gibi değil..
öğle yemeği vakti geldi ama ben önce tatlı yaptım..şebeklik işte..

yıllar öncesinin bir repliği geldi aklıma...
erkek çok sarhoştur bekarlığa veda partisi vardır bir meyhanede erkek erkeğe ve hatta sanırım arzuların düğünüydü..:) kıza mesaj atar;

- yalnız benim için bak yeşil yeşil..ama senin gözlerin yeşil değil ama ben şarkıyı çok severim ama ben senide çok seviyorum..olsun gölzerin benim için baksın sadece ne renk baktığı önemli değil..

kız o günden sonra ne zaman bu şarkı çalsa o anı hatırlar...allhım ne salaklık dimi gözüm yeşil değil hatta kıyısından bie geçmiyor.ama bu şarkı bana bile söylendi yani...:D

hoş şeyler yaşanmadı tatilde..ama daha ilk dönüş yazısında anlatmayacağım bunları güzel olanları anlatayım önce..Güneşim yoğun bakımdan çıktı...telefonda bana sitem bile etti,neymiş ben kurbağmla ilgilenıyormusum artık sadece onu unutmusum..bir bilse ondan neden uzak kaldıgımı..neyse o iyi olsun varsın sitem etsin...

buarada burdan gittiğim gün yani gece günün blogu seçildim blograzzide...ayy ne sevindim ne sevindim...zaten burdan gidişimde ayrı olaydı.. sabahın 7 sindeki ucağa bir kurbağa olmasa yetişemeyecektim:)falan filan feşmekan...dıd dıd bib bib..çatlayınnn:) who is kurbağa? yada o kurbağa bu kurbağa:) mucuxxx..çok güzel yazılar yazdım size.....

bash bash

Cuma, Aralık 5

fake mutluluk..

ve ben gerı geldım..
dayanamadım hasretınıze:)
aşağıda yazdıgım şiir varya çok güzel yahu..
çok ayrıntıya girmeyeceğim..sorana anlatırım ama burda böleee bangır bangır modlarında olmak istemıyorum bu konuda..
efendıme söylıyım bu akşam küçük bir rakı balık partisi yapacağız..ama ben hasta hallerdeyım..hapşuruyorum,bademcıklerım şiş,terliyorum falan filan....
bu arada sezainin burda olduğu ve tam 4 gün kutladığımız günleride yazacağım..elime sağlık çok güzel bir organizasyon yaptım pişticiğime..35 kişiyi eksiksiz getirmeyi başardım meyhaneye ve bunu tek başıma yaptımmm:D Melis de yardım etmedi değil:) ama işin ilginç yanı biz kurbağa ile hesapları öderken okadar uğrasıp sipariş verdiğim pastanın gelmiş ve de hatta parçalanmış olması ..elimde sadece resmi var şimdi...:(
efendim yukarıdaki cümlede kurbağa ile kelimesine takılanlar sorun söyliyim;)

şimdilik mucux vede bashbash

seviyorum bana yorum yazan..özleyen..nerdesin diye mailler atan hepinizi...

PS: hiç mutlu değilim aslında ve hiç keyfim yok..fake gülücükler sacıyorum bugun etrafa..güneş..
güneşim yoğun bakımda..ne olur dua edin..çok ihtiyacımız var gerçekten...

cambaz..

Perşembe, Aralık 4

ben geldimmm:)

AŞK YENİDEN...HİÇ BİTMEMİŞ BİR MASAL GİBİ.. AŞK YENİDEN...TANIDIĞIM TENDE BAMBAŞKA YENİ BİR RÜYA GİBİ...

Aşk yeniden
Akdenizin tuzu gibi
Aşk yeniden
Rüzgârlı bir akşam vakti
Aşk yeniden
Karanlıkta bir gül açarken

Aşk yeniden
Ürperen sahiller gibi
Aşk yeniden
Kumsalların deliliği
Aşk yeniden
Bir masal gibi gülümserken

Gözlerim doluyor
Aşkımın şiddetinden
Ağlamak istiyorum
Yıldızlar tutuşurken
Gecelerin şehvetinden
Kendimden taşıyorum

Aşk yeniden
Bitti artık bu son derken
Aşk yeniden
Aynı sularda yüzerken
Aşk yeniden
Rüya gibi bir yaz geçerken

Aşk yeniden
Unutulmuş yemin gibi
Aşk yeniden
Hem tanıdık, hem yepyeni
Aşk yeniden
Kendini yarattı kendinden

Salı, Aralık 2

yeter...

Kaan cım istersen özel konuları artık burdan konuşmayalım..yeter.........Konu kapanmıştır..
Ve evet tahmininden de deliyim...ve bu halimide çok çok seviyorum...

02 Aralık-Yakarış...

Roma...
Aşk şehri burası..
Kokusunu her duyduğumdan aynı şeyleri hissediyorum..
Ve ben sanırım verdiğim sözü tutamayacağım cambaz..
Senin gibi bir kez daha aşık olmayı bekleyeceğim..
Yada senin gibi aşkımı bekleyeceğim..Seni..
Senden senin blogunda herşeyi yazarak uzaklaşıyorum biliyorum.Bu yazımı da sileceksin..Bunu da yok sayacaksın..Kimse görmesin belkide en çok o görmesin isteyeceksin..Üzgünüm..
Ben tekrar aşık olmayı bekleyeceğim sanırım ama korkum senin gibi tekrar aşık olmayı beklerken aynı kişiye aşık olmak.Natali ile konuştum herşeyi sabahın köründe..Uçaktan iner inmez arabada daha merhaba bile dememişken..Olmaz dedim yapamıyorum..Saplantı diyeceksin belki saplantı..Aşk dersen onada kabul ama her baktığım yerde iki kahve derini gözleri görürken senin maviliğinde kaybolmayı bekleyemem dedim..diyiverdim hızlıca..sustu ..biliyorum sus dedi..
Burda çok az motorsiklet kullanan var biliyormusun cambaz?Senin vespan yakışabilirdi bu şehre..Yeşil kurbağa renkli vespan..sen bu şehire çok yakışırdın eminim.
24 ARalıkta geldiğinde görmeyeceksin belki hiçbirşeyi..nasıl yoğun olacaksın.Lösev bağlantı toplantıların..Kendi kontrollerin..Ve elinden düşmeyen telefonun..
Nasıl hayranlıksın bir bilsen karşıdan..her kahkahan her ağlayışın her sinirin her bağırışın nasıl içtensin..
Ve sen nasıl hayransın kurbağana..Aranızdaki çekim nedir ?
Kopup kopup mıknatıs gibi herşeyi herkesi silip tekrar hiçbirşey yokmuş gibi nasıl yapıyorsunuz bunu?
Saygı duymamak bu aşkın önünde eğilmemek mümkün değil..Sesinden anlıyorum ben senin herşeyi..Sabah sesindeki o belirsizlik ama o muhteşem tını..Kıskanmamak elde değil..
Nasıl resetleyebiliyorsun herşeyi yahu..
Herşeye sıfırdan başlamak daha kolay değil mi?Hiç bir şey söylemiyorsun anlatmıyorsun ben bunların hepsini biliyorum ama..
Çok konuştum burası resmen ağlama duvarı oldu artık.Kesin ''ver artık çocuğumu bana'' diye söylenip blogunu geri alacaksın.Okurlardan çok özürdilerim cidden burayı kendi amaç ve duygularım için kullandım..Ama Cambaza bunları söylemenin başka bir yolu yoktu inanın bana..

sevgiler

Doktor K.