Pazar, Temmuz 27

27 temmuz ,bir dilek var bileğimde..


bu haftasonu hatta perşembeden beri nasıl bir koşturmaca nasıl bir yoğunluk ve uykusuzluk sormayın..migren kriziminde eşliğinde çok yoğun bir haftayı geride bırakırken ondan daha hızlı değişken ve güzel bir hafta beni bekliyor,hissediyorum:)
cunda adasından sonra kendi topraklarımdaki cumartesi çok çok güzeldi.Çeşme cumartesi günü cennetten bir parçaydı şeklinde abartmak istiyorum hatta..çok yoğundu çünkü zannettiğiniz gibi tatil değil iş için gittim.kenan doğulu konseri öncesi hummalı bir hazırlık yaptık..ama bunlar değildi güzel olan.pişticiğime çeşmedeyim dedim oda bana gelıyorum dedi:) canım benim..

akşam üzeri iki saatlik boşluğumda ılıcanın güzel sularındaydık birlikte.uzun zamandır konuşmadığımız kadar konuştuk dertleştik,ılıcanın yumuşacık suyunda resmen arındık..nasıl hafifledim nasıl huzura erdim anlatamam ,bu çocuk melek diyerek abartmıyorum onu bir kez daha anladım.iskelede ayaklarımızı sarkıtıp mısır yedik,bunu yıllardır yapmıyordum sanırım.ve bi sonraki sefer için planlar yaptık.akşam için yanından ayrıldım ama o beni akşamda yalnız bırakmayıp geldi güldük konuştuk ve onu uğurlarkan (sabah marlayı alacağı için konsere kalamadı zira) anladım ki bu adam benim hayatımdan asla çıkmayacak ,canım pişticim benim..

gündüz çok ilginç birşey oldu,çeşme merkezde dolaşırken bir dükkana girdim bir arkadşımın doğumgünü için hediye bakıyorum güya,bir adam geldi elime renkli iplerden oluşan birşey bağladı ve dilek tut çünkü olacak diyip çıktı dükkandan,para yada vs hiç birşey istemedi..ben hemen aklıma gelen ilk dileği diledim:) şimdi kolumda bölee renkli renkli ipler var..

haftasonum güzeldi,eğlenceliydi ve düşündürücüydü..ben bir süre olmayacağım sanırım en fazla bir yazı daha yazarım gitmeden önce..buarada isimsiz 1 'i çok kızdırdım sanırım:)

ps: buldum soununda istediğim elbiseyi buldum,2 ağustos bekle beni ve elbisemi:)

ps:buarada kayıp giden hayatımı bilinç altıma öyle bir ittim ki yukarıdaki yazıyı okuyunca fark ettim ki yanlış yapıyorumm.biri dürtsün beni yahuu hayatın gerçeklerini unutuveriyorum:)

sevgiler bashbash

Cuma, Temmuz 25

26 temmuz cunda

burası dünyanın başka bir yeri..cunda ...rum evlerinin yıllar öncesinden kalma hayat sesleri gelıyor kulaklarınıza.yunan rakısı içiyorsunuz bir kere.derme çatma patikalarında kim bilir kaç rum aşığı kendi türkülerini söyledi diye iç geçiriyorsunuz..sesleri gelıyor kulaklarınıza..yasemen kokuları deniz kokusuna karışıyor.yaşadığınızı hissediyorsunuz.. o yoğun biryereler gidip kaçıp kurtulmalıyım duygunuz bir anda yok oluveriyor burda..orası burası..kaçıp gitmek istediğiniz yerdesiniz..renkli ampüller ile aydınlatılmış çardaklarda hayat ışığını görmüş gibi oluverip dalıp gidiyorsunuz..balığı balık havsı hava denizi deniz derler ya işte tam yerindeyim şimdi..

yine yoğun kara bulutlu sisli şehri arkamda bırakıp başka bir adadayım şimdi..ruhum kuşlar gibi özgür..

tenimdeki koku silindi..

ben sizden başka bir dünyadayım şuan..birazdan çıkıp yunan rakımı içeceğim yine..hafif çakırkeyif hafif duygusal ama bir okadar mutlu kalkacağım masadan...oysa hayatım kayıp gidiyor ellerimden ve ben öylece sahilden hızla uzaklaşan ruhumun gemisini seyrediyorum..

Çarşamba, Temmuz 23

23 temmuz

leyleği havada gören kraliçenin bu akşam başı fena halde ağrıyor.çalan kapıları açmıyor,telefonlara bakmıyor.çünkü dışarı çıkacak hali kalmadı.bugün herkesin yapma dediği birşeyi yaptı.ama oda sanırım ters tepti.sağlıksız kraliçe iyice halsiz kaldı.migreni fenalarda şuan..

haftasonu yine bir koşturmaca yine uzak diyarlar göründü bana..bu yaz ben gezer ruhum yukarıdan bakar modda.
migrenime bir çare diliyorum sizden,çalan telefonlarıma da susturucu birde yarın işe gidecek yedek bir kurbaa sevmeyen plzz.

sağlık sorunlarımla kendimi 60 yaşındaki teyzelerden biri gibi hissediyorum,ama bu teyzenin enrjisini toplaması lazım lakin yarın akşam çok uzun olacak..

