Çarşamba, Nisan 11

inat..



Leyla nın defterini okuyorum parça parça sindire sindire..
Bütün hayatını..Bütün aşkını..Bütün eksikliklerini ve fazlalıklarını..

Bir bilim kadını olmanın ötesinde ateşli bir aşık ve bir anne olmasının bir arada oluşunu okuyorum parça parça..
Kadın ve aşık olmanın dayanılmaz yoruculuğunu..

Evlenme teklifini hemde 40 sene önce kocasına kendisinin yaptığı yıllardaki inatçı aşkına gıbtayla bakıyorum.
Erkanım doktorum evlenme teklifi karşısında kayıtsız kalmış önce.Düşünmem gerek demiş hemde 5 senedir birliktelermiş.ve Erkan Hocam 30 yaşında bir uzman doktorken Leylam daha 23 yaşındaymış.Hiç yılmamış 1,5 ay beklemiş.Erkanım doktorum 1,5 ay sonra senden daha çok kimseyi sevemeyeceğim senden daha çok kimse beni anlamayacak ve kimse beni çekmeyecek senden daha çok, peki evlenelim demiş.
Arkadaşlarından başka kimsenin olmadığı bir kış günü karın altındaki bir Ankara akşamında evlenivermişler.Aileleri 3-4 ay sonra öğrenmiş:)

Hatalarını öyle güzel yazmışki Leylam.Öyle egosuz öyle içten..Erkandan hep daha fazla aşık olduğunu ve bunu bile bile evliliğinden hiç pişman olmadığını..

Daha anlatacak çok şey var ..
Ama öyle enteresan birşey varki her sayfanın altında sanki bu defteri birinin okuyacağını bilir gibi notlar düşmüş.

Geçtiğimiz hafta uzun zamandır hayır dediğim bir yemek teklifine evet dedim çünkü hayır dememi isteyen kimse yoktu artık hissediyordum.Ofiste oturmuş bekliyordum bir yandan da defteri okuyordum.Okuduğum son sayfanın en altında ''inat uğruna yaptığım herşey gelip beni dahada öldürdü 29 yaşındayım ve artık inatlaşmamayı öğrenmeliyim'' yazıyordu.
Tahmin etmeye çalışmayın yemeğe gitmedim yine.



cambaz ,

Hiç yorum yok: