Pazartesi, Haziran 21

gereksiz 1

vallahi yazacak okadar şey varki aslında ama birikmiş şeyleri yazmaktan sıkıldım bunaldım.Doğumgünüm ormantik romantik şekli ile bir rus meyhanesinde başladı asmalıda sona erdi.pek bi eğlenceli pek bi romantıkti.hala hediyeme ulaşamadım sevgili müseyip sevgilim yüzünden orası ayrı bir konu ama pek lezzetli bir doğumgünüsü idi...

ben bu aralar kadınların hep benzer sebepler ile fikirlerini söyleyememelerine takıldım.hep bir kaybetme korkusudur gidiyor aslında.bu kadınlarda ,inanın erkeklerden daha çok görülüyor.erkeklerin kaybetme duyuları almış başını dağa kaçmış kalan kısmada biz kendi aramızda öküz diyoruz..ve ne bahanelerimiz var aslında bu gizli kalmış fikirlerimiz için...

Aman sırası değil anneme bi sevgilim olduğunu söylemesem daha iyi
-ulen neden söyleyemiyoruz,seviştik demiycez ki alt tarafı sevgilimiz var diycez.tamam bu sevişeceğimizinde bir habercisi ama sonra yakalanınca dahada boka batıyoruz.yani illa didikleyecek bir an geliyor anneler için, kaçmayın.kabullenin..didiklesin soruştursun..

Daha 1 yıl oldu işe gireli herkes benim kadar başarılı olmuştur ,ben zam işini şimdilik konuşmayayım onlar nasılsa iyiyle kötüyü ayırıp farkımı anlar.
-nah anlarlar af edersiniz.siz eşşek oldukça çoookkk semer vuran çıkar arkadaşım.Patron milletinden istemessen alamazsın.Şekil 1 A ben.istemedim istemedim de ne oldu başım göğe erdi belki ama hala inletiyorlar..şimdiki aklım olsaydı beklermiydim bu camiada bu kadar sene..Ajans camiasının kurallarına uymayan bir ben varım sanırım.Siz siz olun salak olmayın.İsteyin hele hak ettiğinize inanıyorsanız hemen yazıyı yarıda bırakıp gidip isteyin.Zaten 1 yılı aşmışsanız hakkınızda bir eleştiri yoksa bilinki sizden memnunlar ama bu azıcık maaşlada çalışsada fena olmaz diye düşünüp kafalarını kuma gömüyorlar.Aman sakın bu zamane patroncuklarına kanmayın.Kısacası tatmin olmuyorsanız sevişmeyin.

Ev işlerinde sevgilimden yardım istemeyeyim( hele evlenmeden aynı evde yaşanıyorsa ) beni kötü ev kadını sanmasın.
-ulen sen manyakmısın? sende çalışıyorsun oda çalışıyor aranıdaki tek fark bir uzuv uzantısı ondan ibaret.Tamam kalkıp erişteli ördek yapsın demiyorum( yapabiliyorsada elleme sakın sıkma çocuğu sizde evlemeyiverin canım)ama mutlaka aynı evi paylaşıyor olmanın sorumluluklarını bilsin.Ne bileyim çamaşır toplasın? katlasın? sofra hazırlasın? toplasın? bulaşık yıkasın? yerleri silmenize yardım etsin? hiç olmadı bi yumurta yapsın siz işden geç geldiğinizde ama bilinki sizin kadar olmasada(ahhh keşke olsa:)) o evin sorumluluğunu alsın.ne bu canım adamı kaçırmıycaz iyi ev kadını olduğumuzu ispatlayacağız die ek iş olarak otel işletmeciliğine mi soyunucazzz..Temiz çarşafları tek gecede hatta 10 dakikada kirletmeyi biliyor paşam ama!!!!Bir zahmet onların durduğu çekmeceyide öğreniversin..

En yakın kız arkadaşımın kocası hakkında konuşmayayım..
-tamam boşanma sebebi ol demiyoruz.ama mutlaka arkadaşının çıkarına göre eleştirilerde bulun.Normalde en yakın arkadaşlarımızı sevgili halinde koruyacağızda die canımız çıkar.Es kaza evlendi hooop eleştiriler kesilir.Ama öle değil işte söyle sende kurtul oda kocasını bilsin objektif değerlendirsin.belki işe yarayacak daha iyi olacak herşey.ama bu konuda dengeyi iyi tutturmak lazım.aman boşanma sebebi olmayın ,gereksiz kışkırtmayın haddinizi bilin :)

aslında birkaç parça daha var ama onlarıda sonra artıkk..

sevgiler

cambaz

Salı, Haziran 8

tarihi eski süresi uzun gurur tablomuz; Zagreb


Eski zamanlarda takım oyununa dahil olduğumdan o heyecanı bir parça algılayabiliyorum aslında.Belkide bu yüzden tribünde kaptanın sevgilisi gibi sakin oturmam gerekirken( en azından öyle olmalısın diyorlar ) recep ivedik gibi küfürler edip üzerimdeki hanım hanımcık mini elbiseme bakmadan bağırıp çağırmalarım.
Türkiyenin sutopu liginde en iyi takımı olmasına hatta sevgilimin Türkiyenin en iyi oyuncusu olmasına rağmen en küçüğünden en büyüğüne bütün maçlarında olmaya çalıştığım yetmezmiş gibi her defasında aynı heyacanı duyduğumuda saklamayacağım.Nedense çocuğunu yıllarca büyütüp yetiştiren bir anne edasıyla her galibiyetlerinde en az onlar kadar sevindim.Fakat bu en son Milli Takım maçları dizisi beni benden aldı.Ne de olsa 19 yıldan sonra Avrupa Şampiyonası oynama şansları vardı..Grupları sevgili insanının söylediğine göre zorluydu.Malta kolay yemdi,İspanya ya zaten bırakın galibiyeti yenilginin az golle olması tek duamızdı.Ama bir Slovakya var dı ki yorumu aynen aktarıyorum' 10 maç yapsak 8 inden yeniliriz 1 tanesini yeneriz 1 tanesindede berabere kalırız..' ama öyle olmadı..Benim sevgilim sevgili Milli Takım Kaptanı sayın sutopçumuz yine takımı ile harikalar yarattı ve Ağustosta Avrupanın en iyi 12 takımının gittiği Avrupa şampiyonasına gitmeye hak kazandı..Slovakya maçı boyuncaki heyacanımı gururumu ve ettiğim küfürleri size anlatamam hatta anlatmakta istemem zaten..:) Maç sonunda oyunculardan Can ın topu tribünlere atarak ağlamaya başlaması ayrı bir görsel zevkti.Gözlerimin dolduğu kısmını pas geçiyorum.
19 yıl sonra böyle bir zaferden ne kadar bahsetsek az kalır aslında. Fakat sevgili ülkemde futbolun dışındaki hiçbir spor profesyonel değerlendirilmediği için basından minik bir ilgi gördü..Bu kadar başarının yanında bu yıl Milii Takımlar basın danışmanını da buradan ayrıca tüm özverisi ve çabası için tebrik etmeden geçemeyeceğim.Bu başarı en azından diğerlerine göre daha çok ilgi gördü basından ama yinede olması gerektiği gibi değildi.

Umuyorum bu konu ile ilgili bir sonraki haberi ağıstosta Zagrebden bildiriyor olurum:)

bu maçların tarihleri 28 nisana dayanıyor,ama benim aşırı yoğunluğum sebebi ile ancak şimdi yazıya döküldü..Daha çok şey var anlatılacak ama sırayla..

sevgiler

cambaz..