Pazartesi, Kasım 16

yanık ayaklı küçük eller..

bazı kelimeler vardır..
yıllarca kullanılmış ,çok sevilmiş..ekmek su gibi normalleşmiş dilimize yer etmiş..
hergün heran kullanıma hazır..
ama herkese değil tek bir kişiye kullanırsınız.
sabah, akşam..hele canınız yandığında..hepimiz için yerine ve zamanına göre değişkenlik gösterir bu kelime ama özünde 3-4 tane ile sınırlıdır aslında..

sanırım 8 yaşındaydım..yaz tatilinde..
kumsalda deliler gibi koştum oynadım diğer çocuklarla.
sonra annem geldi hadi dedi gidiyoruz.çünkü rüzgar deli gibi esiyordu ve biz her suya girdiğimizde dudaklarımız Çanakkale boğazının sularında bir kez daha morarıyordu.
kardeşim kucağında ben elinde eve döndük.hemen bıcıbıcıya..sıkı sıkı tembihledi ardından, bahçeye çıkın orda oynayın ama sakın kumsala gelmeyin..ardından ekledi salona doğru , hayatım çocuklar bahçede ben çıkıyorum..içerden bi ses geldi bize doğru; güzellikler hadi köye inelim..
peki dinledik mi? hayır..Sanki tam tersi söylenmiş gibi saniyeler içinde annem ön kapıdan biz arka bahçe kapısından çıktık..Sahile indik arkadaşlarımzın yanına ve içimizden birinin önce kim suya değecek bağırtısıyla koşmaya başladık..sanırım 5. adımım falandı..ömrümden ömür gitti..sağ ayağımı adım attığım yerden oynatamadım ama oynatamadığım her an canım dahada yanıyordu..anlamlandıramadığım bir yanma hissi.suyun kenarında neyle yanabilirdi ki ayağım? iki kocaman elin koltuk altlarımdan tutup beni suya soktuğunu hatırlıyorum ve deli gibi bağırdığımı..bir gece önce sahilde ateş yakanlar söndürmeyip kumla kapatmışlardı ve canlı canlı közler malesef benim ayağımı pusuda beklemişlerdi saatlerce..

sonrasında hatırladığım beyaz bi odada bi doktorun korkma ne olur hemen bitecek diye yalvarışıydı.ve benim beni suya sokan o iki ele sarılıp aslında canım yanmadığı halde deli gibi bağırıp ağlayışımdı..ağrı kesici iğneler yapmışlardı ayağımın heryerine ve ölü derileri temizlemeleri gerekiyordu ama ben korkumdan sesimin son desibelinde ağlayıp o kocaman iki ele deli gibi sarılıyordum küçücük ellerimle .kafamı kaldırdığımda o iki kocaman elin kocaman gövdesinin üzerindeki kocaman kafasındaki gözlerinde benimle birlikte ağladığını gördüm..bir an sustum ama o ağlıyorsa bende durmamalıydım..
sonraki iki ay o kocaman ellerin kocaman gövdesi beni heryere sırtında taşıdı..
hemde herşey benim suçum olmasına söz dinlemeyen yaramaz bi kız olmama rağmen tek kelime açmadı ağzını..

İşte girişte bahsettiğim bazı kelimelerin bana düşeni BABA..ben 12 senedir bu kelimeyi sadece kendikendime kullanıyorum.. yada ağladığımda..yada özlediğimde..yada çok dertlenip birine onu bilmem kaçıncı kez anlatmak istediğimde..biliyorum bazen sıkıyorum bile bazılarını..ama o kelime bana sadece 16 yıl izinliydi.sonrasında bir masal kahramanını anlatır gibi yada bir film karakterini hatırlar gibi kuru cılız cansız kaldı..

ben bu konuda çok kıskanç oluyorum bazen..biri baba kelimesini çok kullansın yanımda, hele de babası yanındaysa..dün dolmuşta babasına gününü anlatan 6-7 yaşlarındaki kız her cümlenin başında babişko dedikçe ben deli gibi yağan yağmura rağmen inip yürümek istedim..oluyor işte bazen..bazende ne yaparsak yapalım olmuyor..