Salı, Temmuz 22

öyle büyük ki ağrım horon tepseler ağlıyorum
inan ki elimi kolumu zincirledin
inan ki sustuklarımı sen izin vermedin diye boğazımda cümleledim
artık telefon beklemiyorum
artık telefon etmiyorum
çünkü biz artık olduk!
tabakta kaldık günah olduk
yazık olduk
biz senle biz senle iki ayrı olduk!
ben seni susacak kadar ben sana susayacak kadar
ben seni beni susduracak kadar sevdim
öyle büyük ceza ki bu ikimize iyiliğimiz için kestiğin
artık afrikadakiler yaşar biz ölürüz

biz diye birşey olmadığı için artık sadece şarkıyı dnliyorum ve susuyorum.ben hayatıma kaldığı yerden devam etmek istiyorum.ama derdim kurbaa değil artık zaten bende kurbaa sever değilim artık,hıh.ben kendimi geri istiyorum,sadece sağlımı geri istiyorum.çok sıkıldım artık bu gitgellerden.inzavaya çekilmek zorunda kalmaktan..ve ben gerçekten benim her anımda yanımda olan insanları tutacağım hayatımda diğerleri teferruatmış diğerleri lagalugaymışşş

22 temmuz

isimsiz prensden özürdileyerek son yazdığı yorumu yayınlamak istiyorum.Ve burdan ona diyorum ki blogun kraliçesi bensem eğer mızıkçılıkta yaparım oyunbozanda olurum.


burası cidden benim kimsenin ne diyeceğini düşüneceğini umursamadan konuşabildiğim yazabildiğim tek yer. o sebepten oyunlara gizemlere sırlara yer yok burda...


dün gece hala bir ruhun benim olduğunu anladım..hala o ruhun yalnız kaldığında beni düşündüğünü anladım...ama yalnız kalmamak için verdiği savaşı da bir okadar kınayarak dinledim..hayat tercihlerden ibaret.ya karnıyarık ya musakka? ama tercihlerin sonunu dibini düşünerek sınayarak yapmak lazım herzaman.
yakalanan enerji midir sinerjimidir nedir onun uçup gittiğini anladığımız gün yaptığımız bütün tercihlerin canı cehenneme...
ben tercihlerimde bencil olmam gerektiği kanısındayım artık,yüksek müsadenizle çok çalışmam lazım çok...

Pazartesi, Temmuz 21

...

Kraliçe prensi tanıyormu...bu böyle olmuyor sayın prens benimkiler genel sizinkiler özel oluyor demiş masalın kraliçesi.Masalın kraliçesi kralı görmüş azönce..çok özlediğini anlamış çok yanmış yüreceği..ama üzülmemiş onu görünce...huzuru tekrar hissetmek güzelmiş ama bitmiş.bir varmış bir yokmuş masalın kralı ile kraliçesi farklı ülkeleri yönetmeye karar vermişler....çok saçma dimi....

....

bu kadar gizeme ne gerek var anlamıyorum.
kralmısın kraliçemi?

sinir yazısı


allahım insana sinirden 2. yazıyı yazdıranlar utansın...'akşam işin varmı kızım yaa?' bu ne demek.en sinir olduğum şeydir.'kızım' ile başlayan cümlelerden içinde kızım olan her paragraftan oldum olası nefret etmişimdir!!!!uffffffffffff ,pööffffff ve amannnnn lanetttt..kızım ne yaa kızım ne demekkkkk.kankanmıyım ben senin beeee...

21 temmuz

evvet ,geri geldim malesef..şuan ışık hızı ile geri dönmek istiyorum.2 gün resmen bir ömür gibi geldi.nefes aldığımı hissettim resmen.nasıl kızgın binmiştim arabaya.ama feribottan indiğimiz saniye arkamda bıraktığım koca şehri unuttum,kızgınlığımdan eser kalmadı böyle su perisi modunda ve bol şaraplı -hatta hala kanımda alkol var- bir iki gündü.kısacası çok eğlendim çok güldüm çok unuttum ve çok içtim.neyse çok fazla ayrıntıya girmeyeceğim Aslı 'nın (sevgili okuyucum)önerisini dinleyeceğim:) gerçi benim çenem durmaz kesin bir ara dökülürüm.

böyle bir yoğun hafta başlamamalı olmamalı yahu..mailler -telefonlar-mesajlar-gönderiler...ama bu yoğunluğun içine bana özel gelen ve kimden geldiğini anlamadığım kaktüs hem güldürdü hemde şaşırttı beni.üzerindeki notta 'dikenlerinin etrafınakilerin canını acıtmaktan vazgeçeceği günü sabırsızlıkla beklıyorum ' yazıyordu.ama gönderen korkak bir şahıski kim olduğunu bile yazmamış.neyse oda bizim salondaki orkide ağacının yanındaki yerını buldu.ama nota hala gülüyorum. ben ne gaddar acımasız biriymişim de haberim yokmuş yahu..ve kim olduğuna dair en ufak bir fikrim yok.benim etrafımdaki kimse bu kadar saygısızca espri yapmaya kalkışmaz çünkü.sanırım birazda kızdım ben bu kaktüs işine.

birde isimsiz 1 adlı okuyucum bana blogun kraliçesi demiş itiraf ediyorum çok hoşuma gitti yaaa.sen her kimsen kadın yada erkek sende isimsizlerin kraliçesi yada kralısın.

bugün çok birşey yazasım yok,çalışasımda yok..gidip uyuyasım var ..
doğu ekspresi cinayeti (sanırım adı böyleydi) adlı agahtha 'nın kitabına başladım ,uzun zamandır kitap okumuyordum iyi geldi.birde kitabın içinde bulduğum not olmasaydı..

bashbash

hangi şehir?

