Cumartesi, Şubat 20

zamanın su olması sorunsalı

bazen zamanın su gibi geçmesini istersin.bazende dursun o anda kalsın yaşayabildiğin kadar onda nefes almayı dilersin.

zaman hızla geçsin dediğim zamanlarda içimi bir korku kaplıyor acaba şuanın tadını çıkarmayı atlıyormuyum kendimi bir sonraki bilmediğim bir günün içine mi hapsediyorum diye .. bu günlerde zaman geçsin bahar gelsin kasvetli kış karmaşık günler bitsin istiyorum.her sabaha gergin sinirli kalkıyorum sonrasındaki 2-3 saati normal deli halime dönebileyim diye uğraşarak geçiriyorum kendi kendime..sevmiyorum çünkü etrafımdaki kimseye asık suratlı anlamsız gözler ile bakmayı.Her söylenenden birşey anlamaya çalışır halime kendim bile katlanamıyorum.Ama bazen kaçırıverıyorum kantarın topuzunu:(

inandığım birşey var;insan sevdiklerinin değerini böyle gergin zamanlarında çabuk harcıyor.bazen annemizi bazen kardeşimizi bazen en yakın dostumuzu ve evet sevgililerimizi.sanıyoruz ki o gülen gözler o gülüşler o şen şakrak haller hep orada yanıbaşımızda kalıverecek..ve sanıyoruz ki başkalarıda onlardan farksız gönlümüzü huzura erdirecek. Sonra ya çabuk geliyor aklımız başımıza yada az bir zaman sonra gülen boş gözlerin karanlığında kayboluveriyoruz..O yüzden böyle sabahları gergin başlayan herşeyin sorun olduğu zamanlarda etrafımda kim varsa sıcaklığını bildiğim , korkuyorum onlarıda üzeceğim diye.Oysa bu gergin zamanlarda içini bilmediğim insanlara işlemiyor gerginliğim yapmacıkta olsa o yerinde duramayan cambaz oluyorum..İşte o zaman olmuyor ben ''ben değil'' oluyorum..

bu hepimiz için böyle aslına bakarsanız.yanımızda olmayı lüks saymayan, gülerken, ağlarken ,severken bize en doğal halleri ile görünen insanları yok saymayı onlardan sıkılmayı özgürlük sanıyoruz..ama öyle değil işte.ben bu aralar her iki tarafta görüyorum kendimi..belkide o yüzden hergün gerginliklerimi tersliklerimi töpürlemeye çalışırken yorulmaya razı olmam ..
kayıpları yaşamamak adına ben razıyım bu yorgunluklara.. ya siz sürekli huzurlar için kendinizi törpülemeyi göze alabilerdenmisiniz.yoksa hepimiz için Yalın ın söylediği şarkı mı gelsin; ''Bi bakmışın ben yokmuşum, üzülmeye doymuşum'' ..:)

sevgiler

cambaz

Çarşamba, Şubat 17

alıntıları sevmem

Herşeyi yazarım da
zamanı yazamam -
o yazar çünkü
beni.

Yazar beni
yavaş yavaş
özenli -
azalta azalta
görkemli -
sanki
dolduracakmış
olduracakmış
gibi.

Halbuki
sıyırıp düşürmüştür
tırnağımdaki çürüğü
parmağımdaki yarayı
kabuk kabuk
geçirmiştir -
geçerken, sanki
çoğalta çoğalta
yazarak
beni:
özenli
görkemli.

Oruç Aruoba

Salı, Şubat 9

12

12
kocaman 12 yıl..
sayısız özel gün..
sayısız onsuz kötü gün..
litrelerce gözyaşı..

evet bugun 9 şubat..bugün büyüdüğünü iddaa eden benin ağlamalara doyamadığı gün..
babamı görmeyişimin üzerinden benim bile hesaplamaya elimin varmadığı okadar çok gün geçti ki..

ellerini hatırlamaya çalışıyorum..ayaklarını..parmaklarını..el bileklerini..sinirlendiğinde boynunda şişen kabaran damarlarını..saçlarının içinde kaç alaca renk olduğunu..tırnaklarını..gözlerinin içindeki onlarca mavi rengin herbirini..yüzündeki her kırışıklığı..her çizigiyi her deriniliği..sarıldığındaki kuvvetini..ve hatırlayamadıkça daha da kayıplara karışıyorum..

Onunla geçen günler sanki bir masaldı bana biri uzun uzun anlattı ben dinledim dinledikçe daha çok dinleyecekmişim hissiyatına kapılıp o mavi deve çok güvendim..ama herşey çok çok kısa sürdü..ve ben sanki dinlediğim bir masalı hatırlamaya çalışıyormuşum gibi hissediyorum 12 yılın ardından..

o kadar çok kızıyorumki sana..beni böyle bırakıp gittiğin için okadar çok bağırıp çağırıp ağladığımı gördün mü uzaklardan ?..bunu hak edecek hiçbirşey yapmamıştım oysa sana çok güvenmekten başka..

çok çok özledim seni...denizin üzerindeki kuşları görüp ağladım bu sabah seninle göremediğim için istanbulu..küçük kızını sıkı sıkı üşümesin diye kucaklayan babaya bakıp iç geçirdim bütün bencil küçük çoçuk kıskançlığımla..

bu sabah hastanedeydim baba..senin yenildiğin şeye yenilmemek için..senin bırakıp gittiğin hayata daha sıkı tutunmak için..senden daha güçlü olduğumu sana ispatlamak için..bıraktığın o prenses senden sonra bir savaşçıya dönüşmek zorunda kaldığı için...


cambaz