PS:(biz kardeşimle arka kapıdan çıkarken sesimizi duyup arkamızdan gelmiş ama bir anda koşmaya başlayınca biz durup ne yapacağımıza bakmış..ve sonrasında yukarıdaki malum anımız yaşanmış oldu..)

cambaz

Pazar, Kasım 15

Salı, Kasım 10

sözcükler ne ki duyguların yanında..

böyle aşklar mazide kalmadı..
böyle aşklar aslında sabrın ,emeğin ve en önemliside saygının olduğu her yerde var..
dün gece benim yanımdaydı..
dün gece bir kez daha senin ne kadar şanslı benim ne kadar şanslı olduğumu hatırlattı..
dün gece aslında herşeydi hiçbirşey kadarda sıradan dı..

korkma dedin bana..sakın korkma..
mucize duyguları yaşarken ve yaşatırken , korkmak hissi ne ki bunların yanında diyemedim sana..


ne hızlı ruh halin var demeyin sakın..aslında hepsi aynı,hala aynıyım bir önceki yazım gibi..aşşağıdaki yazıda yüzde yüz gerçek düşüncelerim vardı..ve ikimiz kalacağız biliyorum derken de yanılmadığımı biliyordum..hala biliyorum...


cambaz
kendimden başka kimseyi gerçekten sevmiyorum belkide..belkide kendimi kandırıyorum..

Cumartesi, Kasım 7

nasıl sevdiğimi nasıl sevdiğini düşünüp susuyorum..

yandaki şarkıyı deli gibi dinliyorum ilk keşfettiğim günden beri..perşembe-cuma,ki bu aralar sadece Gürol Ağırbaş dinliyordum sadece..

''olmadı gitti..ben seni affettim..''

dinledikçe neler neler geçiyor aklımdan...bildiklerimi anlatırsam sanki canımıda ,sarfettiğim her kelimede verecekmişim gibi hissediyorum..aslında büyütülecek bu kadar da büyük bir şey yok..her zamanki bozuk yumurtalar..

''yok pişman değilim..asla kırgın değilim..ağlasam ne fark eder..''

uzun zamandır beni ilgilendirmeyen daha doğrusu beni üzeceğini düşündüğüm bir çok şey hakkında hiç bir şey bilmemek için çırpınıyorum.hatta özel bir çaba sarfediyorum diyebiliriz..ama olmuyor..aslında bir taraftan da dua ediyorum benim bilmediğim şeyler yoktur inşallah diye ama oluyor..insanız çünkü oluyor..tatmin olmasını beklediğimiz duygularımız var..ama diğer yandan da duygularımız var bazen nereye koyacağımızı nerde saklayacağımızı bazen bi kavonozda yıllarca bekletmeyi istediğimiz duygularımız..

''çok canım yandı''

lafı uzattım.işte bunlar yüzünden istemesemde herşeyi bilmeyi , bir bakıyorum karşımda duruyor tanıyamadığım harflerden oluşan anlamanını bilmediğim cümleler..anlamını bilmiyorum diyorum çünkü anlamaya başladığımda canım yanıyor..bütün bedenimin kokuştuğunu ,aldığım her nefesin iğrenç kokular yaydığını hissediyorum bilmemem gereken her yeni bir şey öğrendiğimde..ve bu defa anladımki artık tepkide veremiyorum..haykırmıyorum deli deli..sorular sormuyorum..anlamaya çalışıyorum..kabullenmiyorumda..ne zaman dolup taşacağımı , nerde boşalıp biteceğimi düşünmüyorum ..ve kabustan uyandırıyorum kendimi hemen..nasıl sevdiğimi nasıl sevdiğini hatırlayıp susuyorum..ve ardından hemen uyuyorum..


biliyorum bir gün herşey unutulup en güzel günlerimiz ve biz kalacağız..sadece ikimiz..işte bu yüzden sırf bu yüzden anlamaya çalışırken neyi anlamaya çalıştığımı unutuyor olmam..

cambaz

Perşembe, Kasım 5

bu sabah..pardon dün gece..

dün gece bir ara yandaki şarkıyla uyandım..dün gece gördüğüm kabus yüzünden her saat başı uyandım..ama onun kabus mu gerçek mi olduğunu hala bilmiyorum gerçekten bilmiyorum..yandaki şarkı sadece bu sabah beni uayndırdığı için yanda..ve bloga bi renk geldi sanki..sık sık değiştireceğim videoları..