Cuma, Temmuz 18

Aslı 'cım ( ikinci isimsiz okuyucu) mutlu olmana çok çok sevindim..ve haklısın yok benden bir tane daha...anladım kii bugün yok ..şu aşk denen mefhum varya inanılmaz güzel inanılmaz yüce bir duygu ama bir okadar da balon gibi sivri bir iğneye tahammülü kalmıyor en tepelere çıktığında.ben iğnemi yedim bugün.balon paramparça yerlerde....

ahh be diorum sadece ahh kurbagaalardan ölesiye nefret eden kadın ne gerek vardı bunlara..

sadece blogun adı böyle kalacak bundan sonra,en kısa sürede de başka bir yere yönlendireceğim sayfayı.adınada

bu haftasonu bozcaada da olacağım..çok eğleneceğim .bundan 2 saat önce hayıflanırken şimdi sabırsızlanıyorum..pazar saçmalıklarımdan bu hafta mahrumsunuz...

byeee
PS: artık tek isimsiz sensin kaprisli okuyucu..:) yorumlarını yayınlarım bak kim olduğunu söylemessen...

....

yaaa nıye ben allhım bu kadar karmaşıklık neden ben yanı...yazamıyorum bıle ..beynım sulandı.ama cidden ben bu karışıklığa gelemıyorum..ben sakin relax hayatımı özledim yaaa,her delikten bir kafa çıkıyor yahu..o her insan kafasından da bir ses çıkıyor beni deli ediyor,dün gece şu şehri sevdiğime pişman ettiniz ey erkek ırkıııııı...ufff...

size bir soru ;biz işin içinden çıkamadık.aslında çıkılcak bir yerıde yok.ben 1 saat güldüm bu cümleye ,bu cümleyi söyleyende muhtemelen bir grup öküzle yemek yediğini düşünüyordur şimdi.:D:D:D:D:D:D

erkek kızı daha 5 kere falan görmüştür ve şu cümle kurulur:
hayatta her erkeğin sahip olmak isteyeceği bir kızsın?eeee sonraaaaa ?

yukarıdaki cümlenin alt anlamlarını çıkarın lütfen..

A) çok seksisin ,ama bunu söylemeye cesaretim yok
B) çok seksisin ama bunu söylediğim anda kafama masayı geçirirsin
C)her erkek senın gibi bir kız ister ama yaşlanınca
D inan çok etkileniyorum senden ama bunu söylediğimde inanmayacaksın ama ben yinede söylemek istedim
E) çok hoşsun çok güzelsin benim olmalısın
F)bu akşam yatağa atılamazsın biliyorum ama ben yinede öküzüm senin sinirlerinide bozarım
G)hiç biri

PS: buarada ilk isimsiz yorumcumdan kızmış bir mesaj aldım neymiş efendim ben onu başka isimsizlerle karıştırıyormuş..ayy afedersin ama adın yazmıyor ne yapmamı beklıyorsun allah allh.uslubundan anlamalıymısım...mış mış mış..aman diğer bayan isimsiz olan ve bana güzel dileklerde bulunan arkadaşım alınmasın plzzz:)

Perşembe, Temmuz 17

17 temmuz

zaten kararsız değişken biriydim son günlerde bu dahada çok kendini gösterdi.bir an heyecan patlaması yaşıyorum bir an gelıyor uyku pandası oluyorum.ama okadar hızlı değişiyorki modum valla yakalayamıyorum artık.neyse.:)

dün akşam yine gülme krizlerimin dibindeydim en sonunda saray soytarısına kadar çıktı adım.biri nasıl bu kadar neşelisin kanlı canlısın herkese sırıtıyorsun kımseye kızmıyorsun sinirlerinimi aldırdın sen yaaa diye çıkıştı.o söyleyene kadar hiç farkında değildim ama buaralar kızgınlıklarım anlık böyle kızıyorum arkamı dönüyorum geçiyor.bende anlamıyorum neden?cem yılmaz ın kız versıyonu halımı sevdım sanırım ve herkes de sevdı:)

ya bıde bacardi apple migrenı tetikliyor haberiniz olsun bunuda satır arası diye vereyim size.
o yüzden dün şarap içtim hatta tek kadeh şarap 13 promil çıkıyor bunuda saatli maarif takvimi hediyem kabul edin..:d

dün akşam böle tıngır mıngır yürüyorum aa bi baktım bir motor ben bunu biryerden tanıyorum dememe kalmadı tanıdım:d ve gecenin sonuda anladımki birileri ile tüm gece dipdibe mekanlardaymışız.hayat işte yan masalarda da olabilirdik..alışmak lazım savaşmak yerine..

PS: İsimsiz okuyucum sana sadece burdan ulaşabiliyorum,hani diyorum kızkıza konuşmak adına seninle direk yazışabileceğim bir mail adresin varmıdır? burdan herkese açık oluyor oda olmuyor..

17 temmuz

son isimsiz yorumcumuz ilk kez yorum bırakıyormuş,karıştırdım eskisi ile affola.ve bana çok güzel öğütlerde bulunmuş çokçok teşekkür ediyorum..ve umuyorum çok mutlusundur şuan..

Salı, Temmuz 15

kan kusmak kızılcık şurubu içtim demek

aşağıdaki yazıyı yazalı daha 2 saat olmadı meğer ne çok okuyan varmış yahu,mutlu oldum valla:)ne çok yorum bırakmışsınız,geçer üzülmeler mi istersiniz yoksa kendi hikayesını anlatanını mı ama içlerinden biri şu isimsiz olan beni üzen bircümle yazmış;bence bunu kendine yapma...

