Perşembe, Eylül 18

19 eylül


dün akşam bütün şehirde kıyametler koparken ben sevgili arzu ve özhan çiftinin evinde küçük meleğimi koklamakla meşguldum.ayy nasıl lokum olmuş nasıl birtane olmuş ..ısırmakmak için zor tuttum kendimi.kikir kikir gülen harika ınanılmaz bir prens kendileri.kapıda önce azarlandım,bu kadar uzun zamandır onları ıhmal ettiğim için UMUTU görmeye gitmediğim daha doğrusu gidemediğim için bir güzel kalaylandım..Arzu ve özhanı bu kadar cok sevdiğim içinmidir nedir o melek bana okadar yakın okadar güzel ve okadar kanımdan gelıyorki anlatamam.Aylar önce doğduğunda ona aldığım ama birtürlü vermeye fırsatımın olmadığı havalandırmalı yorganını bu defa götürebildim,zor beğenen ve açık sözlü olan Arzum Arzum allhtan beğendi:) Umuta dedim senin doğduğun andan itibaren vardım ben küçük adam.Arzu ile ilk hamileliğini divan Kalamış da kutladığımız zaman geldi aklımıza nasıl sevinçli nasıl mutluyduk o gün.Dün konuşurken dedi ayy siz ikiniz kurbağa ile ozamanda dayaklıktınız bak şimdi hatırladım..güldüm geçtim..Geçekten kurbağa bu insanları hayatıma soktuğu için borçluyum aslında.herşey bir kenara o olmasaydı ben o küçük lokumu nasıl yiyecektim..

sonra özhan abicim bizi yalnız bırakmak için babasına gitti Fenerbahçe maçını seyretmeye ama yağmurun rüzgarın en şiddetli zamanı oldu bir anda evime gideceğim gidemiyorum.oturdukça oturdum onlardan çıktığımda 00:00 olmuştu bile..

sonra birden telefon çaldı..ben tele baktım sonra arzuya, kızım dedi açsana teli..dedim sen odaya git açacağım sonra kötü bakışları altında açtım tabiki ..iyimisn nasılsın ,sana mesaj attım çünkü seni bu havada merak ettim diyen bir ses..ben gülümsedim hafiften arzulardayım iyiyim evime gideceğim birazdan dedim..kapattık teli..Umutu odasına bırakmaya giden arzu birden durdu ve dayaklıksınız ikinizde ayrı dayaklıksınız diye söylendi..sustum sustum,,ee ne deseydım yahuu allah allah:)

bu 18 eylülü 19 'a bağlayan gecede okadar çok şey yaşamışken ,arzu-özhan-umut üçlüsünü yazamadan edemedim..buarada telefonun kimden olduğunu hayatta söylemem ısrar etmeyın..ama ..
öpüyorum ,bashbash
cambazdan sevgiler..
buarada bu faso fiso yazılara ara verıp adamakıllı şeyler yazmaya başlayacağım :d

dans ederken bana bakışın,,19 eylül



vazgeçtim anlatmayacağım dün geceyi,bana özel kalsın..sadece artık fotoğrafların olayların kişilerin önemi kalmadı benim için ;)..ben göreceğimi gördüm gözlerde ,,size iki film-dizi repliği sunuyorum,onlar herşeyi anlatıyor aslında..


Sophie: Birini ilk kez görmek bir şarkının melodisini işitmek gibidir. Fiziksel çekim her şeyin önündedir.
Alex: Anlıyorum.
Sophie: Ama o kişiyi yakından tanımaya başlarsın ya, işte o şarkı sözleridir. İkisinin uyumu büyüleyici bir şeydir.
(Hugh Grant ve Drew Barrymore'un oynadığı 2007 yapımı romantik-komedi Music and Lyrics'ten bir sahne.)


büyülü anlar vardır masallarda,benim yaşadığım masalda büyülü anlar yok çünkü masalın her anı her kötü bölümü her mutluluk sonu zaten büyülü..her sayfa en dipte en tavanda yaşatıyor hayatı masalın kahramanlarına..benim masalım büyüleyici bir tümden ibaret..


Mulder: O rahip sana ne demişti?
Scully: Birdenbire "Vazgeçme!" demişti.
Mulder: Neden?
Scully: Bilmem. Belki seninle ilgilidir.
Mulder: Bana değil, sana "vazgeçme!" demiş!
: ( Rahibin geçmişte pedofili suçlusu olduğunu hatırlatan ve ona güvensizliğini vurgulayan bir tavırla) Hıhh!
Mulder: Bak, Peder Joe şeytanın temsilcisi olsaydı, Şeytan'ın asla söylemeyeceği bir şeyi söyler miydi? Belki de asıl cevap budur işte! "Asla vazgeçme!"


Kaan bana asla vazgeçmemeyi öğretti,hayattan!!!!!!!!! aşktan!!!!!!!!! hayallerimden!!!!!!!!kahkahalarımdan!!!!!!!! özgürlüğümden!!!!!!!!!!ve minik yeşil zıplayan yaratıklardan!!!!!!!!!!!! hiçbirinden vazgeçmedim,vazgeçirilmedim..ve bundan da hiç şikayetçi değilim..


sevgiler,cambaz..

18 eylül

:D 4000 olmuş ziyaretçi sayımız..