Perşembe, Aralık 18

Küçük Kurbağa Adam

minicik elleri vardı.....
bal rengi gözleri..
bugün ikinci gün..nasıl dayanıyor bilmiyorum..görmeye gidemiyorum..arayamıyorum..sadece beklıyorum ve dua edıyorum..
iki gece önce gece yarısı telefon çaldı ,,tam sex and the city i koymuş zaten karman çorman olan kafamı dağıtmaya çalışıyordum..çünkü gündüz annesi ile konuşmuştum..bana bir süre onu görmemem gerektiğini söylediğinde kalbim çıkacak gibi oldu..
gece yarısı 01:00 telefon çaldı..hiç sevmem o saatte çalan telleri..Kaan dı arayan ..ağlıyordu..Miniğimiz yoğun bakımda prenses dedi..Hiç iyi değil diye ekledi kısık sesi ile..Bayram için İstanbulda olması benim için şanstı sanırım Kaan ın ..Annesi bana onu göremeyeceğimi söyleyince Kaana son durumları öğrenmesi için rica ettim..Eski hastası ve eski hastanesi olduğu için ondan başka kimseden isteyemeyeceğim bir durumdu..
Hastalık küçük bedenini terk etmişti..Ama giderken geride bıraktığı harap olmuş küçük bir bedendi..Bu yılı da atlatırsa yaşına göre bir mucizeyi yaşayacak diyordu Kaan her seferinde..

gece yarısı kaan teli kapattığında olanların şaka olmasını diledim..herşeyden çok diledim..kurbiyi aradım,ağlayamıyordum ama onun sesini duyunca birşey diyemedim...Gelıyorum dedi hayır dedim saat nerdeyse 02:00 sakın gelme..teli kapattım anlamsızca..filmi açtım..ama aklımda sadece O vardı..GÜNEŞ...miniğim..bende herşeyli kek isteyen küçük prensim..hayatıma ışık hızıyla bir hastane odasında giren ve bana dünyaları veren küçük bebeğim aklımdan gitmiyordu.
Kapı deli gibi çalıyormuş ve ben duymuyordum..gelen Kaan ve Gül dü..Kibarca onlarla bu geceyi geçiremeyeceğimi söyledim..İçeri girmelerine bile izin vermedim çünkü gerçekten kafamda yalnızca onunla kalmak istiyordum..Onunla ilk tanıstığım günler ,bana verdiği kurbağalar..
tam yatağa uzandım yine bir kapı sesi..Offf dedim yaa yeterrr..Ama bu defa gelmemesi için yalvardığım Kurbağaydı gelen..Benim yeşil Büyük Kurbağam..Gece saat 2 'di..Yalnız kalmana izin veremezdim bu haldeyken..Zaten yanında olmak istiyordum bahane oldu hadi söylenme artık geldim dedi.. Saçma sapan konuştum ona.Güneşi anlattım..anlattım..Huzurum gelmişti ama içimdeki o büyük uçurum o kapanmaz sızı büyüdükçe büyüyordu.nasıl uyuyakaldığımı hatırlamıyorum..ama sabah uyandığımda içimde cayır cayır yanan bi ateş vardı..Dün öyle hızlı geçmişti ki..Bu gün öyle geçmiyor..Duruyor sanki zaman..Güneşi görmeye gidemiyorum,arayamıyorum öylece sadece duruyorum..
gördüğü yoğun kemoterapiden ciğerleri iflas etti..iki gündür yoğun bakımda..bu defa bilinci yerinde değil..bu defa kurbağaları hatırlamıyor..yanına gittiğimde bana sitem edemeyecek..
Ah be küçüğüm ne vardı seninle karşılaşmasaydık o koridorda..ben senin yerlerde sürüklediğin kurbağana laf etmeseydim sende bana öyle bilmiş bilmiş konuşmasaydın..
onunla tanıştığımız dönemde kötü günler geçiyordu hayatımdan..3 deliyken tek başıma kalmıştım ve giden delilerimden ikisinden de bir parça taşıyordu bu küçük adam benim için..Doktorum bu sana bir hediye diyordu..Küçük kurbağa adam..
Herşey bitti sanırım..Bunu kendime itiraf edemesemde bitti..

sadece dua ediyorum şimdi..o küçük bal gözler için dua ediyorum..

cambaz