üzüldüm valla ne yalan söylıyım..kendime birşey yapmıyorum.sadece çok açık sözlüyüm bu konuda kan kusup kızılcık şurubu içtim demiyorum..neysem onu söyluyorum ve inan mutluyum bundan sayın isimsiz.hiçbirşeyi eksik yaşamıyorum anlayacağın..

birgün gelecek herşey bitecek..yeni heyecanları aşkları paylaşacağım sizinle.ben bu basitçe yazma işini çok sevdim çünkü..ama ne kadar sürer bilmiyorum belki bir gün belki bir ya belki 1 yıl.biraz daha dobra dobracılık oynayacağım..ama söz ilk sizin haberiniz olacak herşeyden...

15 temmuz

bazen canınız bir şeye sıkılır,işe-yola-patrona-arkadaşa-eve-ev sahibine-müşteriye herhangi birşeye ciddi yada değil gerekli yada gereksiz..ve sadece 1 kişiyi görmek istersiniz.o 1 kişiyi gördüğünüzde herşey bilirsiniz ki herşey geçecek-bitecek en azından onu gördüğünüz sürede dünya üzerindeki herşeyi unutacaksınızdır bilirsiniz.sizin varmı böyle biri? yoksa eğer edinin hemen bir tane.ama öyle biri olsun ki bu hep görebileceğiniz biri olsun.gerçi seçmeklede olmuyor.o böyle kendiliğinden giriyor hayatınıza öylesine biri oluyor önce ,sonra herşeyin sonu o oluyor.sevindin onu gör-üzüldün onu gör-ağladın -kovuldun-düştün-hastalandın...herşeyde onu gör geçiyor oluyor..belkide bu dünyanın hayatın hatası ,bilmiyorum.benim hayatımda var böyle biri.çok şanslı biriyim derdim eskiden.benım net ve kesin bir ilacım var derdim..şimdilerde ilacım piyasadan kalktı..artık yok..ben her olağan dışı birşey yaşadığımdan elim kolum onu arar buluyorum kendımı..veee bulamıyorum..nasıl bir duygu bu bileniniz varmı? ben tarif edemıyorum.ne kadar arasamda bulamayacağımı biliyorum...bu herşeyi unutturan bırı belki sizi üzmüş olabiliyor ama inanın yaşattıkları unutturdukları herşeye bedel oluyor.kormayın bunu yaşamaktan ,bırakın biri size gerçek dünyayı unuttursun ve bu 'O' olsun..

anlayacağınız üzere benım bu gece 'o'na ihtiyacım vardı.bencilce çocukca artık bunun adı herneyse ...uff neyse çok acıklıyım bu gece yeter bu kadar,ayşecik modumdan silkinmeliyim hemen....

Pazartesi, Temmuz 14

15 temmuz

başarısızlık kanıma işlemiş.salağım salak..iradesizim ,aptalım vede son derece salağım..dışarda oncak aşk dururken niye yaa niye?
ulan resmen ....... mu var dıyesım gelıyor ve hatta diyorum.
allahım biriniz bir çare gösterin.kurtulayım yahu aşk denen mefhumdan..
neşeme neşe katayım,dışardaki hayatın yarısını yaşamaktan kurtulayım şöylee orta göbeciğine düşeyim şen kahkahalarıma yenisini eklıyım.
gencim güzelim sizi üzerim diyim leş karkagalarına.ama yok yok benden adam olursa İstanbul trafiğine kesin çözüm bulurlar..
ayyy kafama ben yaaa...
ayyy çok kızdım kendime yaaaa.
kızıyorum da ne oluyor gelişme mı var ? yok.
leş karkagalarını sallıyomusun ? yok .
kızgınlık duygusu geldimi? yok.
kızım sen varya dayaklıksın vede eşşeksin ..
ayy kendime olan kızgınlığımla valla kendimi dövebilirim şuan....

ama bir saniye sanırım düzeliyorum ,bütün bunlarda bir terslik olduğunu anlayabiliyorum en azından artık:D

Pazar, Temmuz 13

ps

cumartesi günü yazdığım yazının altında manalar arayıp durmayın buarada..

pazar


eğer pazar günü evde isem dikkat etiyseniz sürekli birşeyler yazıyorum sapık gibi:) canım sıkıldığı için değil.düşünüyorum yoğun şekilde düşündükçede yazmak istiyorum.yalnız yaşamanın getirdiği bir unsur sanırım bu düşünüp düşünüp düşünmek .

aslında bu haftasonu bozcaada da olacaktım, sevgili depresif arkadaşım gül bana barışma hediyesi olarak bu iki günlük kaçamağı sundu( kendisi ile 1 aydır görüşmüyordum da inatla-hayattaki tek irademi bu hatuna yapıyorum oda ayrı bir konu.)bende uçarak kabul ettim,geçtiğimiz yaz inanılmaz 3 günü hatırladım ve hemen affettim bile seni dedim.çok ihtiyacım vardı çünkü .hem iş hemde özel hayatımdaki çalkantılar yormuştu beni.neyse uzatmayalım sonuçta gitmedik..niye mi? ben istemedim ..cuma sabahı hani şu bol alkolü gecenin sonunda bir anda istemedi canım.niye bilmiyorum ,istanbulda kalayım evimde oturayım arkadşlarımla görüşmek niyeyse daha yapılası geldi.bozcaada planını belkide bir başkalarına söz verdiğimden ötürü gül ile oraya gitmek istemedim.aslında bunların hepsi bahane gitmek istememiş olmamın hiç bir sebebi yok canım gitmek istemedi.aslında iyiki de gitmemişim.bağ bozumunu beklıyorum ben bu yıl,yalnız gitmek zorunda kalsamda o mevsimde kesin orda olacağım...ama şimdide gül bana darın bakalım ne yapacağız.

