Salı, Şubat 9

12

12
kocaman 12 yıl..
sayısız özel gün..
sayısız onsuz kötü gün..
litrelerce gözyaşı..

evet bugun 9 şubat..bugün büyüdüğünü iddaa eden benin ağlamalara doyamadığı gün..
babamı görmeyişimin üzerinden benim bile hesaplamaya elimin varmadığı okadar çok gün geçti ki..

ellerini hatırlamaya çalışıyorum..ayaklarını..parmaklarını..el bileklerini..sinirlendiğinde boynunda şişen kabaran damarlarını..saçlarının içinde kaç alaca renk olduğunu..tırnaklarını..gözlerinin içindeki onlarca mavi rengin herbirini..yüzündeki her kırışıklığı..her çizigiyi her deriniliği..sarıldığındaki kuvvetini..ve hatırlayamadıkça daha da kayıplara karışıyorum..

Onunla geçen günler sanki bir masaldı bana biri uzun uzun anlattı ben dinledim dinledikçe daha çok dinleyecekmişim hissiyatına kapılıp o mavi deve çok güvendim..ama herşey çok çok kısa sürdü..ve ben sanki dinlediğim bir masalı hatırlamaya çalışıyormuşum gibi hissediyorum 12 yılın ardından..

o kadar çok kızıyorumki sana..beni böyle bırakıp gittiğin için okadar çok bağırıp çağırıp ağladığımı gördün mü uzaklardan ?..bunu hak edecek hiçbirşey yapmamıştım oysa sana çok güvenmekten başka..

çok çok özledim seni...denizin üzerindeki kuşları görüp ağladım bu sabah seninle göremediğim için istanbulu..küçük kızını sıkı sıkı üşümesin diye kucaklayan babaya bakıp iç geçirdim bütün bencil küçük çoçuk kıskançlığımla..

bu sabah hastanedeydim baba..senin yenildiğin şeye yenilmemek için..senin bırakıp gittiğin hayata daha sıkı tutunmak için..senden daha güçlü olduğumu sana ispatlamak için..bıraktığın o prenses senden sonra bir savaşçıya dönüşmek zorunda kaldığı için...


cambaz