Salı, Nisan 17

yorumsuz

AYRILIRKEN

Dinle sevdiğim bu ayrılık saatidir
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk
Ergeç içeceğimiz bir ilaç gibi
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk
Bu saatte gözyaşları, yeminler
Boş bir tesellidir inandığımız
Perde kapanıyor, filim bitiyor işte
O hiç bitmeyecek sandığımız
Görüyorsun konuşacak bir şeyimiz kalmadı
Sadece bakışlarımızda hüzün
İşte ayrılık bu; hiç beklemediğimiz
O ikiz kardeşi ölümün
Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz
Bu son buluşmamızdır seninle
Yeni bir hayata başlayacaksın artık
Onunla, o yeni sevgilinle.
Anlıyorum artık o öpecek ellerini
Kulağına aşkı o fısıldayacak
İçinde bir pişmanlıktan başka
Benden eser kalmayacak.
Sigaranı söndür, kalkabiliriz
On adım sonra yollarımız ayrılmalı
Sakın ağlama ve birşey söyleme bana
İnsan ayrılırken bile büyük olmalı

ümit yaşar oğuzcan..

ilk sefere ünlü şairin o en mutlu insanın bile okuduğunda gözlerini dolduran şiiriyle başlıyorum..kendi şiirlerimle devam edeceğim ama bu aralar ayrılık üzerine ne varsa pek sızlatır oldu yüreğimi..sayılı gün çabuk geçer dimi..

Cumartesi, Nisan 14

günaydın ...

Bugün İstanbul' un bu havasına ancak bu kadar güzel Karadeniz çiçekleri yakışırdı zaten..
Güneşli günler İstanbul ve bugünün anlamıyla güneşli günler Ankara ...

Cuma, Nisan 13

sanırım ünlü oldum:)

Bu günlerde aslında biraz buruk biraz heyecanlı ama çokça gururlu günler yaşıyorum.Bunların hepsinin bir arada oluşundan mıdır yoksa baharın verdiği şaşkınlıktanmıdır günlerin nasıl geçtiğini pek anlamıyorum.Ben her yıl o bahar yorgunluğu dedikleri illeti çekmezsem , sabahları uykulu gözlerle işe gelmezsem olmaz ,anlamıyorum baharın geldiğini :)

Ama dedim ya bu bahar başka heyecanlar yaşıyoruz yeşil kurbağamla,,
Kendileri sutopu kariyerini bir kaç çıta yükselterek bu kulvarın yurtdışında ki en iyi liglerinden birinde oynamaya gidiyor kısacık bir 50 günlüğüne..İşte bu yüzden tüm heyecanım tüm burukluğum..Onun adına inanılmaz heyecanlanırken ve onun hem bu yılki şampiyonluğu hem de bu yıla özel üstün başarılarından ötürü inanılmaz gurur duyarken bir yandan da tüm bencilliğimle yüreciğim kabuk bağlıyor..Normaldir değil mi:)Özlemek kelimesi onun adıyla yanyana hiç güzel durmuyor bir kere:(

Hayatım özlemek üzerine kurulu bir saat sanki,kurulduğu zamanları hiç aksatmadan sürekli dıt dıt sesi..Ufaklığımın minik kardelenler için Tatvan da bulunuşu da ayrı bir hezimet..Ama onun bu özverisi minik yüreklerin onu ölesiye karşılıksız sevmesi hem bizim özlemimizi hemde onun yüreğini serinletiyor.

Eeee yeter dimi ama bu kadar, özlem kelimesini cümle içinde yeterince kullandık sanıyorum.

Dün Akşam Yeşil Kurbağamın ve takımının başarılarını konu alan bir televizyon programına katıldık maaile :) çok keyifli çok eğlenceliydi.Benim ilk tv deneyimim olmakla birlikte anladımki benden televizyoncu olmaz çünkü o yoğun ışıkta sevgili migrenim beni yalnız bırakmayarak programa oda eşlik etti.Program sunucularının da o rahat sunuşlarıyla güldük eğlendik ve en önemliside Yeşil Kurbağam ve takım arkadaşları bir aile oluşlarının gerçek sırrını programı izleyenlerle paylaştı.

Bu sayfalarda yeni olmam bile konuşma potansiyelimi yazıya dökmem için bir engel teşkil edemedi görüyorsunuz ki..Daha çok şeyler anlatacağım size,şimdilerde biraz ordan burdan biraz özlemlerden bahsedeceğiz biraz idare edin beni..Ve sevgiyle kalın ,biliyorum ki başka birşeye ihtiyacınız yok.

Görüşmek Üzere..

Perşembe, Nisan 12

hoşgeldim:)

hepinize merhaba..

merhaba kelimesinin anlamı sana yakınım demekmiş..Bunu öğrendiğim günden beri çok seviyorum bu kelimeyi ve daha sık kullanmaya çalışıyorum.

Uzun zamandır yapmak istediğim bir şeyi yapıyorum şuan yazmaya tekrar başlıyorum..Dilim döndüğünce paylaşacağım sizinle hayatı..Ve sizde uyumayın hadi başlıyoruz..

sevgiyle kalın şimdilik...