bütün sakarlığım üzerimde arkadaşımın fabrikada elini yakmış olmasına gülerek tepki vermiştim cuma akşamı,al sana bakalım ..4 parmağımıda yaktım.hemde nasıl ; FIRINDA.insan fırın tepsinin eldivenlerinden sıkılıp çıkarıp niye tutar yahuu tepsiyi.buradan anlayacağınız gibi bir ilk gerçekleşti ve kendime ilk defa hiç kimseye değil sadece kendime börek yaptım.ama parmağımın acısından bir lokma yiyebildim.gidip krem falan aldımda şimdi daha iyiler.ama halim görülmeye değerdi mutfakta ,hem ağlayan hem gülen hem acıdan zıp zıplayan bı hatun.


ah arkadaşım cuma akşamı kızmıştın bana güldüm diye ama o senin yanığından 4 adet var şuan elimde:(

ilginç şeyler oluyor ben şimdilik izlemekle yetiniyorum bakalım neler olacak merakla beklıyorum..aynı resimdeki bebek gibi:)

13 temmuz pazar

evvet uzun zamandır böyle zıpzıpzıp olmamıştım sanırım,bu haftasonu bana ne güzel geldi yahu...inanılmaz birşey oldu ve ...hanı size pek bahsetmediğim kötü kısım vardı ya onunla ilgili..çok uzaklara sadece keyiften gitme hayali bile kuruyorum şuan (gerçi kendikendime yapıyorum bunu daha resmileşmedi ama) hayat çok güzel yaaa..kuşlar ağaçlar böcekler..nasıl olduğunu anlamadım ama umarım bir yanlışlık yoktur:)....

Cumartesi, Temmuz 12

bu ne şimdi

perşembe günü en gergin en dayanılmaz günlerden biriydi.akşamıda o şekilde devam etti.operasyonumun kusursuz gitmesi için elimden gelen herşeyi yaptım.ve kusursuz başladı öylede gitti...ve gece okadar eğlenceli devam etti ki..sabah 04:00 de gelebildim eve..1 şişe cardinal melonu nasıl içtim anlamadım..ertesi gün nasıl geçti anlamadım sözde hemen gelip uyuyacaktım ama bir önceki gece operasyonumda beni yalnız bırakmayan arkadaşımın osmanlı mutfağı yemek teklifini geri çeviremedim..ama sonra vazgectik suadiyede başka biryerde yemek yedik ,tüm haftanın tüm sıkıntısını attım desem yerıdır.çok konuştum ve dinledim ve en önemliside çok güldüm..bu konuşmaların ayrıntılarını anlatmayı isterdim çok enterasanlar çünkü ama benimle sırlarını paylaşan birine ihanet edemem :) erken uyuma hayallerim yine suya düştü çünkü yıne bır oncekı gecenın geçtiği kuruçeşmedeki mekanda bulduk kendımızı.ki ordan cidden nefret ederim ama rastlantılar işte bir gün iş için dünde arkadaş hatrına oraya sürükledi beni.ama gecenin yemekten sonraki kısmıda çok eğlenceliydi.uzun çok uzun zamandır gerçekten bu kadar konuşmaya-dinlemeye-gülmeye ihtiyacım varmış yani mekanın kötü olması yada sevmıyor olmam eğlenmemi gülmemi engelmedi..ama tüm bunların tek bir kötü yanı vardı,onuda burda yazmayacağım üzgünüm.. bu gece içinde 1 adet nu teras davetimiz var ama benim artık ne alkole ne uykusuzluğa halim kalmadı..

PS: artık son derece basit yazmaya başladın nerde atraksiyonlar üzüntüler aşklar yazmış dün biri mailinde.müsade edin biraz dinleneyim değilmi..huzura ihtiyacım var buaralar.biraz da böyle takılalım sadece kendim için yazıyorsam istediğimi yaparım dimi:)

Perşembe, Temmuz 10

ve işte bu

keyfim yok bıdıbıdı bıdı bıdı diye söylenip dururken çok güzel bir gelişme olduuuuu..haftasonu ömür arttırıcı yerde olacağım...söylemem neresi olduğunuuuu:D ayy allahım çok seviyorum ben hatunu yaaa..nasıl güzel bir şey yaptı ....

Çarşamba, Temmuz 9

sezen bitirdin beni..ölüyüm artık

"yol arkadaşım gördün mü?
duydun mu olup bitenleri
kıskanıyor insan bazen basıp gidenleri
yalnızlaşmışız iyice üstelik de alışmışız
hiç beklentimiz kalmamış
dosttan bile korkular basmış
dünyayı şimdi bir semt adı vefa
kutsal kavgalardan bile kaçan kaçana
anlaşılır gibi değiliz
tek bedende kaç kişiyiz
hem yok eden hem de tanık
ne esaslı karmaşa
ben sana küsüm aslında haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
kime kızayım nazım senden başka kime geçer
sensiz kolum bacağım ocağım yok
sen esas alemi seçtiğinden beri
ben o saniyede bittiğimden beri
dünya bildiğin dünya dönüp duruyor işte
uzun uzun konuşuruz bir gün son istanbul beyi"

09 temmuz

aşağıdaki yazının en altında saçmalamışım düzelttim.sizde hiç fırsat vermiyorsunuz ama saçmalamama...aaaaaaaa.....

Salı, Temmuz 8

09 temmuz

tarihi belli olmayan diye başlayan yazılarıma nasıl bir ilgi anlatamam ,hayırdır? herkes ayrı bir yorum yapmış.kimi ağlamış,kimi ne anlattığımı anlamaya çalışmış doğal olarak.arkadşlar çok yormayın kendinizi o yazılar sadece yaşayanlar tarafından anlaşılacak şeyler.ben çok hatırlar oldum buaralar.dün aklıma bir tanesi daha geldi ama onu yazmaya elim gitmiyor artık.çünkü ben çok kızgınım çok üzgünüm ve gerçekten çok özledim kendimi. bu saçma günlerde de ben hatırlamak istediğim insanların anılarını biriktirmek istiyordum oysa.şimdi leş kargalarından kurtulmaya çalışarak kendimi nasıl dost ellere atacağımı düşünür oldum. ayrıca bu leş kargalarının dişilerinden de erkeklerinden nefret ediyorum.bu kadar olmaz cidden bu kadırıda pes.ya ben bu çocuğu 3 yıl önce tavlayamamıştım.aaa oda ne sevgilisinden ayrılmış evet evet şimdi yapabilrim.duuuurrr bakalım nerden saldırayım ..nedir bu ya ne biçim bir kişiliksizlik haysiyetsizliktir.buna izin veren 3. şahıslarında bağırsakları bozulsun cırcır olsunlar sonra hemen kabız olsunlar... ayyy çok sinirleirm bozuk yaaa yoksa bir saniye alkollü olabilirmiyim:D evet evet sanırım alkollü bir sinir delisi var karşınızda...öpüldünüz byeee
hatıralar sarmış ....sarmaşık olup kursunlar o hatıralar insallhhhh

Pazartesi, Temmuz 7

07 temmuz

Kuleliye karşı çalışıyorum gecenin bu saatinde.İnanılmaz bir manzara söz konusu ..bu manzarada çalışılmaz içilir yahu dedim ve beyaz şarap içen sevgili 2 adet böcüğe katıldım.biryandan içip bir yandan sunumu bitirmeye uğrasıyorum ama canım istemiyor bu işi yapmayı.kurbaa sevmeyen yapman lazım amaaaaa yarın toplantıda bu inanılmaz manzarayı mı anlatacaksın..yaa varya dün bir içtim boğaza karşı kuleli bana ben kuleliye şarkılar söyledim mi diyeceksin..hade kaldır koca poponuuuu....karşımda beste ve begüm benim bu şuursuz halime bakıp gülüyorlar.

hade ben gittim son derece anlamsız bu günü yansıtmayan yazımla elveda bu gecelik size.

kırgınım üzgünüm fena halde şaşkınım ve en önemliside ilk defa çok çok kızgınımmm

Pazar, Temmuz 6

bu ne yahu

huzursuz bir uykudan uyandığınızda,karanlıkla karşı karşıya kalırsanız...
Ya gözlerinizi sıkıca kapatıp karanlığı yok sayarsınız,
Ya da gözlerinizi açıp,karanlığa alışmasını beklersiniz.
Eğer karanlıktaysanız;
Seçiminizi yapmışsınızdır....

06 temmuz

yazı yazmaya başlamadan yazmak istediğim konu bambaşkaydı.ama konu eve gelırgelmez actığım tv dekı dızı sayesınde değişti belki yazının sonunda dönerim asıl konuya.affetmekten bahsediyor adam.gerçekten seven birini bulursam eğer ve gerçekten iyi birisi ise sevdiğim adam -kadın onu affetmenın mutlaka bir yolu vardır diyor kadına.ve şöyle devam ediyor hayat o kadar güzelki ve sevdiğinle okadar anlamlı oluyorki ikinizin dışındaki herşey görünmez oluveriyor bir anda,zaten öyle olmalı diyor...gerçekten böyle mi bilmiyorum ama dikkatimi bir anda diziye çekmeyi başardı.güvenmediğim biri ile nasıl olurum demişti adamın karşısındaki kadın.ve bu cevapları aldı....neyse böyle işte..

çok dolu bir haftasonu geçirdim..çok içtim yine.cardinal melon manyaklığım tepe yaptı.cuma akşamı masadakilerde biri kaçıncı bardakta olduğumu söyledi ben saymamıştım işin açıkçası.yok canım dedim okadar olamaz.bu içkide bir gariplik var ama çözemedim çok güzel yahu..bırde kızdım yanı içtiğim lokmaları mı sayıyorsun be insan..deliliğim asabiliğim umursamazlığım geri geldi.içimde biryerlerde öyle uyuyorlarmış.bir anda yeşil dev gibi çıktı ortaya.insanları yerli yersiz bozuyorum ,çok soru soranlara çıkışıyorum ve öyle umursamazım ki kendime kızmadan edemiyorum..biri bana bir değnek değdirdi ve kurbaa sevmeyen tozbulutunun içine girdi..

bütün cumartesi ayaklarıma kara sular inene kadar elbise deneyip çıkardım ve içlerinden bir tanesine taptım..kleopatra gibi oldunuz dedi arkada elbise deneyen bayanlardan biri:D ama henüz almadım orası ayrı.bu ufaklığın düğünü bozdu beni.aman allhım elimde bir şişe su bir oraya bir buraya koşturuyorum yani ben su içiyorum inanabiliyormusunuz.az zamanım kaldı çünkü herşeyi halletmem lazım.

cumartesi gecesinin ilk yarısında ise dünya durdu kendimi unuttum ,buluşmanın öncesinde 1 saat sigara yada alkol almayı kestim ,keskin olmayan ama çok hafif bir parfüm kullandım,saçlarımı topladım ki rahatsız olmasın ellerimi yıkadım tekrar tekrar..şimdi ne yaptın be kadın der gibi bakıyorsunuz..kuzucuğumla buluştuk.küçük prens ile.aman allahım nasıl büyümüş.nasıl inanılmaz bir yaratık olmuş anlatamam.kocaman bir adam olmuş Umut.okadar pamuk okadar dünyayı unutturan bir kokusu varki..kucağımda geçirdiği dakikalarda oda bende çok mutluyduk.Arzu diyorki senden garip bir elektrik alıyor,inanılmaz mutlu senin kucağında.zaten gazını çıkarmayı başardıktan sonra öyle bir uyudu ki..annesi ile benim dedikodu kazanımızı dinlerken seyrettiği gökyüzünün bulutlarında buldu kendini.bu kuzuyu görünce ben dünyayı unutuyorum...

neyse çok yazdım yaa.çenem düştü..sizde diyorsunuz şimdi amma boş konuştun diye,ee ozaman okumayın yahuu:D
bugünü yarın anlatırım yada çalışmaktan sıkılırsam akşama doğru dökülürüm.çok uzun bir yazı oldu zaten..şimdilik bashbash..
buarada gazetede Ayla Algan ın röp. başlığı ilgimi çekti.
'ŞİMDİKİ GENÇLER SEKSİ AŞK SANIYOR..'

Cumartesi, Temmuz 5

5 temmuz

2 gündür salya sümük modunda gidiyorum..sindiremedim ,kendime gelemedim bu yaşadığım şeyin saçmalık olduğunu görebilmek için uyumuyorum.ama bu sabahtan beri birşey fark ettimki ben aslında korkmuyorum.ne olacaksa olur diyorum kendikendime.26 yaşındayım ve hayatın bir gününü daha :( şeklinde geçirmeye vaktim yok artık.Arzu cuğumun bir lafı vardır su akar yolunu bulur der o hep beni şaşkın gördüğünde.

son günlerde yaşadığım ciddi ama kimse ile paylaşamadığım alacakaranlık kuşağı olaylarını atlatacağım ama önce inanmak gerek sanırım.iki gündür sindirmeye uğraşıyorum sindireyimki yalnız olmak istediğim 1 kişi dışında kimseye anlatamadığım bu gelişmeleri en iyi şekilde geçirebileyim.herşey olacağına varır.çok uzaklara gittiğimde bir bakarsınız umulmadık bir şekilde herşey yolunda gider.

kurbaa ya anlattım herşeyi birtek.en soğuk kanlı odur en zırlamadan bana yardım edebilecek odur diye düşündüm.evet kurbaa olmasından kaynaklanıyor sanırım dünyanın en soğuk kanlı tepkisiydi.inanın ben bile bu kadarını beklemıyordum.o kadar beklemıyordumki 2,5 aydır anlamadığım THE END yazısının çoktan ekranda gitgide büyüdüğünü görmüş oldum.ve içime tuhaf bir sızı ve huzur yerleşti.sızı yerleşti çünkü sanal alemde kalmaması gerekecek kadar önemli bir olaydı anlattığım geçmişteki the end yazılarının önemsenmemesi gerekecek kadar zor bir durumdaydım desteğe ve ilk günü atlatmaya ihtiyacım vardı.içim sızlıyor çünkü bitmiş herşey ...huzur yerleşti içime çünkü ,yok bilmiyorum huzur zamansız gelmiş bir duygu içime sanırım,yönünü kaybetti aaaa bir baktı kurbaa sevmeyenin içinde..allah bilir zavallı huzur sıkışıp kalmıştır bir sürü duygu karmaşasının arasında içimde.

garip bir sakinlik yerleşti içime..düşünüyorumda ben bu blogu oluştururken nasıl neşeliydim bıdbıdı ötüyordum yok hep güleceğizde yok bilmemne de...al işte kurbaa sevmeyen aldınmı babayı..:) ama merak etmeyın kendime taktığım isimden de kurtuluyorum yenilik heryerde anlayacağınız.ama önce kanımdan başlayacak:)

Perşembe, Temmuz 3

tarihi belli olmayan yazı 3

bir keresinde çok rüzgar vardı.ama rüzgar değil sanki fırtına.köprüden geçerken uçacağız sanmıştık.hatta çoğu kez durmuş gülme krizlerine girmiştik.pişticiğim İstanbuldaydı onu görmeye gitmiştik Marla 'nın evine..ben uçtuk evet şimdi kesin uçtuk diye söylenirken,Hilmi bizi atmadı üzerinden ve krizler eşliğinde geçtik anadolu yakamıza.

azöncede aynı şey oldu sanki.dejavu gibi ,beni böcek taşıyordu bu defa...uff buaralar sürekli aynı yerlerde aynı şeyleri yaşıyorum.biri bana bunların hepsini uyduruyorsun desin....yada derse yer yumruğu onagöre,hıh...

Çarşamba, Temmuz 2

öylesine

uffff sıkıldım..bir süre sonra gidiyorum..uzaklara gidiyorum.belki çok uzaklarda içimdeki uçurumlar kapanır..içim yenılenır belki..beynım kalbim...belki her noktam kendını üzmekten vazgecer..ve belki kurbaa sever artık sadece kendını sever..belki başkalarını seven kurbaalar gibi oda nokta nokta nokta ....neyse bashbash

02 temmuz

içim acıdı bugün halbuki herşeye rağmen iyi olmaya gayret edıyordum..keşke hala bırtek ben bılıyor olsaydım..çok şey beklıyorum sanırım hala eşşeklik edip..aslında beklentılerım ıcınde yapmamıstım ama...bugün malesef anladım kı yıne, bır kez daha anladım kı , üst kat komşum daha tepkili herşeye..çok sevmek başka bırşey çünkü -çok sevilmekte öyle olsa gerek ..ama asla bu değil onu çok iyi biliyorum...

Salı, Temmuz 1

tarihi belli olmayan yazı 2

cumartesi sabaha karşı taksi köşeyi döndüğünde alkolün etkisinden kurtulup sokağa dikkat ettim son yıllarda belkide yollarında en çok kahkaha attığım tarihe geçecek espriler patlattığım yoldaydık.

**eski bir sürü yapının arasındaki yeni yapılmış binanın ne için yapıldığını merak etmiştik mesela bir gün ,4 kişi

** o köşede tamda en çok karnımızın açıktığı gün ,aslında ters yönde gittiğimiz halde bir araçla burun buruna gelmiştik ve ne yazıkki karşıdaki arabada ufak bir çizik vardı.aman allhım ne yalvarmıştık arabanın sahibi kadına bırakda kırıntıdaki cheeseburgerler ağlamasın bizi beklerken diye,4 kişi

**o sokaklardaki kedileri kovalamıştık.

**o sokağın sonundaki soldaki kıvrımdaki evde ne içmiş ne kızmış ne gülmüştük.

**o sokağın sonundaki evde küçük bir balkon vardır tek kişilik o balkonda mangal hayali kurmuştuk.

**ben her defasında o binanın daracık merdivenlerinden düşmekten korkmuştum.

**o binanın en üst katındaki o küçük evde ders çalışmıştık biz defalarca ve sonuçsuzca..

**o binanın en üst katındaki evde ne çok film izlemiştik.

**o binanın en üst katındaki evde en sevdiğimiz melek yaşardı..

bunların hepsi körkütük halimde, dans eden kızın arabasını park ettiği sokağı bulmak için bindiğimiz taksinin 'o köşeyi ' dönerken yaşadığımız 1-2 saniyede geldi aklıma..o köşe biraz daha uzun olsaydı ...

tarihi belli olmayan yazı

otelin yoğun kalabalığında yönetmek zorunda olduğum ekibe sahip çıkmak aynı zamanda da üzerimdeki minicik eteği toparlamak için çırpınıyordum.Aklımda artık kendı hayatıma dair hiç birşey yoktu.son 3 yıldır parça pinçik ettiğim erkek ırkı sefil birer yaratıktı. otelin giriş kısmındaki yoğunluğa gözüm takıldı birden, hayat aynı bu döner kapı gibiydi birini hayatınıza sokup aynı hızla alabiliyordu. son 7 senedir neler değişmişti hayatımda,kendimi herkesten uzak boğazı seyreden kanepelerin birinde buluverdim. geçen garsonlardan birine bi kahve söyledim sigaramı yaktım. bu şehir ne çok şey vermişti bana. belkide o yüzden kendi ormanımı özlemiyordum hiç.

yoğun bir gündü,,iki ay önce yine parçaladığım ırkdan birine sonsuzluğa uğurlamıştım.Onuda sevdiğimi sanmıştım yada kendimi sevmek için zorlamıştım ama daha öteye gidilemeden kalmıştı. ve şimdi lüx otelin katları arasında 3 günlük toplantımın bitmesini beklerken parçalamaktan çok yorulduğumu artık intikam diyebağıran deli ruhumun dinlenmeye ihtiyacı olduğunu hissediyordum. hayat yine tek başına olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşatıyordu. ama aklımı karıştıran mesaj sesi oldu. hayır dedim sen yasaksın sen olmazsın olmamalısın.zaten hissettiğim hiç birşeydi..hiç okumamış gibi kapattım mesajı..lanetttt iki dakika önce ne düşünüyordun deli karı şimdi ne oldu diye kendıkendıme seslı seslı bağırırken kat görevlilerine yakalandım.neyse boşver dedim egon için arkadaşını kullanmayacaksın...2 aydır bu mesajları görmezden geliyordum,yine gelebilirdim.bütün gün koşturdum.. aklımda ya mini eteğim vardı yada mesajların sahibi. Yuh artık dedim kendime yuh ..çalan telefon sesiyle roof taki kahve molam bitti. Toplantı bitmişti odama doğru giderken ,kendimi gönder tuşuna basarken buldum..Çağrıldığım yere gitmemiştim ama o mesajalrın sahibi benim olduğum yere gelebilirdi...

kapı çaldı karşımda körkütük sarhoş ama ayakta durmaya çalışan benim gülmekten en çok zevk aldığım adamdı..

saniyeler geçti...dakikalar ....belkide saatler..... biranda kendimi onu öperken buldum..

aradan 3 koca sene geçti,şimdi o oteli yıkıyorlar,125 numaralı oda ne olacak bilmiyorum..3 koca sene yaptığım o deliliğim meyvelerını yedım...
Döner kapıların her zaman hayatlarımıza soktuğu insanları çıkarmadığını sanarken bir anda yıllar önce yanılmadığımı gördüm..
sadece 3 yıl durabilmişti kapı..3 yıllığına erkek ırkını parça pinçik yapmaktan vazgeçiren kurbaa dev,son kez öpülüp hayal alemıne kayboldu...

şimdi düşündükçe sızlıyor sol yanım..hayatım yeşile boyanmadan önce nasıldı diye düşününce çıktı bunların hepsi.Onsuz son günü hatırlamaya çalıştım.Otel-Mini eteğim-boğaz keyfim kalmış aklımda..

1 temmuz

ı want to beyours like a sunshine...

kimseye değil bana kim kim diye sormayın.kurbaa mı diye hiç sormayın sinirleniyorum artık,kime olduğunu ben biliyorum başkasınında bilmesine gerek yok..buarada bazılarınızın yorumlarını yayımlıyorum dikkat ettiğiniz gibi.Ama isimsiz olarak kim yorm bırakıyorsa ona gıcık olmaya başladım..kardeşim hem soru soruyorsun hem kim olduğunu söylemiyorsun yok öyleee